3-Ultraviyole (Morotesi) Gör Spektroskopisi

You might also like

Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 102

UV-Görünür bölge spektroskopisi (elektronik spektroskopi)

Spektroskopi (spektrometri): yöntemin adı

Spektrometre : cihazın adı

Işını filtreler ile dalga boylarına ayıran ve analiz eden aletler kolorimetre veya
fotometre olarak adlandırılır.

Işını monokromatör ile dalga boylarına ayıran ve analiz eden aletlere


spektrofotometre denir.

1
UV-GÖR Spektroskopisi:

UV ve görünür bölgedeki ışınların absorpsiyonuna dayanan spektroskopik bir


yöntemdir.

10 - 350 nm arasındaki ışımaları kapsayan bölge UV bölgesi

350 - 800 nm arası görünür bölge

10 - 200 nm arasu vakum UV bölgesi

200 - 800 arası UV-GÖR bölge

2
400 - 800 arası UV-GÖR bölge

 Violet: 380 - 420 nm


 Indigo: 420 - 440 nm
 Blue: 440 - 490 nm
 Green: 490 - 570 nm
 Yellow: 570 - 585 nm
 Orange: 585 - 620 nm
Red: 620 - 780 nm

3
Işığın absorplanması

Belli bir yoğunluktaki (şiddet) ışın demeti çok sayıda atom ve moleküllerin
bulunduğu bir ortama gönderilirse ışığın bir miktarı geçerken bir kısmı da madde
tarafından tutulur ve şiddetinde (parlaklığında) azalma meydana gelir. Bu olaya
absorpsiyon denir.
Absorpsiyon kanunları

I / I0 oranı T = Geçirgenlik (Transmitans)

100 T = (%T) % Transmitans

log T = log I / I0 -1 ile çarpılırsa

-log I / I0 = log I0 / I = A (Absorbans)

A = -log T

Absorbans ile derişim arasında

A =  c l eşitliği vardır ve bu eşitlik

Lambert-Beer kanunu olarak bilinir.

5
Labbert – Beer kanunu

A=  cl

 : (sabit): molar absorptivite katsayısı, madde ve dalga


boyuna göre değişir.

c : derişim (molarite)

l : cm olarak uzunluk

6
UV-Görünür Bölge Spektrofotometreleri

7
UV-görünür alan absorpsiyon ölçme cihazlarının başlıca kısımları

1- Işın kaynağı

2- Dalga boyu seçici (monokromatör)

3- Numune kabı

4- Dedektör

5- Yazıcı, kaydediici, ekran, gösterge

8
Işık Kaynakları

1- Yeterli güçte ışın demetleri oluşturmalı

2-Yaydığı ışın şiddeti belirli bir sürede sabit kalmalı

3- istenilen dalga boyunda ışın yayabilmeli


UV-GÖR spektrofotometrelerinde kullanılan ışık kaynakları

H2 lambası

D2 lambası

W lamba

W-halojen lamba
Xe Lambalar
H2 lambası
D2 lambası
Tungsten lambalar
Tungsten halojen lambalar

Tungsten flamanın bulunduğu kuvartz bir kap içinde çok az miktarda iyot vardır. Ömrü
normal tungsten lambadan iki kat daha fazladır.

15
Ksenon ark Lambaları

Ksenon atmosferinden akım geçişi ile şiddetli ışıma meydana gelir.


Spektrum 250-600 nm aralığı boyunca süreklidir500 nm civarında şiddetli
pik oluşturur

16
• Dalga boyu seçiciler (monokramatör)

• Dalga boyu seçicisinden çıkan ışınların tek dalga boylu olması beklenir.
• Ancak hiçbir dalga boyu ayırıcısı bunu tam olarak yerine getiremez.

• Belli bir dalga boyu aralığı (bant) oluştururlar.


• Bandın inceliği cihazın performansına bağlıdır.
• Dalga boyu seçiciler
• Filtreler ve monokromatörler olarak iki başlıkta incelenir.
• Filtreler:
• Filtreler, sürekli ışın veren bir kaynağın yaydığı ışınlardan belli bir ışıma
bandındaki diğer dalga boylarını absorplayarak çalışır. Absorpsiyon filtrelerinde
etkin bant genişliği 30-250 nm aralığındadır.

• Absorpsiyona duyarlı çalışan filtreler GB de kullanılır. Genelde renkli camdırlar.

• Bunun dışında girişim filtreleri, UV, GB ve IR bölgelerde kullanılır. Girişim


filtreleri çok dar ışın bandı elde etmek için optik girişimden yararlanır. Filtreler
basit sağlam ve ucuzdur.
• Monokromatörler
• Yapılarında mercekler, pencereler, optik ağ veya prizmalar bulunan ve geniş bir dalga
boyu aralığındaki ışık kaynağını dalga boylarına ayıran (monokromatik ışın) cihazlardır.
• Monokromatörler spektral taramaları yapabilmek için tasarlanmıştır.

• 200- 800 nm gibi


• Prizmalı monokromatörler
• Optik ağlı monokromatörler
Prizmalar

20
Prizmalı monokromatör
Optik ağlar (grating, ızgara): ışığın kırınım ve girişim ilkesine göre çalışırlar

Geçirgen optik ağlar


Yansıtmalı optik ağlar

Geçirgen optik ağlar : Düz bir cam veya geçirgen düz bir levha üzerine eşit
olarak çizilen geçirgen olmayan çizgilerden oluşur. Geçirgen ve geçirgen
olmayan aralıkların birbirine eşit ve birkaç cm boyunca çizilmiş olması gerekir.
İyi optik ağlar cm’de 6000’e yakın çizgi içerir.

22
Geçirgen optik ağ

23
Yansıtma optik ağlar: Çalışma prensibi geçirgen
optik ağlarınkine benzer. Parlak ve cilalı bir metal
yüzeyi eşit aralıklarla oluklu hale getirilirse
yansıtmalı bir optik ağ elde edilir.
l = d (sin + sin) /n

l Geliş açısı , sabit kabul edilirse,  açısının


değerine göre n’in 1,2,3 gibi çeşitli mertebeden
değerleri için değişik dalga boyları elde edilir.

24
Yansıtan optik ağ
Optik ağlı monokromatör
• Numune kapları
• Numune kapları hücre veya küvet olarak adlandırılır. Çalışılan dalga boyu aralığı
için geçirgen olmalıdır.
• Cam küvetler 350 nm altındaki ışığı absorplayacağı için UV bölgedeki
çalışmalarda kuvars veya erimiş silis küvet kullanılır.
UV- GÖR Numune kapları:
• Dedektörler:
• Dedektör genel anlamda herhangi bir fiziksel olgunun varlığını gösteren cihazlardır.
Elektromanyetik veya radyoaktif ışınların varlığını gösteren fotoğraf filmleri; kütle
farklarını gösteren terazi ibresi, termometrelerdeki civa seviyesi, bilinen dedektörlerdir.
• İnsan gözü de bir dedektör olarak düşünülebilir.
• Göz GB ışınlarını bir elektrik sinyaline dönüştürür ve bu sinyal optik sinirdeki nöronlar
zinciri ile beyne iletilir.
• Işık enerjisini elektrik enerjisine çeviren cihazlardır.
 İdeal bir dedektörün özellikleri

 Yüksek duyarlılığa sahip olmalı

 Sinyal / Gürültü (S/N) oranının yüksek olmalı

 Geniş dalga boyu aralığında sabit ve orantılı cevap vermeli

 Hızlı cevap vermeli

 Işın gelmediğinde çıkış sinyali 0 olmalı.


 Gürültü: Analitik cihazlardan elde edilen sinyal, kontrolü mümkün olmayan pek çok

değişkenin etkisiyle rastgele şekilde dalgalanır. Cihazın duyarlığını azaltan bu


dalgalanmalara gürültü denir.
• Foton dedektörleri, ışın fotonlarının aktif bir yüzeye çarparak elektron koparması
ya da yüzeydeki elektronları uyararak yüzeyi iletken hale getirmesi esasına dayanır.
Yaygın olarak 5 tip foton dedektörü kullanılır.

• Fotovoltaik hücreler
• Fototüpler
• Fotoçoğaltıcılar
• Silisyumlu fotodiyotlar
• Yük aktarım düzenekleri
Fotovoltaik cihazlar

250 nm ve 750 nm’de ışıma enerjisinin ancak % 10’u elektrik enerjisine çevrilir.

A : Ag, Au veya Pb gibi ışımayı


geçiren bir levha
B : Cu2O veya Se gibi bir yarı iletken
C : Cu veya Fe levha
G : Galvanometre
Şekildeki sistemde birbiri üzerine yerleştirilmiş üç tabaka vardır.
A : Ag, Au veya Pb gibi ışımayı geçiren bir levha, B : Cu2O veya Se gibi bir yarı

iletken,
C : Cu veya Fe levha. A tabakasına ışın geldiğinde B ye geçer ve buradan e
koparır.
Kopan e lar A üzerinde birikir. Böylece A negatif C pozitif elektrik yüklü olur.
A ile C tabakası bir iletken tel ile birleştirildiğinde e lar A dan C ye akarak devreyi
tamanlar.
Sonuçta ışın şiddetine göre devreden akım geçer.
Fototüpler

Bir fototüp, havası boşaltılmış saydam bir tüp içine yerleştirilmiş yarı silindirik bir katod (K)
ve tüpün ortasına gelecek şekilde yerleştirilmiş bir tel anoddan (A) oluşur.
Katoda ışın geldiğinde elektron koparır ve devre tamamlanarak elektriksel sinyal oluşur.
Katodun üzeri, sodyum, potasyum, sezyum, sezyum oksit, sezyum-antimon, gümüş-
potasyum gibi ışımaya hassas bir madde ile kaplanır. Anodun fırlayan elektronları iyi
çekebilmesi için anod ile katod arasındaki 90 V potansiyel farkı olmalıdır.

35
Fototüpler

36
Fotonçoğaltıcı tüpler

Fotoçoğaltıcı tüp, fototüplerin yapısına benzer ancak katot anot arasına çık sayıda dinot
yerleştirilir. Katottan fırlayan her bir elektron ilave elektronların oluşmasına yol açar.

Her bir foton için 106-107 elektron oluşur.


Fotoçoğaltıcı tüpün enine kesiti

37
Fotoçoğaltıcı tüp

38
Silikon fotodiodlar

Kristal halinde silisyum bir yarı iletkendir. Silisyum IV. Grup elementi olduğundan dört adet
değerlik elektronuna sahiptir

39
Silisyum IV. Grup elementi olduğundan dört adet değerlik elektronuna sahiptir. Kristal
halinde silisyum yapısına III A veya IV A grubu elementleri girerse p ve n tipi yarı iletken
oluşur

40
Bir doğru akım kaynağının pozitif ucu P bölgesiyle, negatif ucu ise N bölgesiyle
birleştirildiğinde meydana gelen diod forward bias (düz eğilimli) olarak adlandırılır.

Silikon diodun ters eğilimli durumunda iletken olmayan boşalmış bir tabaka oluşur.

Ters eğilim durumunda iletkenlik düz


eğilim durumundaki iletkenliğin
10-6 – 10-8’i gibidir.
Ters eğilimli silikon diod ışıma dedektörü olarak işlev görebilir.
Silikon diod dedektör, fotoçoğaltıcı tüpten daha az duyarlıdır

42
Yük aktarma dedektörü :

MOS (Metal oksit yarıiletken): Kapıya voltaj uygulandığında yarı-iletkende pozitif


boşluklar oluşur. Foton SiO2 malzemeye çarpar ve elektron -boşluk çifti oluşturulur.
UV ve Görünür Bölge Spektrofotometre çeşitleri

Normal UV-görünür bölge cihazları 200-900 nm arasında çalışır.


N2 ve O2 molekülleri 160 ve 200 nm’de absorpsiyon yaptıkları için 200 nm
altındaki dalga boylarında vakumlu UV cihazları kullanılır.

UV ve görünür bölgede kullanılan spektrofotometreler


1- Tek ışıma demetli spektrofotometreler
2- Çift ışıma demetli spektrofotometreler

44
Çift ve tek ışın demetli spektrofotometre şeması

45
UV-GÖR bölge spektrumu

UV-Gör spektrofotometresi ile spektrum almak için saf örneğin çözeltisi


hazırlanır ve cihaza yerleştirilir.

Cihazda, örnek üzerine değişik dalga boyunda ışınlar gönderilerek bu ışınların


absorplanma miktarı ölçülür.

Dalga boyuna karşı absorbans grafiği oluşturulur.

Bu grafiğe maddenin UV-GÖR spektrumu denir.

Spektrumlar farklı şekilde de çizilebilir

Dalga boyuna karşı molar absorbtivite (є), geçirgenlik (T), % geçirgenlik (%T)

Log A, türev spektrumları vs.

46
Atom ve molekülerin spektrumları (atomik ve moleküler spektrumlar)

Atomik spektrumlar: Çizgi spektrumu

Moleküler spektrumlar: Bant spektrumu


Atomlarda enerji düzeyleri

Atomlarda sadece elektronların yörüngesinden kaynaklanan enerji düzeyleri vardır.


Geçiş enerjisi iki elektronik seviye farkına eşittir.
E = hν
Etoplam = Eelektronik
Atomlardaki her bir enerji seviyesine karşılık gelen elektron geçişlerden oluşan
absorpsiyon spektrumları oldukça dardır. Buna çizgi spektrumu denir.
Moleküllerdeki enerji düzeyleri

Moleküllerde elektronik enerji düzeylerine ek olarak dönme ve titreşim enerji


düzeyleri de vardır.
Bu geçişler sırasında bir molekülün toplam enerjisi,

Etoplam = Eelektronik + Etitreşim + Edönme

eşitliği ile verilir.


Moleküllerdeki enerji düzeyleri
Etoplam = Eelektronik + Etitreşim + Edönme
Enerji düzeyleri çok olduğu için moleküllerdeki elektronik geçişlerin sayısı atomlara
göre çok faz fazladır.
Bu geçişler spektrometre tarafından algılanamaz (ayırt edilemez), dolayısıyla
absorpsiyon spektrumu geniş bir aralıkta gözlenir. Buna bant spektrumu denir
Atom ve molekülerde UV-GÖR absorpsiyon spektrumları

54
Elektronik geçişler ve kimyasal bağlar

Hem organik hem de anorganik maddeler UV ve görünür bölgede absorpsiyon yaparlar.

Organik maddelerin ışın absorpsiyonu molekül orbital (MO) teorisine göre

Anorganik maddelerinki ışın absorpsiyonu ise kristal alan teorisine göre açıklanır.
Molekül orbitalleri

Sigma () orbitalleri ; Organik moleküllerde orbitallerinin aynı eksen doğrultusunda


birleşimi ile meydana gelir. Yük yoğunluğu bağ ekseni çevresinde simetriktir

.
Pi ( ) orbitalleri ; Organik moleküllerde py-py veya pz-pz orbitalleri arasında meydana
gelir. Yük yoğunlukları bağ ekseninin altında ve üstünde bulunur.

57
Molekül orbitallerinin enrji düzeyleri
Bağ yapmayan orbitaller (n) ; Bağa katılmayan, serbest elektron çiftlerinin bulunduğu
orbitaller. Bunlara ait bir antibağ MO’i yoktur. Bağ yapmayan orbitalin (n) enerji düzeyi,
bağ ve antibağ (karşıbağ) orbitallerinin enerji düzeylerinin arasında yer alır.
HCl molekülünde bağ ve bağ yapmayan elektronlar: MOT ve Lewis yapısı

59
Molekül orbitallerinin bağıl enerji seviyeleri ve olası geçişler

60
Bu 6 geçişten en çok rastlananları ve yapı tayinlerinde kullanılanları;

  *

  *

n  *

n  *

 → * Geçişleri: Vakum UV bölgesinde,  bağ orbitalindeki bir elektronun

ışın absorplayarak anti bağ orbitaline uyarılması ile gerçekleşir

61
H2 molekülündeki elektronik geçiş

H2 molekülünün temel hali H2 molekülünün uyarılmış hali

Dalga boyu 111 nm olan ışıma gönderildiğinde absorplanma gözlenir.


 → * geçişleri sadece tekli bağ içeren bileşiklerde gözlenir
CH4 124 nm'de absorpsiyon yapar.

63
n → * Geçişleri: 160-250 nm aralığında ortaklanmamış elektron çiftleri içeren
bileşiklerde gözlenir.

ε→ düşük veya orta şiddetlidir ve çoğunlukla 100 -3000 L cm -1 mol-1


aralığında yer alır.
ε değerinin büyüklüğü pikin şiddetini gösterir

64
65
p → * n → * Geçişleri:
200-700 nm arasındaki gözlenir
n→ * geçişlerinin ε değeri 10-100 L cm-1 mol-1 aralığında
p → * 1000-10000 L cm-1 mol-1 aralığındadır.

66
Kromofor Örnek Geçiş λmax, nm

C=C Ethene π __
> π* 171

C≡C 1-Hexyne π __
> π* 180

n __
> π* 290
C=O Ethanal
π __
> π* 180

n __
> π* 275
N=O Nitromethane
π __
> π* 200

C-X X=Br Methyl bromide n __


> σ* 205
X=I Methyl Iodide n __
> σ* 255
Kromofor grup:

GÖR bölgede (400-800 nm) ışık absorpsiyonu yapan C=0, -NO2, -NO, C=C, -CHO
kromofor gruplar denir.

Bu aralıkta absorpsiyon yapan maddeler absorpladıkları rengin tamamlayıcısı olan renkte


görünürler

69
Oksokrom grup:

-NH2, -OH, –SH ve -Cl gibi gruplar kendileri renkli olmayan ancak absorpsiyon

maksimum dalga boyunu uzun veya kısa dalga boyuna kaydıran gruplardır.

Oksokrom grup yada diğer etkilerle absorpsiyonunun uzun dalga boyuna kaymasına

(kırmızıya kayma) batokromik etki denir.

Oksokrom grup yada diğer etkilerle absorpsiyonunun kısa dalga boyuna kaymasına da

(maviye kayma) hipsokromik etki denir.

Absorpsiyon şiddetinin artmasına hiperkromik etki azalmasına ise hipokromik etki

denir.

70
C = O grubunun absorbsiyon dalgaboyunun sübstitüentlere göre değişimi

72
Elektronik geçişleri değiştiren etkenler

Konjügatif etki

Rezonans etkisi

İndüktif etki

Çevre etkisi

73
Konjügatif etki

Konjüge durumda en az iki çift bağ içeren moleküllerde görülür.

Konjügasyon  elektronlarının delokalizasyonunu arttırır.

Delokalizasyon arttıkça * geçiş enerjisi küçülür.

-C=C-

-C=C-C=C-

-C=C-C=C-C=C-

74
Konjügatif etki: Naftalin, Antrasen,Tetrasen

Naftalin antresen ve tetrasen (naftalin ve antresen renksiz olmasına rağmen tetrasen


renklidir)
Rezonans etkisi

Ortaklanmamış elektron çiftlerinden ileri gelen bir etkidir.

Asit klorürleri, amidler ve esterlerde görülür

Cl, N, O gibi elektronegatif elementlerin serbest elektron çiftleri karbonil çifte bağıyla
rezonansa girer ve geçiş enerjisini yükseltir.

76
İndüktif etki Elektronegatif bir elementin bağ elektronlarını çekme etkisinin maddenin
öteki bağlarını da etkilemesi olayıdır.

Karbonil karbonuna bağlı olan elektronegatif X atomu CX bağının elektronlarını


kendine çeker.

C’un elektronegativitesi ve çifte bağın var olma olasılığı artar.

Geçiş enerjisi büyür.

77
Çevre etkisi

Çözücü etkisi ve sterik etkiler olmak üzere iki çeşittir.

Çözücü etkisi

Çözücünün polarlığının artması ile

  * geçişi uzun dalgaboyuna (batokromik etki),

n  * geçişi kısa dalgaboyuna (hipsokromik etki)

Polar olmayan çözücü Polar çözücü

E1 > E2 E4 > E3


78
Sterik etki

N-metil-N-aseto-o-toluidin N-asetil hegzahidrokarbazol

 = 257 nm  = 16000 L mol-1cm-1

 = 300 nm  = 3400 L mol-1cm-1  = 281 nm  = 3400 L mol-1cm-1

 = 290 nm  = 4200 L mol-1cm-1


Bir molekülde  orbitallerinin artması molekülü düzlemsel yapıda olmaya zorlar.

Difenil

Orto pozisyonunda büyük alkil grupları bağlanırsa sterik etki nedeniyle


düzlemsellikten sapmalar olur.

Absorpsiyon dalga boyu ve  değişir.


Anorganik maddelerin ışığı absorplaması:
Na, K, Ca, Al gibi elementleri içeren anorganik maddeler 200 nm’in altında
absorpsiyon yapar.
Çoğu geçiş metali iyonları, spektrumun UV veya GB’de absorpsiyon gösterirler.
Geçiş metallerinin spektral özellikleri, 3d ve 4d orbitallerinin çeşitli enerji seviyeleri
arasındaki elektronik geçişlerden kaynaklanır.

81
Metal komplekslerinde elektronik geçişler

Kompleks (koordinasyon bileşiği): Elektron boşluğu olan merkez atomu (M) veya
iyonu ile üzerinde e- çifti bulunan iyon veya moleküllerin (L, ligant) koordine
kovalent bağ yaparak oluşturduğu bileşiklerdir.

M + nL ==== MLn

[Co(H2O)6]3+ Hekza aquakobalt(III)

[Ag(NH3)2]+ Diammingümüş(I)

[Co(NH3)6]Br2 Hekzaminkobalt(II) bromür

[Co(en)3)]2(SO4)3 Tris(etilendiamin)kobalt(III) sülfat


Metal komplekslerinde elektronik geçişler

d  d geçişleri
f  f geçişleri
Yük transfer (yük aktarım) geçişleri
Metalden liganda yük transferleri
Liganttan metale yük transferleri
d orbitallerinden dxy, dyz ve dxz’nin elektron yoğunlukları eksenler arasında, dx 2-y2 ve
dz2’nin ise eksenler üzerinde maksimumdur.

84
Geçiş metali bağ yapmadığı zaman d orbitalleri dxy, dyz, dxz, dx 2-y2 ve dz2’eş enerjilidir.
Metal atomuna (iyonu) ligant saldırdığında geometriye bağlı olarak d orbitallerinin enerjisi
değişir.
3/5 o

2/5 o

86
Metal iyonu 4 ligand tarafından sarılmışsa kompleks geometrisi tetrahedral’dir

2/5 t

3/5 t

87
d0 ve d10 yapısında d-d geçişleri olmaz ve rennksiz olması beklenir

Zn2+ d10 iyonu renksiz


TiF4 d0 iyonu beyaz
TiCl4 d0 iyonu beyaz
TiBr4 d0 iyonu turuncu
TiI4 d0 iyonu koyu kahve
[Cr2O7]- Cr(VI) d0 koyu mor
[MnO4]- Mn(VII) d0 turuncu
[Cu(MeCN)4]+ Cu(I) d10 renksiz
[Cu(phen)2]+ Cu(I) d10 koyu turuncu
Yük transfer (aktarma) geçişleri

Molar absorptiviteleri çok yüksektir (maks> 10000)

Yük aktarım absorpsiyonu olabilmesi için bileşenlerinden birinin elektron verici


diğerinin ise elektron alıcı olması gerekir.

Metalden liganta Fe(II) (o-fenontrolin)


Liganttan metale FeSCN2+

89
Analitik Uygulamalar

1-Yapı analizi

UV-Gör spektroskopisi ile yapı analiz yapmak için saf örneğin çözeltisi
hazırlanır ve spektrumu kaydedilir.

Bu spektrum literatürdeki belli grupların spektrumlar ile karşılaştırılır.

90
UV/GB spektrumlarından yararlanarak maddenin yapısı ile ilgili bazı ipuçları elde
edilebilir.
200-210 nm’den daha büyük dalgaboylarında absorpsiyon yoksa,
a) Konjuge gruplar
b) C=O grupları
c) Yüksek derecede sübstitüe olmuş C=C
d) Halojenler ve tek bağlı oksijen hariç ortaklanmamış elektron çifti
içeren başka bir atom

olmadığı sonucuna varılabilir.

91
91
Madde spektrumunda 200-300 nm arasında şiddetli bir absorpsiyon

(= 10 000-20 000 L mol-1 cm-1) varsa,


konjuge durumda en az iki kromofor grup var demektir.
300 nm üzerindeki şiddetli absorpsiyon ise daha ileri giden bir konjügasyonun
varlığını gösterir.

92
Maddede 270-400 nm’de görülen zayıf bir absorpsiyon
( = 10-200 L mol-1 cm-1)
N atomu yoksa, aldehid veya keton gruplarından birinin,
N atomu varsa, C=N, N=N veya NO2 gruplarından birinin varlığını gösterir.

Spektrumda, 200-280 nm arasında orta şiddette


(=5 000-16 000 L mol-1 cm-1), 250-300 nm arasında daha zayıfça (=200-5 000 L
mol-1 cm-1), birer band görülen madde büyük olasılıkla sübstitüe olmuş bir benzen
halkasıdır.

93
2-Kalitatif analiz

UV-Gör spektroskopisi ile kalitatif analiz yapmak için saf örneğin çözeltisi
hazırlanır ve spektrumu kaydedilir. Bu spektrum standart maddenin spektrumu
veya literatürdeki spektrumlar ile karşılaştırılır.

Benzenin spektrumu

94
95
3-Kantitatif Analiz

Çözelti haline getirilen örneğin absorbansı ölçülür. Bu değer standart


çözeltilerin absorbansı ile karşılaştırılarak derişimi bulunur.

A=ϵ lc

Bunun için önce çalışma dalga boyu seçilir.

-maksimum dalga boyu tercih edilir

-girişimler dikkate alınır

-pikin geniş olduğu dalga boyu seçilmelidir

96
97
Kalibrasyon eğrisinin hazırlanması

Numune derişimini içine alacak biçimde bir seri standart çözelti hazırlanır ve
absorbansları ölçülür. Bu değerlerden derişim – absorbans eğrisi çizilir.
(kalibrasyon eğrisi)

Derişim Sinyal
1 0,025
3 0,098
9 0,4
15 0,65
25 1,14

X 0,78
Derişimi numune sinyali
4- Karışımların tayini

Bir çözeltinin verilen bir dalga boyundaki toplam absorbansı, çözeltide var olan
bileşenlerin absorbansları toplamına eşittir.
A1= M l cM + N l cN 1 dalga boyunda

A2= M’ l cM + N’ l cN 2 dalga boyunda

99
5- Spektrofotometrik Titrasyonlar

A + T  Ü tepkimesi için Analitin, Titrantın ve Ürünün absorpsiyon


yaptığı durumlarda titrasyon sonu spektrofotometrik olarak belirlenir.

100
6- Komplekslerin stokiyometrilerinin belirlenmesi

1-Job veya Sürekli Değişim Yöntemi


2-Mol oranları yöntemi
3-Eğim oranları yöntemi

101
7-Zayıf asitlerin Ka’larının bulunması
Asit çözeltisinin değişik pH değerlerinde absorbansı ölçülür ve
pH / A grafiği çizilir.

102

You might also like