Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 27

Protestan Ahlakı ve

Kapitalizmin Ruhu

Max Weber
Max Weber
Max Weber kapitalizme yüklediği anlam ve kapitalizmi
belirleyen şartların neler olduğu konusundaki
düşünceleriyle bir çığır açmıştır.

Kapitalizm; talan, vurgun; Marxist görüşte ise sömürü


olarak nitelendirilirken, Weber kapitalizmin, elde etme
güdüsü, kazanç tutkusu ve kuru bir hırs olmadığını
savunmuştur.
Kapitalizm kar arayışı ile akılcı disiplinin
birleşmesidir.

Bu birleşme bürokratik bir örgütlenme aracılığı ile en fazla


kar elde etmeyi amaçlayan modern işletmelerdir.

Weber, Modern Endüstriyel Kapitalizmi temel


almaktadır.
Weber’ e göre endüstriyel kapitalizmin iki temel şartı
bulunmaktadır.

Tamamlayıcı ve Zorunlu şartlar:

Tamamlayıcı Şartlar; burjuva sınıfının ortaya çıkması,


kentleşme, endüstriyel teknolojinin gelişmesi ve rasyonel
hukuk, kapitalizmin maddi vücudunu meydana getirir.

Vücudu canlandıran ve ona karakteristiğini veren ruhtur. Bu


bağlamda, Modern Endüstriyel Kapitalizmin ruhu Protestan
Ahlaktır.
 Protestan Ahlak Kavramı
Protestan kelimesi başkaldırı, itiraz eden anlamına
gelmektedir.
Protestanlık öğretisine Püritanizm de denilmektedir.
Martin Luther (1489- 1546)
Roma Katolik Kilisesinin günahları bağışlaması
Kutsal Kitap Yorumu
Kilisenin ‘hüküm çıkarmayı kendi tekelinde tutmasına’
karşı çıkarak ilk itirazı başlattı. Bu itirazın
yaygınlaşması ile çeşitli Protestan mezhepleri ortaya
çıktı.
Weber , Protestan ahlakın 4 taşıyıcısından söz etmektedir.
 Calvanizm: Jan Calvin’in 1536’da başlattığı harekettir. Özellikle
XVII. Yüzyıl boyunca sahip olduğu biçimiyle Kalvinizm,
kapitalizmin en fazla geliştiği Hollanda, İngiltere, Fransa gibi
kültür düzeyi yüksek ülkelerde yaygınlaşmıştır. En yaygın
mezhep
 Pietizm: İlahi Takdir öğretisi. Köşeleri daha az bir yorumlama
şekli. Kişisel ahlak daha ön plandadır.
 Metodizm: 18. Yüzyılda İngiltere’de ortaya çıkıp daha sonra
Amerika’ya yayılmıştır. Halen 25-30 milyon mensubu vardır.
Protestan mezhebidir. İbadet ve günlük hayatta metodik bir
düzen takip etmelerinden dolayı metodistler olarak
adlandırılmışlardır.
 Baptistizim: Baptist hareketinden doğan tarikatlar. Hollanda’da
doğmuş bir Protestan mezhebidir.
Protestan Ahlakının Ortaya Çıkışı
Kapitalizmin başlangıç özellikleri bir çok uygarlıkta
görülmesine karşın sadece Batı’da kök salabilmiştir.

Weber bu durumu, kapitalizmin tamamlayıcı şartları ve


zorunlu şartları olarak açıklamıştır.

Tamamlayıcı şartlar farklı yer ve zamanlarda


görülmüştür fakat zorunlu şart yani asketizmin
yarattığı belli bir kişilik tipi yalnızca Batı’da ortaya
çıkmıştır.
Kapitalizmin sosyo ekonomik olarak meydana gelmesi
için önce ideolojik bir etmenin varlığını gerektirir.
Weber’e göre modern kapitalizmin ideolojik etmeni
Protestan Ahlaktır.

Protestanlığın belli bir yorumu, kapitalist rejimin


oluşumunu kolaylaştıran bazı güdülenmeler yaratmıştır.

Modern kapitalist gelişmeyi sağlayan ‘protestanizm’ dir.


Weber , Modern Kapitalizm ve Protestanlık arasında üç
temel ilişkiye gönderme yapmaktadır.

Birinci Unsur: Protestanlıkta birey ve toplumun ekonomik


durumu arasında pozitif ilişki vardır. Katoliklerle
Protestanların yaşadığı ülkelerde Protestanlar fert ve cemaat
olarak nispeten zengindir. Örneğin, Almanya’da Protestan
nüfus, Protestan olmayanlardan daha varlıklıdır.

Bir ülkedeki din ve meslek istatistikleri yan yana getirildiğinde


yüksek eğitimli teknik ve ticari personel, büyük sermaye
sahipleri, işletme liderlerinin çoğu protestandır.
Weber’in 1895’de bir öğrencisine yaptırdığı istatistiğe
göre Protestanlar Katoliklere göre daha zengin ve
iktisadi faaliyetlere katılmaya daha isteklidir.

Katolikler daha az kar açlığı duyan, sakin mizaca


sahiptirler.

Daha az karlı bir işi, güvenli ve az risk taşıyorsa heyecan


dolu olana tercih ederler.
İkinci Unsur: 16. Yüzyıldan sonra Batı’da reformasyonu
hoş karşılayan ülkelerle Endüstri Kapitalizminin başarılı
olduğu alanlar arasında pozitif bir ilişki mevcuttur.
Reformasyondan beri ekonomik bakımdan gelişmiş Batılı
ülkelerin hepsi Protestandır; İngiltere, Amerika, Almanya.
Buna karşın kalkınmamış ülkelerin çoğunda nüfus
Katoliktir. İtalya, İspanya, Yunanistan.
Kapitalizmin tamamlayıcı unsurları mevcut olmasına ve
hatta kapitalizmin başlangıç unsurları Katolik ülkelerde
ortaya çıkmasına rağmen Endüstri Kapitalizmi bu
ülkelerde gerçekleşmemiştir.
ABD’nin iktisadi gelişmesinde gerekli iktisadi zihniyeti
temin etmek açısından Püriten ahlak etkili olmuştur.
Avrupa’da olduğu gibi Amerika’da da Püriten ahlak orta
sınıfın örgütlediği çeşitli cemaat ve dernekler sayesinde
yaygınlaşmıştır.
Örneğin, ABD’de kiliseye üye olmayanın ekonomik hayatta
pek şansı yoktur çünkü inançlı olmayana kimse güvenmez.
Geniş orta sınıf tabakaları çiftçiler dahil burjuva kapitalist iş
ahlakının yayılmasına ve korunmasına hizmet etmiştir.
Protestanların düzenli yaşama nitelikleri ve ilkeleri, bu
dinsel toplulukların (orta sınıfın) benimsediği
tutumlar yaygınlaşmasaydı, kapitalizm bu günkü
ulaştığı yere Amerika’da bile gelemezdi.
Weber, karşılaştırmasını uygarlıklar bazında
yapmaktadır.

Batı dışındaki uygarlılarda da pek çok kapitalist olgu var


olsa da batı kapitalizminin özgün nitelikleri olan kar
arayışı ile akılcı çalışma disiplinin birleşimi var
olamamıştır ve bu nedenle batı kapitalizmi hiç bir yerde
gelişememiştir.
Üçüncü Unsur:
Protestanlık anlayışı ile kapitalizmin rasyonel ahlakı arasında
örtüşme vardır. Weber’in kullandığı Protestan ahlak öğretisi
Kalvin’in ilahi takdir öğretisine dayanır. Bu öğreti kısaca 1647
Westminster Bildirisi metninden oluşur ve özetle;

Dünyayı yaratan ve yöneten, ama insanların sınırlı


akıllarının kavramayacağı mutlak yüce bir Tanrı vardır.
Her birimizin kurtuluşu veya lanetlenmesi Tanrı tarafından
önceden belirlenmiş olup kişinin, kendi çabasıyla önceden
belirlenen bu akıbeti değiştirmesi mümkün değildir.
Tanrı dünyayı kendi şanı için yaratmıştır. Bireyin ödevi
Tanrı’nın şanı için çalışmak ve Tanrı’nın hakimiyetini
kurmaktır.
İnsan için kurtuluş ancak Tanrısal merhametle
Sayılan ilkeler özetle;
Her ferde cennet önceden müjdelenmiştir,
Çalışma bir fazilettir,
İnsan kendi mesleğini kendi seçmelidir.

Bu tür anlayış her türlü mistisizmi dışlar. Bu türlü bir


anlayışta ayinlerle kurtuluşa ermek mümkün değildir.
Kurtuluşu bahşetmek Tanrı’nın elindedir.
Bu yetki kilise ve papazlar tarafından tasarruf
edilemez.
Tanrı ile kul arasında aracıyı reddetme anlayışı,
rasyonalite, positivizm bireylerin bilincini doğaya ve
doğal düzene yöneltmiştir.
Bu inanç bilimsel bilginin gelişmesinde yararlıdır.
Her türlü putun, batıl inancın, büyünün karşısında yer alır.
Kul Tanrı için çalışmalıdır.
Her şey Tanrı’nın takdirine bağlıdır.
Bireyler seçilmişliğin işaretini ararlar.
Kalvinci mezhep ekonomik başarılarda seçilmişliğin
kanıtının bulunduğunu savunur
Birey kurtuluş için çalışmaya yönelir.
Meslekte aralıksız çalışmak seçilmişlikten emin olmak için
gereklidir.
Dinsel kuşku böylelikle ortadan kalkar.
Bu süreç neticede ferdiyetçiliği güçlendirir.
Herkes Tanrı karşısında yalnızdır.
Akılcı, düzenli sürekli çalışmalıdır.

Bu düşünce kapitalizmin kahramanlık zamanlarında çelik


iradeli püriten tüccarlarda bulunan azizleri ortaya çıkarmıştır.
Batıda ferdiyetçiliğin ortaya çıkması ilk kapitalizm
belirtisi olmuştur.
Weber’e göre modern ferdiyetçiliğin en önemli
tarihsel temellerinden biri, asketik tarikatlar ve
mezheplerdir.
Modern kapitalist öz ahlakın kişisel ekonomik
dürtülerini, yalnızca asketik mezheplerin metodik
yaşam biçimleri meşru kılmaktadır.
İlk reformist olarak bilinen Luther’in iktisadi
düşünceleri Kalvin’den farklıdır.
Luther’e göre parayı faize vermek doğru olmadığı gibi
fertlerin servet peşinde koşması da doğru değildir.
Luther için meslek Kalvinist öğretide olduğu gibi
metodik hayatla Tanrının rızasına götüren yollar
değildir.
Luther’in düşünceleri başlattığı reformist hareketler
açısından önem taşımaktadır.
Protestan iktisat ahlakı ile kapitalist iktisat zihniyeti
arasında korelasyon kuran Weber Protestanlığın
pragmatik yönüne vurgu yapmaktadır.
Weber en önde gelen püriten düşünür olarak gördüğü
Benjamin Franklin’den alıntılarla tezini ispatlamaya
çalışmaktadır. ‘Unutma ki vakit nakittir …. Kredi
paradır…paranın doğurgan tabiatı vardır…iyi bir ödeyici
herkesin cüzdanının efendisidir. Burada Franklin
yararcılığa atıfta bulunmaktadır. Şerefli olmak yararlıdır
çünkü kredi sağlar, dakiklik, çalışkanlık, ölçülülük gibi….
Doğru ve iyi yürekliler Tanrının zenginlikleriyle
mükafatlandırılacaktır.
Max Weber’e göre kapitalist zihniyet protestan ahlakında
mevcuttur.
Protestan ahlak, iktisadi kazancı, arzu edilebilir dini
faaliyet olarak tespit etmektedir.
Protestanlar çok çalışıp sermaye biriktirmektedirler.
İnançlarından kaynaklanan nefsin arzularına direnme
ilkesi, biriktirdiklerini ölçüsüz harcamalarına izin
vermediği gibi, servetlerinin atıl bırakılmasına da izin
vermemektedir.
Sonuçta yatırım yaptılar, bedensel zevkleri yadırgadılar
ve ekonomik düzen yarattılar.
Protestan ahlakı azami karın aranması ve bu karın
yeniden üretime yatırılmasını gerektiren kapitalizmle
tam bir uyum içindedir.
Örneğin İngiliz Protestan vaiz Richard Bakster ‘servet
kazanan tacir başarısında Tanrının onu seçmiş
olduğunun kanıtını görür’ der.
Ancak sakın servetini lüks yaşamak için kullanma zira
bu cehenneme götüren yoldur. Zenginliğini halkın
faydası için kullan cemaat için bir işe yara.
Protestan ahlakın en önemli öğretisi bir meslek içinde
düzenli ve metodik çalışmanın dini görev olduğu
bilincidir.
Bunun yanında iyi bir ticaret ahlakı temin etmiştir.
Kalvin faizin günah olmadığını açıklayarak, o tarihe
kadar borç verme işlemine konu olmadan yalnızca
kötü günler için tasarruf edilen yastık altı paraları
iktisadi faaliyetlere yönlendirmiştir.
Sonuç
Protestan ahlak: hak eşitliği, düşünce özgürlüğü,
maddi başarıya saygı gibi liberalist ideolojinin başlıca
öğelerinin toplum hayatına yerleşmesine katkı
sağlamıştır.
Protestanlık ile modern kapitalizmin aynı zamanda
görülmelerinin aralarındaki etkileşimin tesadüf
olmadığı görülmektedir.
Ekonomik teşkilatlanmadan önce ideolojik sebeplerin
geldiği görülmüştür.
Kapitalizmin ruhu protestanlığın ruhudur.
Weber, insanların inanç sistemlerinin belirli bir anda
ekonomik sistem tarafından yönetilmesi gibi, ekonomik
tutumlarında inanç sistemleri tarafından
yönetilebileceğini göstermektedir.
Neticede Weber alt yapı üst yapı arasındaki karşılıklı
ilişkiyi vurgulamıştır.
Başlangıçta protestan ahlak diğer koşullarla birlikte
iktisadi gelişmeyi belirlemiştir. Dinin belirleyen
konumdan belirlenir konuma düşmesini dramatik
bulan Weber, bu durumu dünyanın büyüsünün
bozulması olarak nitelendirmektedir.
Weber’in dünya dinleri ile hakkındaki araştırmaları
kapitalizmin oluşumunda ekonomik örgütlenme
sabitken din faktörünün belirleyici bir öneme sahip
olduğunu göstermeye yönelik bir dizi deney olarak
görülmektedir.
Weber, bu bağlamda ekonomik şartların mevcut
olduğu çoğu toplumlarda, çeşitli dinlerin ürettiği
değer ve tutumların kapitalizmi neden ortaya çıkardığı
ya da çıkarmadığını açıklamak istemiştir.

You might also like