Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 38

CUMHURBASAKANL

IĞI KARARNAMESİ
 Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, Türk hukuk
sistemine ilk olarak günümüzde de yürürlükte
olan 1982 anayasası ile girmiştir. 1982
referandumu ile birlikte yürürlüğe giren yeni
anayasanın 107. maddesiyle birlikte
cumhurbaşkanına tanınan cumhurbaşkanlığı
kararnamesi çıkarma yetkisi cumhurbaşkanlığı
teşkilatının düzenlenmesine ilişkin konularla
TARİHÇE sınırlanmıştır. İlk kararname 18 Ağustos 1983
tarihinde Kenan Evren'in imzasıyla
yayınlanmıştır ve ihtivası Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreterliğini düzenleyici kapsamda
olmuştur.
 Madde 107: Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin kuruluşu,
teşkilat ve çalışma esasları, personel atama işlemleri
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir.
 Anayasanın 107. maddesi uzun süre boyunca
değiştirilmeden kalmış ve cumhurbaşkanlığı
kararnamesi özgün amacı doğrultusunda
kullanılmıştır. 2000'li yıllarda tartışılır hâle gelen
hükûmet sistemi değişikliği konusundaki
çalışmalar 2010'lu yıllarda hızlanmış, Ocak
TARİHÇE 2017'de atılan somut adım neticesinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi yeni sisteme dair anayasa
değişikliği teklifini kabul etmiştir. Teklife göre
107. maddenin mülga edilerek düzenlenen
anayasa maddeleri ile yürütme yetkisine dair
işlerin cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile
düzenlenmesi planlanmıştır.
 Meclisin kabul ettiği teklif 2017 referandumu ile
halk tarafından da onaylanmış, 2018
cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte de yürürlüğe
girmiştir. Bakanlar Kurulu seçim sonrası 4
Temmuz 2018 tarihinde 698 sayılı kanun
hükmünde kararname ile yetkilerini
cumhurbaşkanına devretmiş, 7 Temmuz'da da
700 sayılı kanun hükmünde kararname ile
başbakanlığın ve bakanlar kurulunun
kaldırılmasıyla cumhurbaşkanı Türkiye'nin tek
yürütme erki olmuştur. Yeni dönemin ilk
kararnamesi 10 Temmuz 2018 tarihinde Recep
Tayyip Erdoğan tarafından 1 karar numarası ile
yayınlanmış ve cumhurbaşkanlığı teşkilatını
yeniden düzenlemiştir.
NEDIR?
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi olağan dönem
cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve
OHAL(olağanüstü hal) cumhurbaşkanlığı
kararnamesi olmak üzere ikiye ayırılır.
 Olağan dönem cumhurbaşkanlığı
kararnamesi
 Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, kanunlarla
düzenlenmemiş ve Anayasada kanunla
düzenlenmesi öngörülmemiş olmak kaydıyla
yürütme yetkisine ilişkin konularda ve ayrıca
Anayasada belirtilen münhasır alanlarda,
Cumhurbaşkanının doğrudan doğruya
NEDİR? Anayasadan aldığı yetkiye dayanarak çıkardığı
düzenleyici işlemlerdir. Anayasaya göre
(m.104/17), “Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine
ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi
çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve
ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi
hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer
alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı
kararnamesi ile düzenlenemez.
 Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi
öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı
kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça
düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı
kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı
kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler
bulunması halinde kanun hükümleri uygulanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda
NEDİR? kanun çıkarması durumunda Cumhurbaşkanlığı
kararnamesi hükümsüz hale gelir.”
 Anayasanın 123’üncü maddesine göre (f.3), “kamu tüzel kişiliği
kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kurulur.” Bu
hükümle, kamu tüzel kişiliği kurma yetkisi hem Meclise hem de
Cumhurbaşkanına tanınmıştır. Meclisin kanunla,
Cumhurbaşkanının da kararnameyle kuracağı iktisadi kamu
teşebbüsleri gibi bazı kuruluşlar kamu tüzel kişisi olarak varlık
kazanacaktır.
 Yalnızca cumhurbaşkanlığı kararnamesi
ile düzenlenmesi öngörülen konular:
 Bakanlıkların kurulması, kaldırılması,
görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile
merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması
(m. 106/11). Devlet Denetleme Kurulunun
işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer
özlük işleri (m.108). Milli Güvenlik Kurulu
Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri
NEDİR? (m.118/6), Üst kademe kamu yöneticilerinin
atanmalarına ilişkin usul ve esaslar
(m.104/9). Anayasanın 123’üncü maddesine
göre (f.3), “kamu tüzel kişiliği kanunla veya
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kurulur.”
Bu hükümle, Cumhurbaşkanlığı
Kararnamelerinin Hukuki Rejimi ve
Anayasallık Denetimi 248 kamu tüzel
kişiliği kurma yetkisi hem Meclise hem de
Cumhurbaşkanına tanınmıştır.
 Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini
çıkarmaya yetkili organ Cumhurbaşkanı’dır.
Kararnameler kanunlara eşit normlar
içermekle birlikte yürütme işlemi
olduğundan, idari usullere göre hazırlanır ve
Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmakla
kabul edilmiş olur. Cumhurbaşkanlığı
USUL VE kararnameleri Resmî Gazetede yayımlanır
ve yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler.
SEKIL Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak
daha sonraki bir tarih de gösterilebilir
(m.104/19). Kararnameler, Meclisin
çıkaracağı bir yetki kanununa gerek
olmaksızın doğrudan Anayasaya
dayanılarak çıkarılır ve TBMM’nin onayına
da sunulmazlar.
 Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı
kararnamelerinin Anayasaya uygunluğunu
denetleyebilmekle birlikte, kararnamelerin
kanunlara uygun olup olmadığını denetleyemez.
YARGISAL Çünkü kanunlarla kararnameler normlar
hiyerarşisi bakımından eşit düzeydedir.
DENETİM kanunlarla yaşanacak bir itilaf durumunda kanun
hükümleri uygulanır.
 Denetim ise şekil ve esas bakımından olmak
üzere ikiye ayırılır.
NORMLAR
HİYERARŞİSİ
 Olağanüstü Hal Cumhurbaşkanlığı
Kararnameleri
 Anayasaya göre (m.119), olağanüstü hâl
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini çıkarma
yetkisi, Cumhurbaşkanına aittir. Olağanüstü hâl
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin
çıkarılmasına ilişkin usul ve şekil kuralları, esas
itibarıyla olağan Cumhurbaşkanlığı
NEDİR? kararnameleri ile aynıdır. Ancak olağan
Cumhurbaşkanlığı kararnameleri,
Cumhurbaşkanınca çıkarıldıktan sonra TBMM
onayına sunulmazken, olağanüstü hâl
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin Resmî
Gazetede yayımlandıkları gün Meclis onayına
sunulmaları zorunludur (m.119/6). Bu
kararnameler de Resmî Gazetede yayımlandıkları
gün yürürlüğe girerler.
 Olağanüstü hâl Cumhurbaşkanlığı
kararnameleriyle ancak, “olağanüstü halin
gerekli kıldığı konularda”, düzenleme yapılabilir.
Kanun hükmünde olan bu kararnamelerle temel
haklar, kişi hakları ve ödevleri ile siyasi haklar
ve ödevler de düzenlenebilir (m.119/6).
Olağanüstü halin gerektirmediği konularda bu
kararnamelerle düzenleme yapılamaz ve
olağanüstü hal ile ilgisi bulunmayan kanun
hükümlerinde değişiklik yapılamaz.
KONUSU
 Madde119:Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir
durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya
Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin
ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren
şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya
temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın
şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle
kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya
tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya
çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde,
süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.
 Olağanüstü hâl Cumhurbaşkanlığı
kararnameleriyle milletlerarası hukuktan doğan
yükümlülükler ihlal edilmemek ve durumun
gerektirdiği ölçüyü aşmamak kaydıyla, temel hak
ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya
tamamen durdurulabilir veya bunlar için
Anayasada öngörülen güvencelere aykırı
KONUSU tedbirler alınabilir (m.15/1). Ancak bu hâllerde
dahi, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi
varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din,
vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya
zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç
ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu
mahkeme kararıyla saptanıncaya kadar kimse
suçlu sayılamaz (m.15/2).
 Olağanüstü hâl Cumhurbaşkanlığı
kararnamelerinin şekil ve esas bakımlarından
Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa
Mahkemesinde dava açılamaz (m.148/1). Ancak,
olağanüstü hâl Cumhurbaşkanlığı kararnameleri
Meclisin onayından sonra kanuna
dönüşeceğinden, bu safhada birer kanun olarak
YARGISAL Anayasa Mahkemesinin yargısal denetimine tâbi
DENETİM olacaklardır. Çünkü yargısal denetim yasağı
Meclis onayından önceki safha için geçerlidir.
 Madde 148: Anayasa Mahkemesi, kanunların,
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından
uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara
bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından
inceler ve denetler.
 Olağanüstü hâl Cumhurbaşkanlığı kararnameleri
de Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün
Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına
sunulur (m.119/6). Türkiye Büyük Millet
Meclisi, olağanüstü hâl Cumhurbaşkanlığı
kararnamelerini kabul edebilir, değiştirebilir ya
da reddedebilir.
MECLİSİN
 Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük
DURUMU Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç
olmak üzere; olağanüstü hâl sırasında çıkarılan
Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, üç ay içinde
Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve
karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde
çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi
kendiliğinden yürürlükten kalkar.
 Anayasanın bu hükmünün amacı, olağanüstü hâl
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin sadece
Meclis tarafından denetlenebilmesi sebebiyle,
MECLİSİN bunların süratli bir usulle görüşülüp karara
bağlanmasını sağlamaktır. Böylece TBMM,
DURUMU bunları siyasi açıdan kısa bir sürede denetlemiş
olacak ve onaylandığında kanuna dönüşünce de
Anayasa Mahkemesinin yargısal denetimi
mümkün olacaktır.
 Kanun hükmünde kararname (KHK), yasama
organının konu, süre ve amacı belirleyen bir
yetki kanunu ile verdiği yetkiye veya doğrudan
KANUN doğruya anayasadan aldığı yetkiye dayanarak,
hükûmetin çıkardığı, maddi anlamda kanun
HÜKMÜNDE gücüne sahip, parlamentonun tasdiki ile şekli ve
KARARNAM organik anlamda kanun gücünü kazanacak olan
kararnamelerdir. Türkiye'de 1982 Anayasası'nın
E 87'inci maddesi ile "bakanlar kuruluna belli
konularda kanun hükmünde kararname çıkarma
yetkisi vermek" TBMM'nin görev ve yetkileri
arasında sayılmıştır.
 2017 Türkiye anayasa değişikliği
referandumundan evet kararının çıkmasının
ardından yapılan 2018 Türkiye genel
KANUN seçimlerinde halk oyuyla seçilen cumhurbaşkanı
HÜKMÜNDE görevine başladıktan sonra anayasanın 91'inci
maddesi yürürlükten kaldırıldı. Kanun hükmünde
KARARNAM kararnameler, yerini yeni sistemin yeni
E düzenleme aracı olan Cumhurbaşkanlığı
Kararnamelerine (CBK) bırakmıştır.
 Her ikisi de yürütmenin düzenleyici
işlemlerinden olan kanun hükmünde
kararnameler ile Cumhurbaşkanlığı
kararnameleri arasındaki benzerlikler şunlardır:
KARŞILAŞTI  (1) Normlar hiyerarşisinde kanunlarla
RMA eşdeğerdedirler.
 (2) Temel hak ve hürriyetleri düzenleyemezler.

 (3) Yargısal denetimleri Anayasa Mahkemesi


tarafından yapılır.
 KHK çıkarılabilmesi için Meclisin bir yetki
kanunu ile Bakanlar Kuruluna izin vermesi
gerekmekteyken, cbk yetki kanununa gerek
olmadan doğrudan Anayasaya dayanılarak
çıkarılır.
FARKLARI
 KHK kanunlarda değişiklik yapılabilirken, cbk
ile kanunlar değiştirilemez.
 KHK Meclisin onayına sunulmaktayken, olağan
dönem cbk için böyle bir kural bulunmamaktadır.
1 NOLU
CUMHURBAŞKAN
LIĞI
KARARNAMESİND
EKİ 37
DÜZENLEMENİN
İPTALİ
CHP ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu,
10 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan 1
Numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı
Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin
bazı maddelerinin iptali istemiyle dava
açmıştı.
ANAYASA
MAHKEMESİ
 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin
başlangıcında hayata geçirilen ve
Cumhurbaşkanlığı ile bakanlıkların
organizasyonunu düzenleyen 1 Numaralı
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne ilişkin 37
farklı iptal kararı verildi.
 Gerekçede, Cumhurbaşkanının Anayasa'da
güvence altına alınan temel haklara yönelik
düzenleme yapma yetkisinin bulunmadığı,
bu tür düzenlemelerin sadece kanunlarla
yapılabilmesi gerektiği belirtildi.
CUMHURBAŞKA
NININ "İSTİSNAİ"
YETKİSİNE İPTAL
 Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler
Genel Müdürlüğünün "devletin sevk ve
idaresinde görevli üst kademe yöneticileri
hakkında bilgi toplamak, sicil özetlerini ve
biyografilerini tutmak" görevinde yer alan
"bilgi toplamak" ifadesi iptal edildi. İptal
kararının gerekçesinde kişisel verilerin
korunmasını isteme hakkının anayasal
güvence altına alındığı ve bunun
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle
düzenlenmeyecek konular arasında yer aldığı
ifade edildi.
 Cumhurbaşkanlığı politika kurullarına
verilen "görevleriyle ilgili gerekli olan
bilgileri" kamu kurum ve kuruluşlarından
isteme yetkisine ilişkin oldu. Kararnameyle
Cumhurbaşkanı İdari İşler Başkanı'na
Cumhurbaşkanlığına personel atama yetkisi
verilmişti. AYM, bu yetkiyi "Kararnameyle
değil kanunla düzenlenmesi gereken bir
konu" olduğu gerekçesiyle iptal etti. Ayrıca
İdari işler Başkanlığı'nda 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu hükümlerine bağlı
kalınmaksızın sözleşmeli personel istihdam
edilmesine izin veren hüküm de Anayasa'ya
aykırı buldu.
 Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle herhangi
bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik
veya yaşlılık aylığı alanların
Cumhurbaşkanlığında kadrolu olarak
atanamayacakları düzenleniyordu. Ancak bu
atamalara "Cumhurbaşkanı tarafından
atananlar hariç olmak üzere…" şeklinde bir
istisna getirilmişti. Böylece
Cumhurbaşkanlığı merkez teşkilatında
kadrolu olarak görev yapacak olan ve
cumhurbaşkanı tarafından atanan idari işler
başkanı, Cumhurbaşkanlığı özel kalem
müdürü, başdanışmanlar, danışmanlar ve
genel müdürlerin herhangi bir sosyal
güvenlik kurumundan emeklilik ve yaşlılık
aylığı almaları, atanmalarına engel değildi.
 AYM, cumhurbaşkanı tarafından
atanacaklara getirilen bu istisnai
düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı bularak
iptal etti. Mahkeme ayrıca
cumhurbaşkanınca atananların sosyal
güvenlik kurumlarından bağlanmış
aylıklarının kesilemeyeceği hükmünün de
iptaline karar verdi.
TÜRKİYE ADALET
AKADEMİSİ
KARARNAMESİNİN
TÜMÜNÜ İPTAL ETTİ
 Anayasa Mahkemesi, hakim ve savcı
adayları ile yargı mensuplarına eğitim
veren Türkiye Adalet Akademisi'nin
kuruluşuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı
Kararnamesi'nin tümünün Anayasa'ya
aykırı olduğunu belirterek, iptaline karar
verdi. Kararda, "Hâkim ve savcıların özlük
hakları kapsamında olan nitelikleri
ifadesinin adaylık dönemini de kapsayacak
şekilde yorumlanması, bu çerçevede
mesleğe gireceklerin adaylığa alınış ve
adaylık döneminden başlayarak tüm
süreçlerinin mahkemelerin bağımsızlığı ve
hâkimlik teminatı esaslarına göre kanun ile
düzenlenmesi gerekmektedir" denildi.
KIŞISEL VERI
TOPLAMA YETKISINE
IPTAL
 AYM, genel müdürlük tarafından
yöneticiler hakkında toplanacak bilgilerin
kişisel ve gizli kalması gereken bilgileri de
içereceği, bu kapsamda söz konusu
yetkinin kararname kapsamında
düzenlenemeyecek yasak alan içinde
kaldığını vurguladı. Bu nedenle Yüksek
Mahkeme, söz konusu yetkinin anayasaya
aykırı olduğu belirterek iptal edilmesini
oybirliğiyle kararlaştırdı.
"HAKİM VE SAVCI
GÖREVLENDİRMESİ
KANUNLA YAPILMALI"
 Kararnameyle adli ve idari yargıda görevli
hakim ve savcılar da İdari İşler Başkanı'nın
talebi üzerine üç yıl süreyle
Cumhurbaşkanlığı'nda
görevlendirilebiliyordu. Yüksek Mahkeme,
buna ilişkin kararname hükmünü de
Anayasa'ya aykırı buldu. İptal gerekçesinde,
"Adli ve idari yargı mensuplarının -
yürüttükleri görevler idari nitelikte olsa bile-
resmî ve özel görev almalarının,
atanmalarının, hakları ve ödevlerinin,
meslekte ilerlemelerinin, görevlerinin ve
görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak
değiştirilmesi ile diğer özlük işlerinin
kanunla düzenlenmesi gerekir" denildi.
 AYM, Cumhurbaşkanlığı'na bağlı politika
kurullarının üyelerine yapılacak ödemeleri
düzenleyen kararname maddesinin iptaline
de hükmetti. Kararda, kurul üyelerine her
ay yapılacak ek ödemeyi ve buna ilişkin
usul ve esasları düzenleyen kuralın
mülkiyet hakkına ilişkin bir düzenleme
niteliğinde olduğu, bunun da kararname ile
düzenlenemeyeceği vurgulandı.

 Kararnameyle Adalet Bakanlığına bağlı


Teftiş Kurulu ve müfettişlerin görev, yetki
ve sorumlulukları ile çalışma usullerinin
yönetmelikle düzenleneceğine ilişkin
maddesi de Anayasa'ya aykırı bulundu.
Bakanlık tarafından yurt dışı kadrolara
atanan hakim ve savcılara yapılan
ödemelere ilişkin kararname hükmü de iptal
edildi.
ÇEVRE BAKANLIĞININ
BELEDİYE YETKİLERİ
İPTAL EDİLDİ
 Kararnamede Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı'nın görevleri de
düzenlenmişti. Bu kapsamda bakanlığa
imar ve yapılaşmaya ilişkin yetkiler
verildi. Bunlar arasında "gecekondu, kıyı
alanları ve tesisleri ile niteliğinin
bozulması nedeniyle orman ve mera dışına
çıkarılan alanlar dâhil kentsel ve kırsal
alan ve yerleşmelerde yapılacak
iyileştirme, yenileme ve dönüşüm
uygulamalarında idarelerce uyulacak usul
ve esasları belirlemek" gibi belediyelerde
olan bazı yetkiler de yer aldı.
 AYM, Anayasa'da güvence altına alınan
mülkiyet hakkıyla ilgili düzenlemenin
kararnameyle yapılamayacağını belirterek
iptal kararına imza attı. Kararda, "Bu
alanlarda yapılacak iş ve işlemler, kişilerin
maliki bulundukları arsa, arazi ve yapılar
üzerindeki kullanım ve tasarruf
biçimlerini kısmen veya tamamen
değiştirme, yeniden düzenleme veya sona
erdirme gibi mülkiyet hakkına müdahale
teşkil edebilecek niteliktedir" uyarısı
yapıldı.
 Çevre Bakanlığına çevre, imar ve
yapılaşmaya ilişkin olarak etüt, harita, her
tür ve ölçekteki çevre düzeni, nazım ve
uygulama imar planları, parselasyon
planları, yapı ruhsatı, yapı kullanma izni
ile işyeri açma ve çalışma ruhsatıyla ilgili
verilen düzenleme yetkisinin de iptaline
karar verildi.
 Ayrıca bakanlığın mahallî idarelerin ve
bunların merkezî idare ile olan ilişkilerini
düzenleyen kararname de iptal edildi. Yerel
yönetimlere tanınan özerkliğin Anayasa'da
güvence altına alındığı belirtilen kararda, buna
ilişkin düzenlemenin de kanunla yapılması
gerektiği belirtildi. Bakanlığa bağlı Mekânsal
Planlama Genel Müdürlüğü'ne verilen bazı
yetkiler de iptal edildi.

 İptal edilen yetkiler arasında


cumhurbaşkanınca belirlenen proje kapsamı
içerisinde kalmak kaydıyla kamuya ait tescilli
araziler ile tescil dışı araziler ve muvafakatleri
alınmak koşuluyla özel kişi veya kuruluşlara
ait arazilerin yeniden fonksiyon kazandırılıp
geliştirilmesine yönelik olarak her tür ve
ölçekte etüt, harita, plan, parselasyon planı,
kamulaştırma, arazi ve arsa düzenlemesi
yapmak, yaptırmak ve onaylamak da yer aldı.
Bu konuda kanun çıkarılması istendi
 Kararnameyle mimarlık ve mühendislik
meslek kuruluşlarına ilişkin mevzuatı
hazırlamak ve anılan konularla ilgili
olarak mimarlık ve mühendislik meslek
kuruluşlarını denetlemek görev ve yetkisi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığına verilmişti. Meslek
kuruluşlarının özerk yapısına işaret edilen
iptal kararında, buna ilişkin düzenlemenin
ancak kanunla çıkarılabileceği belirtildi.

 Kararnamede teşkilat yapısı oluşturulan


İçişleri Bakanlığına verilen "ülkenin idari
bölümlere ayrılması, il ve ilçelerin genel
idarelerini düzenlemek" görevi, kanunla
çıkarılmadığı gerekçesiyle iptal edildi.
İçişleri Bakanlığına bağlı mülkiye
müfettişlerinin görev, yetki ve
sorumlulukları ile çalışma usullerinin
yönetmelikle düzenleneceği hükmü de
Anayasa'ya aykırı bulundu.
 Sağlık Bakanlığının hastanelere başvuran
hastaların verdikleri kişisel verilerini
işleyebilmesi ile Dışişleri Bakanlığındaki
meslek memurları ile konsolosluk ve
ihtisas memurlarına ilişkin sınavların
kararnameyle düzenlenmesinin de
Anayasa'ya aykırı olduğu vurgulandı.
Anaysa mahkemesinin almış olduğu İptal kararları, 9
ay sonra yürürlüğe girecektir.
 Dinlediğiniz için teşekkürler.

You might also like