Professional Documents
Culture Documents
3-Ultraviyole (Morotesi) Gör Spektroskopisi
3-Ultraviyole (Morotesi) Gör Spektroskopisi
3-Ultraviyole (Morotesi) Gör Spektroskopisi
Işını filtreler ile dalga boylarına ayıran ve analiz eden aletler kolorimetre veya
fotometre olarak adlandırılır.
1
UV-GÖR Spektroskopisi:
2
400 - 800 arası UV-GÖR bölge
3
Işığın absorplanması
Belli bir yoğunluktaki (şiddet) ışın demeti çok sayıda atom ve moleküllerin
bulunduğu bir ortama gönderilirse ışığın bir miktarı geçerken bir kısmı da madde
tarafından tutulur ve şiddetinde (parlaklığında) azalma meydana gelir. Bu olaya
absorpsiyon denir.
Absorpsiyon kanunları
A = -log T
5
Labbert – Beer kanunu
A= cl
c : derişim (molarite)
l : cm olarak uzunluk
6
UV-Görünür Bölge Spektrofotometreleri
7
UV-görünür alan absorpsiyon ölçme cihazlarının başlıca kısımları
1- Işın kaynağı
3- Numune kabı
4- Dedektör
8
Işık Kaynakları
H2 lambası
D2 lambası
W lamba
W-halojen lamba
Xe Lambalar
H2 lambası
D2 lambası
Tungsten lambalar
Tungsten halojen lambalar
Tungsten flamanın bulunduğu kuvartz bir kap içinde çok az miktarda iyot vardır. Ömrü
normal tungsten lambadan iki kat daha fazladır.
15
Ksenon ark Lambaları
16
• Dalga boyu seçiciler (monokramatör)
• Dalga boyu seçicisinden çıkan ışınların tek dalga boylu olması beklenir.
• Ancak hiçbir dalga boyu ayırıcısı bunu tam olarak yerine getiremez.
20
Prizmalı monokromatör
Optik ağlar (grating, ızgara): ışığın kırınım ve girişim ilkesine göre çalışırlar
Geçirgen optik ağlar : Düz bir cam veya geçirgen düz bir levha üzerine eşit
olarak çizilen geçirgen olmayan çizgilerden oluşur. Geçirgen ve geçirgen
olmayan aralıkların birbirine eşit ve birkaç cm boyunca çizilmiş olması gerekir.
İyi optik ağlar cm’de 6000’e yakın çizgi içerir.
22
Geçirgen optik ağ
23
Yansıtma optik ağlar: Çalışma prensibi geçirgen
optik ağlarınkine benzer. Parlak ve cilalı bir metal
yüzeyi eşit aralıklarla oluklu hale getirilirse
yansıtmalı bir optik ağ elde edilir.
l = d (sin + sin) /n
24
Yansıtan optik ağ
Optik ağlı monokromatör
• Numune kapları
• Numune kapları hücre veya küvet olarak adlandırılır. Çalışılan dalga boyu aralığı
için geçirgen olmalıdır.
• Cam küvetler 350 nm altındaki ışığı absorplayacağı için UV bölgedeki
çalışmalarda kuvars veya erimiş silis küvet kullanılır.
UV- GÖR Numune kapları:
• Dedektörler:
• Dedektör genel anlamda herhangi bir fiziksel olgunun varlığını gösteren cihazlardır.
Elektromanyetik veya radyoaktif ışınların varlığını gösteren fotoğraf filmleri; kütle
farklarını gösteren terazi ibresi, termometrelerdeki civa seviyesi, bilinen dedektörlerdir.
• İnsan gözü de bir dedektör olarak düşünülebilir.
• Göz GB ışınlarını bir elektrik sinyaline dönüştürür ve bu sinyal optik sinirdeki nöronlar
zinciri ile beyne iletilir.
• Işık enerjisini elektrik enerjisine çeviren cihazlardır.
İdeal bir dedektörün özellikleri
• Fotovoltaik hücreler
• Fototüpler
• Fotoçoğaltıcılar
• Silisyumlu fotodiyotlar
• Yük aktarım düzenekleri
Fotovoltaik cihazlar
250 nm ve 750 nm’de ışıma enerjisinin ancak % 10’u elektrik enerjisine çevrilir.
iletken,
C : Cu veya Fe levha. A tabakasına ışın geldiğinde B ye geçer ve buradan e
koparır.
Kopan e lar A üzerinde birikir. Böylece A negatif C pozitif elektrik yüklü olur.
A ile C tabakası bir iletken tel ile birleştirildiğinde e lar A dan C ye akarak devreyi
tamanlar.
Sonuçta ışın şiddetine göre devreden akım geçer.
Fototüpler
Bir fototüp, havası boşaltılmış saydam bir tüp içine yerleştirilmiş yarı silindirik bir katod (K)
ve tüpün ortasına gelecek şekilde yerleştirilmiş bir tel anoddan (A) oluşur.
Katoda ışın geldiğinde elektron koparır ve devre tamamlanarak elektriksel sinyal oluşur.
Katodun üzeri, sodyum, potasyum, sezyum, sezyum oksit, sezyum-antimon, gümüş-
potasyum gibi ışımaya hassas bir madde ile kaplanır. Anodun fırlayan elektronları iyi
çekebilmesi için anod ile katod arasındaki 90 V potansiyel farkı olmalıdır.
35
Fototüpler
36
Fotonçoğaltıcı tüpler
Fotoçoğaltıcı tüp, fototüplerin yapısına benzer ancak katot anot arasına çık sayıda dinot
yerleştirilir. Katottan fırlayan her bir elektron ilave elektronların oluşmasına yol açar.
37
Fotoçoğaltıcı tüp
38
Silikon fotodiodlar
Kristal halinde silisyum bir yarı iletkendir. Silisyum IV. Grup elementi olduğundan dört adet
değerlik elektronuna sahiptir
39
Silisyum IV. Grup elementi olduğundan dört adet değerlik elektronuna sahiptir. Kristal
halinde silisyum yapısına III A veya IV A grubu elementleri girerse p ve n tipi yarı iletken
oluşur
40
Bir doğru akım kaynağının pozitif ucu P bölgesiyle, negatif ucu ise N bölgesiyle
birleştirildiğinde meydana gelen diod forward bias (düz eğilimli) olarak adlandırılır.
Silikon diodun ters eğilimli durumunda iletken olmayan boşalmış bir tabaka oluşur.
42
Yük aktarma dedektörü :
44
Çift ve tek ışın demetli spektrofotometre şeması
45
UV-GÖR bölge spektrumu
Dalga boyuna karşı molar absorbtivite (є), geçirgenlik (T), % geçirgenlik (%T)
46
Atom ve molekülerin spektrumları (atomik ve moleküler spektrumlar)
54
Elektronik geçişler ve kimyasal bağlar
Anorganik maddelerinki ışın absorpsiyonu ise kristal alan teorisine göre açıklanır.
Molekül orbitalleri
.
Pi ( ) orbitalleri ; Organik moleküllerde py-py veya pz-pz orbitalleri arasında meydana
gelir. Yük yoğunlukları bağ ekseninin altında ve üstünde bulunur.
57
Molekül orbitallerinin enrji düzeyleri
Bağ yapmayan orbitaller (n) ; Bağa katılmayan, serbest elektron çiftlerinin bulunduğu
orbitaller. Bunlara ait bir antibağ MO’i yoktur. Bağ yapmayan orbitalin (n) enerji düzeyi,
bağ ve antibağ (karşıbağ) orbitallerinin enerji düzeylerinin arasında yer alır.
HCl molekülünde bağ ve bağ yapmayan elektronlar: MOT ve Lewis yapısı
59
Molekül orbitallerinin bağıl enerji seviyeleri ve olası geçişler
60
Bu 6 geçişten en çok rastlananları ve yapı tayinlerinde kullanılanları;
*
*
n *
n *
61
H2 molekülündeki elektronik geçiş
63
n → * Geçişleri: 160-250 nm aralığında ortaklanmamış elektron çiftleri içeren
bileşiklerde gözlenir.
64
65
p → * n → * Geçişleri:
200-700 nm arasındaki gözlenir
n→ * geçişlerinin ε değeri 10-100 L cm-1 mol-1 aralığında
p → * 1000-10000 L cm-1 mol-1 aralığındadır.
66
Kromofor Örnek Geçiş λmax, nm
C=C Ethene π __
> π* 171
C≡C 1-Hexyne π __
> π* 180
n __
> π* 290
C=O Ethanal
π __
> π* 180
n __
> π* 275
N=O Nitromethane
π __
> π* 200
GÖR bölgede (400-800 nm) ışık absorpsiyonu yapan C=0, -NO2, -NO, C=C, -CHO
kromofor gruplar denir.
69
Oksokrom grup:
-NH2, -OH, –SH ve -Cl gibi gruplar kendileri renkli olmayan ancak absorpsiyon
maksimum dalga boyunu uzun veya kısa dalga boyuna kaydıran gruplardır.
Oksokrom grup yada diğer etkilerle absorpsiyonunun uzun dalga boyuna kaymasına
Oksokrom grup yada diğer etkilerle absorpsiyonunun kısa dalga boyuna kaymasına da
denir.
70
C = O grubunun absorbsiyon dalgaboyunun sübstitüentlere göre değişimi
72
Elektronik geçişleri değiştiren etkenler
Konjügatif etki
Rezonans etkisi
İndüktif etki
Çevre etkisi
73
Konjügatif etki
-C=C-
-C=C-C=C-
-C=C-C=C-C=C-
74
Konjügatif etki: Naftalin, Antrasen,Tetrasen
Cl, N, O gibi elektronegatif elementlerin serbest elektron çiftleri karbonil çifte bağıyla
rezonansa girer ve geçiş enerjisini yükseltir.
76
İndüktif etki Elektronegatif bir elementin bağ elektronlarını çekme etkisinin maddenin
öteki bağlarını da etkilemesi olayıdır.
77
Çevre etkisi
Çözücü etkisi
Difenil
81
Metal komplekslerinde elektronik geçişler
Kompleks (koordinasyon bileşiği): Elektron boşluğu olan merkez atomu (M) veya
iyonu ile üzerinde e- çifti bulunan iyon veya moleküllerin (L, ligant) koordine
kovalent bağ yaparak oluşturduğu bileşiklerdir.
M + nL ==== MLn
[Ag(NH3)2]+ Diammingümüş(I)
d d geçişleri
f f geçişleri
Yük transfer (yük aktarım) geçişleri
Metalden liganda yük transferleri
Liganttan metale yük transferleri
d orbitallerinden dxy, dyz ve dxz’nin elektron yoğunlukları eksenler arasında, dx 2-y2 ve
dz2’nin ise eksenler üzerinde maksimumdur.
84
Geçiş metali bağ yapmadığı zaman d orbitalleri dxy, dyz, dxz, dx 2-y2 ve dz2’eş enerjilidir.
Metal atomuna (iyonu) ligant saldırdığında geometriye bağlı olarak d orbitallerinin enerjisi
değişir.
3/5 o
2/5 o
86
Metal iyonu 4 ligand tarafından sarılmışsa kompleks geometrisi tetrahedral’dir
2/5 t
3/5 t
87
d0 ve d10 yapısında d-d geçişleri olmaz ve rennksiz olması beklenir
89
Analitik Uygulamalar
1-Yapı analizi
UV-Gör spektroskopisi ile yapı analiz yapmak için saf örneğin çözeltisi
hazırlanır ve spektrumu kaydedilir.
90
UV/GB spektrumlarından yararlanarak maddenin yapısı ile ilgili bazı ipuçları elde
edilebilir.
200-210 nm’den daha büyük dalgaboylarında absorpsiyon yoksa,
a) Konjuge gruplar
b) C=O grupları
c) Yüksek derecede sübstitüe olmuş C=C
d) Halojenler ve tek bağlı oksijen hariç ortaklanmamış elektron çifti
içeren başka bir atom
91
91
Madde spektrumunda 200-300 nm arasında şiddetli bir absorpsiyon
92
Maddede 270-400 nm’de görülen zayıf bir absorpsiyon
( = 10-200 L mol-1 cm-1)
N atomu yoksa, aldehid veya keton gruplarından birinin,
N atomu varsa, C=N, N=N veya NO2 gruplarından birinin varlığını gösterir.
93
2-Kalitatif analiz
UV-Gör spektroskopisi ile kalitatif analiz yapmak için saf örneğin çözeltisi
hazırlanır ve spektrumu kaydedilir. Bu spektrum standart maddenin spektrumu
veya literatürdeki spektrumlar ile karşılaştırılır.
Benzenin spektrumu
94
95
3-Kantitatif Analiz
A=ϵ lc
96
97
Kalibrasyon eğrisinin hazırlanması
Numune derişimini içine alacak biçimde bir seri standart çözelti hazırlanır ve
absorbansları ölçülür. Bu değerlerden derişim – absorbans eğrisi çizilir.
(kalibrasyon eğrisi)
Derişim Sinyal
1 0,025
3 0,098
9 0,4
15 0,65
25 1,14
X 0,78
Derişimi numune sinyali
4- Karışımların tayini
Bir çözeltinin verilen bir dalga boyundaki toplam absorbansı, çözeltide var olan
bileşenlerin absorbansları toplamına eşittir.
A1= M l cM + N l cN 1 dalga boyunda
99
5- Spektrofotometrik Titrasyonlar
100
6- Komplekslerin stokiyometrilerinin belirlenmesi
101
7-Zayıf asitlerin Ka’larının bulunması
Asit çözeltisinin değişik pH değerlerinde absorbansı ölçülür ve
pH / A grafiği çizilir.
102