Download as ppt, pdf, or txt
Download as ppt, pdf, or txt
You are on page 1of 61

Mineraller ve Eser

Elementler

Doç.Dr. Duygu Kumbul Doğuç

1
Mineraller ve eser elementler
 İnsan vücudunda yaygın bulunan
inorganik elementler sodyum, potasyum,
kalsiyum, magnezyum, demir, fosfor, klor
ve kükürttür.
 Diyetin zorunlu elemanlarıdırlar.
 Birçok mineral iyonik formda
bulunmaktadır.

2
Mineraller iki kategoriye ayrılır:

1. 100 mg /dl den daha büyük


miktarda gereken
makromineraller,
2. 100 mg/dl den daha küçük
miktarda gereksinilen
mikromineraller (iz elementler)

3
Makromineraller:
Ca calcium 1200 grams
P phosphorus 860 grams
S sulfur 300 grams
K potassium 180 grams
Cl chloride 74 grams
Na sodium 64 grams
Mg magnesium 25 grams
4
Mikromineraller
F fluorine 2.6 V vanadium 0.018
Zn zinc 2.0 Sn tin 0.017
Cu copper 0.1 Se selenium 0.013
I iodine 0.025 Mn manganese 0.012
Crchromium 0.006 Ni nickel 0.010
Co cobalt 0.0015Mo molybden 0.009
Si silicon 0.024

5
Minerallerin fonksiyonları
 Hücresel aktivite için uygun bir ortam sağlarlar.
 Membran permeabilitesinde, sinir hücreleri ve
kasların uyarılabilirliğinde görev alırlar.
 Osmotik basınçta primer rol oynarlar.
 Asit baz dengesinde sorumludurlar.
 Belirli dokuların sertliğine ve rijiditesine katkıda
bulunurlar (diş ve kemikler).
 Özel bileşiklerin parçası olabilirler.

6
Metalloenzimler:
 Metale sıkıca bağlıdır.
 Metal protein oranı sabittir.
 Metalin enzim aktivitesine oranı
sabittir.
 Metalsiz enzim aktivite göstermez.

7
Metalloenzim örnekleri:

*superoxide dismutase (Zn and Cu)


*karboksipeptidaz A (Zn)
*karbonik anhidraz (Zn)
*sitokrom oksidaz (Fe and Cu)
*ksantin oxidaz (Co and Fe)
8
Metal aktiviteli enzimler
 Metal reversible bağlanır.
 Metal/protein değişkendir.
 Metal/enzim aktivitesi değişkendir.
 Metalsiz enzim aktivite gösterebilir.

9
Metal aktiviteli enzim örnekleri
 kreatin kinaz (Mg, Mn, Ca or Co)
 glikojen fosforilaz kinaz (Ca)

 tükrük and pankreatik alfa-

amilazlar (Ca)

10
Elektrolitler
 3 majör elektrolit:
 sodyum

 potasyum

 klor

 Bunlar membranlar boyunca iyon


gradientini, su dengesini sağlar.
Proteinler ve diğer moleküllerin pozitif
ve negatif yüklerini nötralize eder.
11
Sodyum (Na)
 Extrasellüler sıvının ana katyonudur.
 Plazma hacminin, asit baz dengesinin, sinir
ve kas fonksiyonlarının düzenlenmesi ve
Na-K-ATPaz pompasında görevlidir. Plazma
osmolaritesinin çoğunluğunu sağlar.
 Sodyum metabolizması aldosteron
tarafından düzenlenir.
 En önemli kaynağı sofra tuzu şeklindedir.
12
Sodyum (Na)
 Günde alınan 5-15 gr NaCl nin %90-95 kadarı
idrar ile atılır. İleumdan kolayca absorbe olur. Bu
yüzden feçeste az miktarda bulunur.
 Böbrekten aldosteron etkisiyle geri emilir.
 İdrar dışında ter bezlerinden de aktif olarak
sekrete edilir.
 Fazla alınması durumlarında hassas ve yaşlı
hastalarda hipertansiyon belirtileri ortaya çıkar.
Normal diyetle beslenmede eksikliği yoktur.

13
Potasyum (K)
 İntrasellüler sıvının esas katyonudur.
 Sinir ve kas fonksiyonlarında, Na-K-ATPaz da
görevlidir.
 Plazma konsantrasyonlarındaki en küçük
değişimleri bile kalbi anında etkiler.
 Metabolizması aldosteron tarafından düzenlenir.
 Sebze, meyve (muz,kiraz) ve fındık en önemli
kaynaklarıdır.

14
Potasyum (K)
Hiperkalemi:
 Ani artmış alım, şiddetli doku travmaları ve
yanıklar, akut ve kronik asidoz nedenleridir.
 Güçsüzlük, paraliziler, kardiyak arrest
Hipokalemi:
 Artmış renal atılım (diürez), primer aldosteronizm,
şiddetli kusma ve diare sonucu gelişir.
 Eksikliğinde kas güçsüzlüğü, mental konvülziyon,
paraliziler görülür.
15
Potasyum (K)
 Potasyum, İB’larda Na-K-ATPaz pompası
ile emilir.
 Asidozda H+ iyonu hücre içine girerken,
potasyum dışarı çıkar ve hiperkalemi
oluşur.
 İnsülin potasyumu hücre içine sokar. Aynı
şekilde pH yükselmeleri de potasyumu
hücreye sokar.

16
Klor (Cl)
 Extrasellüler sıvının en fazla bulunan
esansiyel anyonudur.
 Sodyumla birlikte kolaylıkla emilir.
 Sıvı ve elektrolit dengesinde ve ozmotik
basıncın ayarlanmasında görev yapar.
Mide sıvısının oluşumuna da katılır.
 En önemli kaynağı tuzdur.

17
Kalsiyum (Ca)
 Vücutta en bol bulunan mineral
 Kemik ve dişlerin yapısal komponentini oluşturur.
 Kemikte büyük miktarlarda (%90), hydroksiapatit
Ca10(PO4)6(OH)2 şeklinde bulunur.

 Dolaşımdaki kalsiyum; bağlı, iyonize ve kompleks halde


olmak üzere 3 formda bulunur.
 Plazmadaki kalsiyum miktarı 8-11 mg/dL
 %50’si iyonize formda,
 %40’ı albumine bağlı
 %10’u kompleks yapıda

18
Kalsiyum (Ca)
 Kemikteki kalsiyum dinamiktir. Hergün belli
miktarda mobilize olurken, aynı miktarda
depolanır.
 Kalsiyumun fonksiyonları:

*Kontraktil doku aktivasyonu,


*Hücre zarında elektriksel potansiyellerin
oluşumuna yardımcıdır,
*Koagülasyon kaskadında görev alır,

19
Kalsiyum (Ca)
*Kemik mineralizasyonunu sağlar,
*Yavaş açılan Na-Ca kanallarında sodyum ile
yarışarak hücre zarı istirahat potansiyelinin
korunmasını sağlar,
*Hormonların aktivasyonunda rol oynar.

**Esas fonksiyon gören iyonize kalsiyumdur. Yapısal


görevler yapan kalsiyum tuz şeklindedir.

20
Kalsiyum (Ca)
 Günlük kalsiyum ihtiyacı 800 mg kadardır. Bu
miktar gebelik, süt verme ve çocukluk
döneminde artar.
 Kalsitriol etkisiyle barsaklarda kalsiyum bağlayan
protein sentezi artar.
 Kalsiyumun emilmesi için çözünmüş durumda
olması gerekir. Barsakta pH düştükçe kalsiyum
absorbsiyonu artar. Yağ absorbsiyonunun
bozulması emilimi engeller.
21
Kalsiyum (Ca)
 Diyetle alınan kalsiyumun çoğu feçesle atılır.
 Kalsiyum eksikliklerinde sodyum ile yarışacak
element olmadığından dolayı hücre zarı istirahat
potansiyeli eşik değerine yaklaşır. Buna bağlı
olarak tetaniler görülür.
 Hipomagnezemi ve alkaloz da eşik değerini
düşürerek tetani oluşumunu kolaylaştırır.

22
Kalsiyum (Ca)
 Kalsiyum eksikliği; D vitamini eksikliği,
hipoparatiroidi, kalsiyumdan yoksunluk,
böbrek yetmezliği gibi durumlara bağlı
olarak görülür.

23
Kalsiyum (Ca)
 Kalsiyum eksikliğinde çocuklarda raşitizm
ileri yaşlarda osteomalazi gelişir.
 Kanda kalsiyum metabolizmasını
regüle eden faktörler: PTH, vit D
(kalsitriol) ve kalsitonin

24
Fosfor
 Vücutta bulunan fosforun çoğu serbest
formda bulunmaz, ~%80’i kemikte Ca-P
kompleksi olarak bulunur.
 Fosfat da intraselüler bileşiklerin birçoğunun
yapısında bulunur. Çoğu karbonhidrat daha
ileri metabolizmaya uğramadan önce fosforile
edilir.
 Fosfat organik bir ester olarak, birçok aracı
metabolitte bulunur.
 Fosfat kimyasal enerjinin depolanmasında
önemli rol oynar çünkü ATP ve diğer nükleotid
trifosfatların bir parçasıdır.
25
Fosfor
 Fosfor grupları, AC’de sürfaktan oluşturma
ve hücre membranının yapısal bütünlüğünü
oluşturma rollerini üstlenen fosfolipidlerin
önemli bir kısmıdır.
 Hücrelerde fosfatı ester şeklinde bağlayan
enzimlere kinazlar denir. Hücre içinde ve dışında
fosfat esterlerini hidrolize eden enzimlere
fosfatazlar denir.
 Serbest fosfat jejunumun orta kısmından emilir.
Portal dolaşımla vücuda girer.
26
Fosfor
 Fosfor absorbsiyonu büyük oranda vit
D tarafından regüle edilir. Vit D3
barsaktan Ca ile beraber emilimini
sağlar.
 Çocuklarda raşitizm, erişkinlerde
osteomalazi anormal kalsiyum ve
fosfat metabolizmasının sonucudur.
27
Magnesium (Mg)
 Potasyumdan sonra intraselüler sıvının ikinci en
önemli katyonudur.
 %50 si kemiklerde, %25 i kaslardadır.
 Mg-ATP kompleksinde ATP nin spesifik protein
bağlama yerlerine reversibl olarak bağlanmasını
kolaylaştırır.
 Enzim ve koenzimlerin yapısında bulunur.
 Tüm lipid ve KH, nükleik asit ve nükleotidlerin
sentezi ile kas kasılmasının aktivasyonu Mg
iyonunu gerektirir.

28
Eser elementler
 Iyot  Krom
 Demir  Molibden
 Çinko  Mangan
 Bakır  Kobalt
 Flor
 Selenyum

29
Eser elementler
 Demir, Çinko, Bakır  Mangan, Krom,
ve Selenyum günlük Kobalt, Molibden
olarak belli miktarda insan met. önemli
alınması gerekli olan ancak hergün
normal büyüme ve alınması zorunlu
gelişme için gerekli olan elementler
ve spesifik biyolojik değillerdir.
rollere sahip iz
elementlerdir.

30
Eser elementler
 Bazı dokularda çok  İnsanlardaki
düşük düzeylerde biyolojik rolü
varlığı gösterilmiş hakkında hiç bilgimiz
olan lityum, nikel, olmayan hatta rölatif
silikon ve olarak patolojik
vanadiumun vücut değ.lere yol açan
için yararı ve elementler; Al., Ar.,
gerekliliği henüz Cd., Be.,Hg.
gösterilememiştir.

31
Demir
 Vücuttaki demirin çoğu ya hemoproteinlerin hem
(hemoglobin, sitokromlar) bileşeninde ya da depo
şekillerinde (ferritin ve hemosiderin) bulunur.
 Plazmada bulunan demir ve çeşitli demir içeren
enzimler toplam vücut demirinin %1’inden azını
oluşturur.
 Transferrin adlı plazma proteini tarafından taşınır.
 Kırmızı et, KC, yumurtada bol miktarda bulunur.

32
Demir Eksikliği
 Demir eksikliği hemoglobin yapım hızında
azalmaya neden olur ve sonuçta demir eksikliği
anemisi gelişir.
 Özellikle kadınlarda önem taşır. Gebelikle
gereksinim artar.
 Demir eksikliği; adet kanaması ile kan kaybı
sonucu, mide-barsak kanalından saptanmamış
kanamalar sonucu, demirden fakir dietle
beslenme ve barsaktan demir emiliminin
bozulmasıyla oluşur.
33
Çinko (Zn)
 Demirden sonra vücudun en fazla olan eser
elementidir. 1-2 gr kadardır. Genellikle ihtiyacı
10-15 mg kadardır. Bunun ancak %10 kadarı İB
lardan emilir.
 En fazla kas, kemik, deri, kıl, prostat ve
pankreasta bulunur.
 Alkol dehidrogenaz, süperoksid dismutaz,
alkalen fosfataz, kollajenaz, karbonik anhidraz,
ACE (anjiotensin converting enzim) ve
karboksipeptidaz gibi bazı önemli
metalloenzimlerin kofaktörüdür.
34
Çinko (Zn)
 IC katyondur,
 %50-60 kaslarda, %28 kemiklerde
bulunur,
 Kanda α2 makroglobulin ve albumin
üzerinde taşınır.

35
Çinko (Zn)
 Çinko, ‘çinko parmakları= zinc fingers’ adı verilen
stabil kompleksler oluştururlar.
 Bu kompleksler 200den fazla metalloenzimin
komponentidir. Bu enzimler DNA, RNA polimeraz
ve revers transkriptaz gibi nükleik asit ve protein
sentezinde önemli rolü olan enzimlerdir.

36
Çinko (Zn)
 Çinko parmakları içeren proteinler gen
ekpresyonunda merkezi rol oynar.
 Pankreas β hücrelerinde insülin
kristalizasyonunu temin etmektedir.
 Yara iyileşmesi, erkek fertilitesi, kemik
oluşumu ve hücresel immunitede rolü
vardır.

37
Çinko (Zn)
 Çinko, metallothionein sentezini
indükler.
 Metallothionein, sisteinden zengin,
düşük mw.lı bir proteindir.
 Zn ve Cu metabolizmasında önem
taşıyan düzenleyici bir fonksiyona
sahiptir.

38
Çinko (Zn)
 İştah kontrolü, tad ve koku alma, karanlığa
adaptasyon, nöromuskuler koordinasyonun
sağlanmasında çinko önemli görevler
yapmaktadır.
 Eksikliğinde gelişme geriliği, yara iyileşmesinde
gecikme bu yüzden oluşur.

39
Çinko (Zn)
 Akrodermatitis enteropatika nadir
görülen otozomal resesif geçişli çinko
eksikliği belirtileri ile karakterize bir
hastalıktır.
 Çinko eksikliğinde kilo kaybı, dermatit,
saç dökülmesi, diare, ödem, mental
bozukluklar, testiküler hipofonksiyon,
anemi görülebilir

40
Bakır (Cu)
 Sağlıklı bir insanın vücudunda 70-100 mg kadar
bakır vardır.
 En çok KC, beyin, kalp, dalak, böbrekler ve
kanda bulunur. Bakırın atılımı safra, idrar ve
tükrüklerdir.
 ATP sentezi ve oksijen kullanımı için gerekli
oksidatif fosforilasyon zincirinde yer alan çeşitli
enzimlerin kofaktörü olan gerekli bir mineraldir.
(sitokrom c oksidaz, SOD, dopamin β hidroksilaz,
amin oksidaz)
41
Bakır (Cu)
 Biyolojik sistemlerde bakır,
metallothionein sentezini indükleme
yeteneğine sahiptir.
 Metallothionein, sisteinden zengin, düşük
mw.lı bir proteindir.
 Fizyolojik olarak Cu, Zn, Se bağlarken
diğer taraftan toksik ağır metallerden
olan cadmium, mercury, silver, arsenic de
bağlar. 42
Bakır (Cu)
 Bakır eritropoez için de gerekli bir
elementtir. Hemoglobin oluşumunda
önemli bir rolü vardır.
 Kollagen formasyonu, cilt pigmentasyonu
ve MSS fonksiyonlarının normal olması
için de gereklidir.

43
Bakır (Cu)
 Menkes hastalığı, bakır eksikliği ile
karakterize genetik geçişli bir hastalıktır.
 GİS’den Cu emiliminde problem vardır.
 Şiddetli serebellar ve serebral
dejenerasyon ile gösterir. Subdural
hematom ve/veya beyin arterlerinde
tromboz

44
Bakır (Cu)/ Menkes Hastalığı
 Arteriyel genişleme, anevrizmalar, kırıklar,
kıvrık ve parlaklığı kaybolmuş saçlar,
osteoporoz, serebellar ataksi, mental
retardasyon görülür.
 Hastalar çoğunlukla kardiyak rüptür veya önemli
arterlerin yırtılması sonucu ölür.
 Genellikle doğumun ilk yılında ex olurlar en fazla
3 yaşına kadar yaşayabilirler.

45
Bakır (Cu)
 Plazmadaki bakırın %70-80 kadarı
seruloplazmine bağlı taşınır. Wilson
hastalığında serum bakırı ile uyarılan ve
serum bakırının %95 kadarını bağlayan
seruloplazminin dolaşımda azalması
sonucu vücudun tüm dokularında bakır
birikimi olur.

46
Bakır (Cu)
 Bakırın KC, beyin, gözler ve
böbreklerde toplanması sonucu siroz,
extrapiramidal yolların
dejenerasyonu, patognomonik
Kaiser-Fleischer halkası ve renal
tübüler bozukluk gelişir.

47
Flor
 Başlıca içme suyunda, ıspanak ve soğanda
bulunur.
 1.5-4 mg/günde alınmalıdır.
 Diş çürümesine karşı artmış direnç
sağlamakta ve uygun flor girişi normal
iskeletsel yapının korunmasına katkıda
bulunmaktadır.

48
İyot
 Erişkinde iyotun %70-80 kadarı, tiroid
hormonları tiroksin ve triiyodotironin biyosentezi
için ihtiyaç duyulduğu yer olan tiroid bezinde
yoğunlaşmıştır.
 Diyetsel iyodun doğal kaynağı, yetiştikleri
toprağın içerdiği miktarına göre, iyot içeriği
değişen sebzelerdir.
 Diyette iyot eksikliği guatr adı verilen tiroid
hiperplazisi ile sonuçlanır.
49
İyot
 Hamilelikte I eks.; spontan düşükler, YD
ölümleri, konjenital anormallikler veya
nörolojik kretenizm, fetal hipotiroidizm
ve psikomotor defektler sözkonusudur.
 Erken tanısı çok önemlidir…!

50
Mangan
 Piruvat karboksilaz ve mitokondriyal SOD
gibi enzimlerin aktif merkezlerinde yer alır.
 Bu metal hücreleri birarada tutan, eklemleri
kayganlaştıran jelatinöz bileşikler olan
mukopolisakkaridlerin ve kolesterol
sentezinin regülasyonuna yardımcı olur.

51
Kobalt
 Metil transfer reaksiyonlarında
koenzim olan B12 nin integral
parçasıdır.
 Eksikliğinde anemi görülür.

52
Molibden
 Ürik asidin prekürsörleri olan ksantin ve
hipoksantin sentezinde yer alan enzimlerin
aktif merkezinde yer alır.
 Bu metalin konsantrasyonunda
değişiklikler enzim aktivitesini etkilemesine
rağmen insanda Mo eksikliğinin etkileri iyi
tanımlanmamıştır.

53
Krom
 Glukoz tolerans faktörünün esansiyel bir
komponentidir. Bu faktörün belki de
membranın insüline cevabını etkileyerek;
glukoz yüklenmesine insülin cevabını
sürdürmede rol oynadığı düşünülür.
 Diete Cr eklendiğinde sıklıkla diyabetik
bireylerin durumlarında düzelme görülür.

54
Krom
 Krom Eksikliğinde;
 Bozulmuş glukoz toleransı
 Dolaşımdaki insülin düzeyinde yükselme,
 Glukozüri,
 Açlık kan glukoz düzeyinde yükselme,
 Serum trigliserid ve kolesterol düzeyinde
yükselme,
 Ensefelopati ve nöropati 55
Krom

 Krom eksikliğinin tanısı zor!


 En iyi göstergesi;
 1 ay süreyle 200µg/gün krom verilmesiyle;
Glukoz ve lipid metabolizmasında
düzelme saptanır.
 Krom eks.; normal insülin düzeylerine eşlik
eden bozulmuş glukoz toleransı, yüksek
serum yağ asitleri ve nöropati olur.
56
Selenyum
 Glutatyon peroksidazın bir parçasıdır.
 Fibroblast ve diğer doku hücrelerinin çoğalması
için gereklidir.
 Oksidoredüksiyon reaksiyonlarında koenzimdir.
 Temel özelliği antioksidan mekanizmalara
yardımcı olmasıdır.
 Eksikliğinde kardiyomyopati gözlenir.

57
Selenyum
 Eksikliği multifokal miyokard nekrozu
ile seyreden Keshan hastalığına sebep
olur.
 Fazlalığında alopesi, tırnak
anomalileri, nefeste sarımsak
kokusuna neden olur.

58
Toksik İz Elementler

 Aliminyum
 Arsenik
 Kadmium
 Kurşun
 Civa

59
60
61

You might also like