Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 42

YETİŞKİN EĞİTİMİ

VE
HAYAT BOYU ÖĞRENME
Dr. Öğr. Üyesi

Yıldızay AYYILDIZ SELİMOĞLU


yildizay.ayyildiz@deu.edu.tr
2023
Hayat Boyu Öğrenmenin
Tarihsel Gelişimi

Yetişkin Eğitimi
ve
Hayat Boyu Öğrenme
Eğitim; insanlara kuram yahut
kanunları öğretip, onları değiştirerek
birer uzman teknisyen yapmak
değildir. Onun gayesi, insanların
dimağlarını açmak, ufuklarını
genişletmek, zekalarını ateşlemek,
mümkünse doğru düşünmelerini; her
şeye rağmen hiç olmazsa
Giriş
 Hayat boyu öğrenme; yediden yetmişe tüm bireylere beşikten mezara
dek öğrenme imkânı sunmak, temel becerilerin geliştirilmesi, değişen
koşullara ayak uydurabilme, yeni fırsatlar ve istihdam olanaklarının
oluşturulması, bireylerin kendilerini çok yönlü geliştirebilmeleri
şeklinde çok daha kapsamlı ve geniş bir yaklaşım haline gelerek tüm
dünyada yaygınlaşmaya başlamıştır.

 Dünyada ilk kez 1972 yılında UNESCO tarafından resmi olarak


yeni bir kavram olarak kullanılan hayat boyu öğrenme, ülkemizde ise
Cumhuriyet öncesi döneme kadar uzanmaktadır.
Hayat Boyu Öğrenmenin
Dünyada Tarihsel Gelişimi
 Toplumların gelişmesinde nitelikli insangücü son derece önemli bir
faktördür.
 Nitelikli insan gücü için eğitim çok önemlidir (Güçlü, 2016).
 Bilim ve teknoloji alanında görülen gelişmeler eğitimde de
değişikliklere sebep olmuş, artık bireyin öğrenmesi sadece okulla
sınırlandırılamaz hale gelmiştir (Boyraz & Güçlü, 2018).
 Bu nedenle hayat boyu öğrenme gibi kavramların önemli hale geldiği
görülmektedir.
 Bireylerin tüm yaşamları boyunca her an ve her yerde
öğrenmelerinin devam etmesi gerekliliğini ifade eden hayat boyu
öğrenme, bir diğer deyişle yaşam boyu öğrenme kavramı, 1920li
yıllarda Dewey, Lindeman ve Yeaxle tarafından günlük hayatın
sürekli bir boyutu olduğu anlayışından yola çıkarak oluşturulmaya
başlanmıştır.

 Lindeman bir eserinde eğitimin hayat olduğunu ve bu yüzden sürekli


devam etmesi gerektiğini vurgular.
 1960lı yıllara kadar bu temel fikir yaygınlaşmaya ve farklı yerlerde
benimsenmeye başlamıştır. 1960’da ise, Montreal-Kanada’da
gerçekleştirilen Uluslararası Yetişkin Eğitimi Konferansı'nda eğitimin
hayat boyu devam etmesi gerektiğini belirten görüşler ön plana çıkmıştır.

 Bu yıllarda bilgi okuryazarlığı, öğrenmeyi öğrenme diğer deyişle


“öğrenen toplum” ve “hayat boyu öğrenme” fikirleri önem kazanmış,
uluslararası örgütlerin destekleri ve çalışmaları ile dünya çapında gün
yüzüne çıkmıştır.
 Hayat boyu öğrenme kavramı altında yatan temel fikirler ve bu
kavramın doğuşunu oluşturan iki kavram, bilgi okuryazarlığı ve
öğrenmeyi öğrenmedir.
 Hayat boyu öğrenme kavramı resmi olarak ise dünyada ilk kez
UNESCO tarafından 1972 yılında hazırlanan bir raporda kullanılmıştır
(Faure vd., 1972).

 İlk kez resmi bir ifade olarak dile getirilen hayat boyu öğrenme, bütün
dünyanın ilgisini çekerek bu konuda yapılabilecek iş ve faaliyetlere de
zemin hazırlamıştır.

 OECD hazırlamış olduğu bir raporda hayat boyu öğrenmenin


bireylerin niteliğini artıracağı, dolayısıyla da ülke ekonomilerine
olumlu katkı sağlayacağını belirtmiştir (EURYDICE; 2000).
 Ardından Avrupa Birliğine (AB) bağlı olarak çalışmakta olan Avrupa
Komisyonu 1993 yılında toplanarak hayat boyu öğrenmenin; fırsat
eşitliği sağlama, bireylerin kalite ve niteliklerini geliştirme, var olan
işgücünün artırılması ve yeni istihdam olanaklarının üretilmesi gibi
pek çok açıdan önemli olduğunu dile getirmiştir (European
Comission, 1993).

 AB ülkeleri ve vatandaşlarını kapsayan bu toplantılar ve sonrasındaki


buna bağlı faaliyetler hayat boyu öğrenmenin dünya çapında
bilinirliği ve bu konudaki farkındalığın artmasını sağlarken aynı
zamanda yapılacak ilk faaliyetlere de zemin hazırlamıştır (Haseski,
Odabaşı, Kuzu, 2015).
 1995 yılında gelinen noktada bir diğer raporda ise Avrupa Komisyonu;
bireylerin var olan koşullara ayak uydurabilmesi ve uyum
sağlayabilmesi için gereksinim duyduğu özellikleri ortaya çıkarmış ve
bu doğrultuda AB ülkeleri vatandaşlarının hayat boyu öğrenen bireyler
olabilmesi için bir eylem planı hazırlamıştır (European Comission,
1993).

 Ertesi yıl UNESCO tarafından yeni bir rapor yayınlanmış ve bu


raporda sadece bireylerin var olan niteliklerinin geliştirilmesi değil,
aynı zamanda işsiz bireylerin de meslek sahibi olabilmesi için çeşitli
eylemler planlanması gerektiğinin önemine dikkat çekilmiştir.
 AB, geleceğin bilgi çağında ancak hayat boyu öğrenmeye yatırım yapan
ülkelerin toplumsal olarak kalkınacağının farkında olarak bu alanda ciddi
yatırım yapmaya ve projeler oluşturmaya başlamıştır.
 Hayat boyu öğrenme temel fikir ve yaklaşımının yaygınlaştırılması ve
farkındalığın artırılması için 1996 yılı Avrupa Birliği Komisyonu
tarafından Hayat Boyu Öğrenme Yılı olarak ilan edilmiştir.
 Böylece hayat boyu öğrenmenin dünyanın her yerine yayılması fikri de
önem kazanmış olup, bu konuda gelecekteki faaliyetlerin artması
bakımından da önemli bir gelişme olmuştur.
 1999 yılında OECD hazırladığı rapor ile hayat boyu öğrenmenin tüm
dünyaya yayılması için var olan tüm kaynakların seferber edilmesi ve bu
doğrultuda tüm birimlerin işbirlikli olarak çalışması gerektiğinin önemini
ortaya koymuştur (OECD, 1999).
 23-24 Mart 2000 tarihinde Lizbon-Portekiz’de yapılan toplantı sonucu
ve Avrupa Birliği tarafından oluşturulan Lizbon 2010 stratejisi ile
gelecek on yıldaki stratejik hedefler belirlenmiş ve hayat boyu öğrenme
kapsamında uygulamalar da ağırlık kazanmıştır.

 Bu temel stratejik hedeflerin en önemlisi, Avrupa Birliği'nin


ekonomik büyümeyi destekleyen, dünyada saygın bir dinamik bilgi
ekonomisi haline gelmek olarak belirlenmiştir.
 Lizbon stratejisinde hayat boyu öğrenmenin oynadığı stratejik rol, ön
plana çıkmıştır; çünkü Lizbon stratejisi ile hayat boyu öğrenme yaklaşımı,
eğitim ve yetiştirme politikalarının merkezine alınmıştır.

 Aynı yıl yine Avrupa Komisyonu hayat boyu öğrenmeyi açıklayan ve


önemli bir siyasal belge olan Hayat Boyu Öğrenme Memorandumunda
AB'nin hayat boyu öğrenme politikaları kategorize edilmiştir.

 Bu memorandumda belirlenen ve aşağıda verilen 6 temel stratejik hedefin


hayat boyu öğrenmenin anlaşılması ve yaygınlaşması için gerekliliği
ortaya konmuştur.

 Ayrıca 21.yüzyıl için hayat boyu öğrenmenin genel çerçevesi


belirlenmiştir.
Hayat Boyu Öğrenmenin 6 Temel Stratejik Hedefi:
1) Herkes için yeni temel beceriler
2) İnsan kaynaklarına daha çok yatırım
3) Eğitimde yeniliklerin ve yeni yöntemlerin geliştirilmesi
4) Her türlü eğitime değer verilmesi ve belgelendirilmesi
5) Rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin yeniden gözden geçirilmesi
ve düzenlenmesi
6) Eğitimin mümkün olduğunca öğrenenlere yakınlaştırılması ile erişim
zorluğu olan kesimlere ulaşmak için bilgi iletişim teknolojisinden
yararlanma, yerel ve bölgesel merkezli girişimler için hayat boyu
öğrenme yaklaşımı, çok amaçlı öğrenme merkezleri, öğrenen toplum
için bilgi ağlarından yararlanma.
 Hayat Boyu Öğrenme Memorandumu Avrupa Konseyi ve üye ülkeler
tarafından kapsamlı bir şekilde her boyutuyla değerlendirilmiş ve
memoranduma ulusal yanıtlar 2001 yılında "Hayat Boyu Öğrenme
Gerçekliği Alanında Avrupalı Olmak" adıyla yayınlanmıştır.

 Bu ise Haziran 2002’de devletler tarafından “Hayat Boyu Öğrenme


Kararı” olarak kabul edilmiştir (Adabaş, 2016; Kıvrak, 2007).

 Geçmişten günümüze dek AB’de hayat boyu öğrenme alanında birçok


proje ve faaliyet gerçekleştirilmiştir.

 AB, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programlarıyla hayat boyu


eğitimi geliştirmeyi amaçlamaktadır.
 Geçmişten günümüze
gelinceye dek hayat
boyu öğrenme alanında
gerçekleştirilmiş olan
AB Eğitim ve Gençlik
Programları kapsamında
ortak eğitim faaliyetleri
yanda verilmiştir.
 Geçmişten günümüze dek bakıldığında, özetle hayat boyu öğrenme
yaklaşımının Avrupa ülkelerinde önemle üzerinde durulan ve
yaygınlaştırmak ve kapsamını genişletmek için birçok projenin
başlatıldığı görülmektedir.

 Toplumsal kalkınmanın sağlanması ve artırılması yönünde hayat boyu


öğrenme kapsamında birçok farklı program ve projeler yapılmış,
ayrıca bu faaliyetler halâ büyüyen kapsam ve artan yatırımlarla da
devam etmektedir.
Hayat Boyu Öğrenmenin
Türkiye’de Tarihsel Gelişimi

 Hayat boyu öğrenme yaklaşımının ülkemizdeki tarihsel gelişimine


bakıldığında, Cumhuriyet öncesi döneme kadar uzandığı görülür.

 Cumhuriyetin ilanı ile hız kazanan hayat boyu öğrenme faaliyetleri ile
ilgili daha önceki dönemlere bakıldığında, Osmanlı Devleti
zamanında da hayat boyu öğrenmenin temel fikriyle uyumlu olan
ahilik ve yonca teşkilatlanmasının olduğu görülür.
 Temelde ustaların öğretimi ile meslek sahibi olması ve mesleki
niteliklerini geliştirebilmeleri için faaliyet gösteren önemli bir eğitim
ve dayanışma oluşumu göze çarpar.

 Aynı dönemde kıraathaneler gazete, dergi, kitap gibi basılı


materyallerle halkın birçok konuda bilgi sahibi olması yönünde önemli
bir rol oynamıştır.

 O dönemin üniversitesi olan medreselerde çeşitli bilim alanlarında


eğitimlerin yanında vatandaşlara yönelik çeşitli eğitimlerin yapıldığı
göze çarpar.
 Cumhuriyetle birlikte yeni Türk Devleti resmiyet kazanmış ve çeşitli
alanlarda birçok reformlar yapılmıştır.
 Bu reformlar eğitim alanında da yapılmış artık devlet tarafından halka
yönelik resmi eğitim hizmeti verilmesi yasalaşmıştır.
 Halkın okuryazarlık oranının kısa vadede hızlıca artması amacıyla 1928
yılında yeni Türk alfabesi kabul edilmiş, yediden yetmişe tüm
vatandaşların eğitimi için ayrıca Millet Mektepleri kurulmuştur.
 Bunun yanı sıra vatandaşların sanat, spor, edebiyat, vb. gibi alanlarda da
eğitim alabilmesi için Halk Evleri kurulmuştur.
 Kırsal bölgede yaşayan vatandaşlar da unutulmamış bu bölgelerde
yaşayan vatandaşlara yönelik de gezici köy kursları açılarak çeşitli
eğitimleri almaları sağlanmıştır.
Hayat Boyu Öğrenmenin Türkiye’de Gelişiminde
Köy Enstitüleri ve Önemi
 Özellikle ülkemizde kırsal bölgede yaşayan vatandaşların da nitelikli
eğitim alabilmesi ve köylerle kent merkezlerinde yaşayan vatandaşlar
arasındaki uçurumların giderilmesi için halk evleri, gezici köy kursları
gibi faaliyetlere ek olarak daha nitelikli, kapsamlı ve resmi bir eğitim
sisteminin gerekliliği anlaşılmıştır.
 Osmanlı İmparatorluğu döneminde döneminin önde gelen
eğitimcilerinden Ethem Nejat, İsmail Mahir Efendi ve İsmail Hakkı
Baltacıoğlu'nun iş, üretim ve köy eğitimi ile ilgili savunmuş oldukları
görüşleri ve bununla ilgili yapmış oldukları çalışmaları, yaparak ve
yaşayarak öğrenmenin kalıcılığı, öğrenmenin iş içerisinde uygulayarak
gerçekleşmesi gerektiği şeklindeki fikirleri ileride açılacak olan köy
enstitülerinin oluşumuna zemin hazırlamıştır.
 İlerleyen yıllarda özellikle kırsal bölgelerdeki vatandaşların
daha nitelikli eğitim alabilmeleri amacından yola çıkarak
dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü önderliğinde, dönemin
Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından ve İsmail
Hakkı Tonguç'un üstün çabalarıyla 17 Nisan 1940’da 3803
sayılı yasa ile Köy Enstitüleri kurulmuştur.
 Özellikle Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda halkın okuma-yazma
oranının çok düşük seviyede (%5) olması, halkın büyük kısmının
köylerde yaşıyor olması (%80) ancak Anadolu'daki öğretmen eksikliği
göz önünde bulundurularak, köylerde ilkokul mezunu zeki çocukların
bu okullarda yetiştirildikten sonra köylerine giderek öğretmenlik
yapmaları amacıyla Köy Enstitüleri kurulmuştur.

 Böylece kırsal kesim ile kent merkezinde yaşayan vatandaşlar


arasındaki uçurumu ortadan kaldırma ve bozuk dengeyi düzeltebilme
hedefinin de gerçekleşmesi mümkün hale gelmiştir.

 Ayrıca kırsal bölgede yaşayan vatandaşların birçok alanda nitelikli


eğitim alması, yaşam kalitesinin artırılması ve böylece ülke çapında
kalkınmanın iyileştirilmesi hedeflenmiştir.
 Köy Enstitüleri özellikle tarıma elverişli geniş arazisi bulunan
bölgelerde ve yakın civarlarında kurulmuştur.
 Kent merkezinden daha uzak ancak tren yoluna yakın bölgeler olması
da diğer tercih sebebi olmuştur.
 Öğretmenler ise hem köylülere örgün eğitim vermiş hem de temel
okuma-yazma öğretimi yapmışlardır.
 Ayrıca halkın ve öğrencilerin modern ve ilmi tarım ve ziraat
tekniklerini öğrenmeleri hedeflenmiştir.
 Geleneksel eğitim yöntemleri yerine, "iş, üretim ve köy eğitimi" temel
fikrine dayalı olarak yaparak yaşayarak ve uygulayarak kalıcı ve etkili
öğrenme gerçekleşmesi hedeflenmiştir. Bir diğer deyişle; "iş için, iş
içinde eğitim" prensibine dayanarak eğitim verilmiştir.
 Köy Enstitüleri arazisi içinde tarlalar, arı kovanları, hayvanlar, dikiş,
sanayi, vb. için çeşitli atölyeler de yer almaktaydı.

 Eğitim-öğretim faaliyetleri derslikler ve bu uygulama arazilerinde yer


alan bileşenlerle temel örgün eğitim ve uygulamalı eğitim olmak üzere
yarı yarıya gerçekleşmiştir.

 Köy okullarını ve öğretmenleri ekonomik gelişme, farklılaşma ve


kalkınmanın merkezi haline getirme hedeflenmiştir.

 Bu hedefe ise kolektif bir çalışma ile ve imece usulü çalışarak ulaşmak
esas alınmıştır.
Köy Enstitüleri Öğrencileri ve Farklı Eğitim-Öğretim Faaliyetlerine Dair Kesitler
Köy Enstitüleri Öğrencileri ve Farklı Eğitim-Öğretim Faaliyetlerine Dair Kesitler
Köy Enstitüleri Öğrencileri ve Farklı Eğitim-Öğretim Faaliyetlerine Dair Kesitler
Köy Enstitüleri Öğrencileri ve Farklı Eğitim-Öğretim Faaliyetlerine Dair Kesitler
 Kurulduğu 1940 yılından 1946 yılına dek köy enstitülerinde 15.000
dönüm tarla tarıma elverişli hale getirilmiş ve üretim yapılmıştır.

 Aynı dönemde 750.000 yeni fidan dikilmiş, 1.200 dönüm arazide


bağlar dikilmiştir.

 Ayrıca 150 büyük inşaat, 60 işlik, 210 öğretmen evi, 20 uygulama


okulu, 36 ambar ve depo, 48 ahır ve samanlık, 12 elektrik santrali,
16 su deposu, 12 tarım deposu, 3 balıkhane, 100 km. yol yapılmıştır.
 Sulama kanalları oluşturularak enstitü öğrencilerinin uygulamalı eğitim
gördüğü çiftliklere sulama suyu öğrenciler tarafından getirilmiştir (İsmail
Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı, 2019).

 1954 yılında kapatılan Köy Enstitülerinde kurulduğu yıldan itibaren


1.308 kadın ve 15.943 erkek olmak üzere toplam 17.251 köy öğretmeni
yetiştirilmiştir.

 Özetle, tamamen Türkiye'ye özgü bir eğitim reformu olan Köy


Enstitüleri; kısa ömürlü olmuş olsa da (14 yıl), etkileri ve katkıları ile
sadece Türk eğitim sisteminde değil; aynı zamanda sosyal ve siyasi
anlamda da önemli derecede yankıları olan ve tüm bu alanlarda
gerçekleştirilmiş bir seferberlik bereketi olarak değerlendirilebilir.
 Köy Enstitülerinin kapatılmasının ardından, bu okullarda verilen
eğitimlerin ortaya çıkan katkıları ile halk eğitimi konusu daha da önem
kazanmıştır.

 1957 yılında 6. Milli Eğitim Şurasında halka yönelik sunulan eğitim


hizmetlerinin topyekûn kalkınmadaki rolü ve önemi vurgulanarak bu
eğitim faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ve tüm halka ulaştırılması
gerektiği vurgulanmıştır.
 Halk eğitimlerinin daha sistematik yürütülebilmesi için de 1960
yılında Halk Eğitimi Genel Müdürlüğü kurulmuştur.

 Böylece tek bir merkezden tüm halka daha sistematik bir şekilde etkili
eğitimler verilmeye başlanmıştır.

 Halk eğitiminin artık tüm vatandaşlar için bir zorunluluk ve son


derece önemli olduğu fikri kanıksanmış ardından 1965 yılında Ankara
Üniversitesi Eğitim Fakültesi bünyesinde öğrencilere de halk eğitimi
ve yetişkin eğitimi konularında eğitimler verilmeye başlanmıştır
(Bilir, 2009).
 Ayrıca 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, Beş Yıllık Kalkınma
Planları, Milli Eğitim Şûraları olmak üzere çeşitli plan ve kararlarda
da hayat boyu öğrenme üzerinde durulmuştur.
 Konu ilk olarak 1973 tarihli 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda
öğrenmenin hayat boyu devam etmesi gerekliliğine dikkat çekilerek ele
alınmış ancak kavram olarak doğrudan kullanılmamıştır.
 13 Ocak 1990 tarihinde gerçekleştirilen 13. Milli Eğitim Şûrası ise,
Hayat boyu öğrenme ile ilgili, ülkemizdeki diğer önemli noktalardan
biridir.
 Bu şurada yine kavram olarak anılmasa da yaygın eğitim yönünde
birçok karar alınmış, eğitimin yine hayat boyu sürekli devam etmesi
fikri üzerinde önemle durulmuştur.
 Ülkemizde Sekizinci ve Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma
Planlarında herkes için hayat boyu öğrenme üzerinde durulmuştur
(DPT, 2000, 2006).

 Türkiye, AB'nin Eğitim ve Öğretim 2010 ve Avrupa Konseyi'nin 2002


tarihli Hayat Boyu Öğrenme Kararı'na katılmış ve 2004 yılında bir
rapor yayınlamıştır (Hake, 2005).

 13-17 Kasım 2006 tarihlerinde gerçekleştirilen 17. Millî Eğitim


Şûrasında ise 26 maddelik hayat boyu öğrenme ilkeleri
oluşturulmuştur (On Yedinci Millî Eğitim Şûrası Kararları, 2006).
Türkiye'de Hayat Boyu Öğrenme Müdürlüğünün
Kurulması ve Hayat Boyu Öğrenme Portalı

 2009-2013 dönemi Hayat Boyu Öğrenme Strateji Belgesi ile hayat


boyu öğrenme sistemi oluşturulmaya başlamıştır.

 Hayat boyu öğrenme faaliyetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesi


sağlanmaya çalışılmıştır.

 Bu bağlamda 2011 yılında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak


Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü (web adresi:
https://hbogm.meb.gov.tr/) kurulmuştur.
 Hayata mutlu bireyler hazırlamak için her zaman, her yerde ve
herkese eğitim hizmeti vermek üzere yola çıkan Hayat Boyu
Öğrenme Genel Müdürlüğü oluşumu, ülkemiz açısından hayat boyu
öğrenme faaliyet alanındaki en önemli gelişmelerden biridir.

 Böylece, öğrenen topluma dönüşüm sürecinde beşikten mezara dek


rehberlik hizmeti sunan; bireyin bilgi, şuur ve yetkinliklerini
geliştirerek toplumsal kalkınmada kendi sorumluluğunu almasını
destekleyen; belgelendirilebilen, izlenebilen kaliteli eğitim hizmetleri
resmi kanallar aracılığıyla ve devlet eliyle tüm vatandaşlara
sunulmaktadır (Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, 2019).
 Kamu ve devlet kuruluşlarının sunduğu eğitim ve iş olanakları, kurs
programları ve ülkemizdeki en büyük hayat boyu öğrenme
kurumlarının veri tabanlarına tek bir platformdan ulaşılabilmesi
amacıyla Hayat Boyu Öğrenme Portalı (web adresi:
https://hbo.meb.gov.tr/portal/) oluşturulmuştur.

 Hayat Boyu Öğrenme Portalı “öğrenme ve çalışma fırsatlarına açılan


kapı” olarak hazırlanan önemli bir yeniliktir. Bu portalda güncel
öğrenme ve istihdam fırsatlarının yanı sıra, vatandaşların mesleki ve
kişisel gelişim ihtiyaçlarına yönelik hayat boyu rehberlik bilgileri de
sunulmaktadır (Hayat Boyu Öğrenme Portalı, 2019).
 Çeşitli hizmet sağlayıcılarından alınan verilerin bir araya getirildiği
bu portalda, temel eğitimden yükseköğretime, yaygın eğitimden
uzaktan öğrenmeye tüm öğrenme fırsatları ile ilgili vatandaşlara
hizmet verilmektedir.

 Ayrıca portalda bir de kariyer rehberliği bölümü bulunmaktadır.

 Bu hizmet ile de bireylerin kariyer ve mesleki planlama sürecinde


danışmanlık hizmeti verilmektedir.

 Ayrıca çeşitli ölçme araçları ile de bireylerin öz değerlendirme


yapmaları mümkündür.
 Ayrıca portala ek olarak hayat boyu öğrenme faaliyetlerine yönelik
HBÖTV adında bir televizyon kanalı kurulmuştur.

 Böylece hayat boyu öğrenme faaliyetlerinin televizyon ve internet


teknolojileri üzerinden daha fazla kişiye ve daha kolay bir şekilde
erişimi de mümkün hale gelmiş olup, uzaktan eğitim yoluyla da hayat
boyu öğrenme faaliyetleri daha da yaygınlaşmaya başlamıştır.
 Gelinen noktada son olarak
2014-2018 dönemi Hayat Boyu
Öğrenme Strateji Belgesi ve
Eylem Planı ile ulusal ve
uluslararası yaklaşımlar
doğrultusunda hayat boyu öğrenme
sistemi daha sistematik bir yapıya
kavuşturulmaya çalışılmıştır.

http://hbogm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2015_04/20025555_hbostratejibelgesi_2014_2018.pdf

You might also like