Download as ppt, pdf, or txt
Download as ppt, pdf, or txt
You are on page 1of 46

Şefika Melike ÇAĞATAY

1
Toplum insanlardan, bireylerden oluşur. İnsan
doğumundan ölümüne kadar diğer insanlarla
birlikte, bir toplum içerisinde yaşar.

Toplumsal kurumlar toplumun belli bir alandaki


ihtiyacını karşılayabilmek için yine toplum
tarafından oluşturulmuş toplumsal yapılardır.

Bu kurumlar, görev, hak, sorumluluk, ödev, normlar


ve ilişkiler bütünlüğünden oluşur. En temel
toplumsal kurumlar aile, eğitim, din, ekonomi,
hukuk, siyaset, hukuk olarak sayılabilir

2
Society logy

Sosyoloji = Toplum + Bilim

 Sosyolojinin amacı; toplumsal olayları ortaya


çıkarmak, açıklamak, ilişkileri belirlemek ve
bunlara bağlı olarak ilgili kuramlar üretmektir.

3
 İnceleme alanı toplum olan sosyoloji, toplumsal
olay ve olguları ele alır ve toplumu sistematik bir
biçimde inceler.
 Sosyoloji bireyleri değil, bireylerin toplumsal
yaşam içerisinde oluşturdukları kurumları,
ilişkileri ve davranışları, bir başka ifade ile
toplumsal ilişkileri incelemektedir.

 Sosyoloji toplumu hem statik (toplumsal yapı)


hem de dinamik (toplumsal değişme) özellikleri
bakımından incelemektedir.

4
 Her ne kadar sosyal olaylar insanlık tarihi ile
başlamış olsa da sosyolojinin pozitif bir bilim
olarak ele alınması ancak 19. yüzyılda
gerçekleşmiştir.
 Emile Durkheim ve Auguste Comte (1798-1857).
 Ülkemizde ise sosyoloji dendiği zaman akla ilk
önce Ziya Gökalp gelmektedir.

5
 Sosyolojide çalışılan alan insan ve toplum
olduğundan, son dönemlerde kendine ait alt
çalışma dallarını oluşturmuştur.

 Bilgi sosyolojisi, din sosyolojisi, ahlak


sosyolojisi, hukuk sosyolojisi, siyaset
sosyolojisi, ekonomi sosyolojisi, kent
sosyolojisi, köy sosyolojisi ve eğitim
sosyolojisi bu alt çalışma alanlarına örnek
olarak verilebilir.

 Bunlar içerisinde eğitim sosyolojisi eğitim –


toplum ilişkilerini irdelemesi açısından önem
taşımaktadır.
6
SOSYOLOJİ
EĞİTİM

EĞİTİM SOSYOLOJİSİ

7
 Eğitim sosyolojisi, sosyolojinin bir uzmanlık
dalı olarak sosyoloji ve eğitimin bileşkesi ve de
işbirliği olarak ortaya çıkmış bir bilim alanıdır.
 Eğitim sosyolojisi; toplum ve eğitsel
yetiştirme arasındaki karşılıklı ilişkileri,
bağlantıları ve etkilenmeyi inceleyen
sosyolojinin alt bir bilim dalı olarak
tanımlanabilir.

8
 Toplumsal yapı içerisinde eğitim sorunlarına
ilişkin araştırma yapan bir disiplindir.

 Toplumun kültürüne uygun bir eğitim


politikasının belirlenmesi ile ilgili çalışmaların
temelini oluşturur.

 Eğitim ve öğretim faaliyetleri aracılığı ile var


olan birikimin gelecek kuşaklara nasıl
aktarılacağı ve toplumun ihtiyaç duyduğu
bireylerin nasıl yetiştirilmesi gerektiği de eğitim
sosyolojisinin çalışma alanındadır.

9
 Toplumsallaşma ve toplumsallaşmaya eğitim
kurumları ve diğer kurumların etkileri
 Toplumsal değişme, toplumsal hareketlilik,
toplumsal ilişkiler ve toplumsal
tabakalaşmada eğitimin rolü
 Toplumda rol ve statü kazanmada eğitimin
etkisi
 Sosyal adalet ve eğitimde fırsat eşitliği

10
 Eğitim sosyolojisinden, sosyolojinin bir dalı olarak ilk kez
A.B.D.’de 1907 yılında bahsedildi. 1917 yılında ilk kez
eğitim sosyolojisi kitabı yazıldı.

 Eğitim sosyolojisinin A.B.D.’de ortaya çıkış nedeni;


A.B.D’nin sosyal yapısıdır. Çok farklı din, dil, ırk ve
milletlere mensup insanların yaşadığı bir ülkede bu yapı
sorunların kaynağını oluşturmuştur.

 Bu sorunların aşılmasında eğitimin etkili olabilmesi için


eğitimcilerin bireylerin içinden geldiği yapıyı tanımaları
ve onların değer yargılarını ve tavırlarını bilmeleri
gerektiği düşünülmüştür. İşte bu yaklaşım eğitim
sosyolojisini doğurmuştur.
11
 Ülkemizde eğitim sosyolojisinin tarihi 1915’li
yıllara dayanır.

 Eğitim sosyolojisinin doğmasına katkı


sağlayanlar;
 Ziya Gökalp,
 Prens Sebahattin,
 İsmail Hakkı Baltacıoğlu,
 Ethem Nejat,
 Satı Bey,
 Abdullah Cevdet.

12
 Üniversite düzeyinde, Darülfünunda eğitim
sosyolojisi dersi 1917 yılından itibaren
verilmeye başlanmıştır.
 1965’te ise Ankara Üniversitesi Eğitim
Fakültesi programdan bağımsız olarak bir
Eğitim Sosyolojisi dersi koymuştur.
 İlköğretmen okullarında eğitim sosyolojisi
dersinin ilk okutulmaya başlanması 1953’te
olmuştur.
 1967-1968 öğretim yılından itibaren
Eğitim Enstitüleri programlarına eğitim
sosyolojisi dersi alınmıştır.
13
14
 Eğitim, işlevlerini yerine getirirken bir
yandan bir takım toplumsal kurumlarla
(aile, ekonomi, politika, din, hukuk gibi)
etkileşim halindedir.

 Diğer yandan da eğitim, toplumsal yaşamda


önemli rol oynayan bazı toplumsal süreçlerle
de ilişkilidir.

15
İlk toplumlarda çocuk bütün eğitimini ailede almaktaydı.
Üretim ve tüketim aile içindeydi.

Gelişen teknoloji ve ekonomiler sonucunda eğitim


kurumları eğitim işlevini büyük ölçüde aileden
devralmışlardır.

Ailenin kazandırdığı değer yargıları çocuğun okul


başarısını etkilemektedir. Bunun için çocuk eğitiminde
aile okul işbirliği şarttır.

Tartışma:
1. Aile ve okul çatışması nedir? Çocuk açısından ne tür
sonuçlara yol açabilir.
16
 Tarih boyunca tüm toplumlarda görülen din, toplumun
yapılanmasında, ekonomik, politik etkinliklerin
düzenlenmesinde önemli rol oynamıştır.

 İlk zamanlar eğitim kurumları ile dini ibadet yerleri iç


içedir. Daha sonra laik eğitim kurumları açılmıştır.

 Gelişen ekonominin nitelikli insan gücüne ihtiyaç


duyması sonucu dini kurumlardan ayrı eğitim kurumları
kurulmaya başlanmıştır.

17
 Siyasi partiler, hükümet, belli başlı siyasi kurumlar
eğitimin gelişme ve değişmesine etkide bulunurlar.

 Her toplumda devlet yönetimini üstlenen siyasi


kurumlar, eğitim yoluyla bireylere kendi siyasi
düşüncelerini aktarmaya çalışırlar.

 Gelişmekte olan ülkelerde eğitim kurumlarındaki


köklü değişiklikler ve hızlı gelişmeler politik
kurumların etkisiyle olur.

 Ülkemizde de cumhuriyetin getirdiği yenilikler ve


temel ilkeler eğitim kurumlarının sayesinde
toplumun her kesimine yayılmış ve bunlar
benimsetilmiştir.
18
 Ekonomik faaliyetlerin gelişmesi ve giderek çeşitlenmesi
bu faaliyetleri gerçekleştirecek nitelikli insan gücü ve
teknolojinin de gelişmesine dolayısıyla eğitim
kurumlarının değişme ve gelişmesine neden olmaktadır.

 Ekonominin ihtiyaç duyduğu yetişmiş insan gücünü


nicelik ve nitelik yönünden planlanması gerekmektedir.

 Sonuç olarak eğitim ve ekonomi birbirlerini karşılıklı


etkilemektedir.

19
 Hukuk, toplum halinde yaşayan insanların
birbirleriyle kurdukları sosyal ilişkilerin bir düzen
içerisinde yürütülebilmesini sağlayan toplumun bir
başka kurumudur.
 Hukuk kuralları bireylerin birbirlerine ve içinde
yaşadıkları topluma karşı olan hak, ödev ve
sorumluluklarını düzenler.
 Eğitim ile hukuk karşılıklı etkileşim halindedir.
Eğitim bir taraftan hukuk kurallarına uyma
davranışını kazandırırken bir taraftan da hukuku,
dolayısı ile toplumsal yaşam kuralarını geliştirecek
bireyler yetiştirmekle yükümlüdür.

20
 Mikro eğitim sosyolojisi, eğitim kurumunun kendi
içerisinde gerçekleşen olay ve olguları inceleyen eğitim
sosyolojisi alt alanıdır.
 Eğitim kurumu içerisindeki öğretmen, öğrenci, yönetici,
veli, memur hizmetli vb. gruplar ve bu grupların
arasındaki ilişkiler bu alt dal içerisinde
incelenmektedir.
 Mikro eğitim sosyolojisinde eğitim kurumu kendi
içerisinde de toplumsal bir sistem olarak ele alınır.
Kendine has yasa, yönetmelik, kural ve normları olan bu
alt toplumsal sistem içerisindeki ilişkiler özellikle
öğretmenlik mesleği açısından birincil derecede önem
arz emektedir.

21
Her toplumda eğitimin işlevleri toplumun amaçlarına göre
şekillenmektedir. Dolayısıyla bir eğitim sistemi yapılanırken
hareket noktası olarak ilk önce amaçlar ve buna bağlı olarak
işlevler gündeme gelmektedir .

22
 Buradaki hedef bireyin toplumun bir üyesi
olarak içinde bulunduğu toplumun
kurallarını, normlarını (yapılması istenen ve
istenmeyen) bireye öğretmektir.

Tartışma: Toplumsallaşmanın birey ve toplum


açısından yararları neler olabilir?

23
 Geçmişle bağlantıları güçlü olan milletler
hedeflerine daha sağlıklı ve güvenli olarak
ulaşırlar. Bu nedenle kültürel mirasın yeni
nesillere aktarılması görevi okullara
verilmiştir.

 Okullar, toplumdaki yenilikleri başlatarak,


geliştirerek, yenilikçi ve yaratıcı bireyler
yetiştirip kültürel birikimi sağlarlar.

Tartışma: Eğitim toplumsal mirası aktarırken seçici


davranması doğru mudur, bu seçme işleminde sizce
ölçüt ne alınmalıdır? 24
 Toplumların siyasal rejimlerini koruma ve
devam ettirme istekleri vardır.

 Eğitim kurumları bireyleri toplumların sahip


oldukları ideolojiye, değerlere ve hedeflere
ulaştırabilecek mevcut siyasi düzene bağlı
vatandaşlar olarak yetiştirirler.

25
 Eğitim kurumları öğrencileri yetenekleri
doğrultusunda seçer ve yönlendirirler.

 Bu sorumluluk yerine getirilirken ilk önce


ilgi ve yetenekler tespit edilir, daha sonra
da yönlendirme yapılır.

 Bu sayede mesleğini seven, işini yapmaktan


haz duyan mutlu insanlar ve mutlu bir
toplum meydana gelir.

26
 İnsanlar genellikle para kazanıp yaşamlarını
sürdürebilecekleri bir işi daha kolay bulabilmek
veya daha çok kazandıran bir meslek sahibi
olabilmek için eğitim almaktadırlar.

 Bu nedenle birçok insan nitelikli, aranan ve


kendini geliştirmiş eleman olabilmek için eğitim
olanaklarından yoğun şekilde yararlanmaktadır.

 Bu anlamda eğitim bireyi, yeteneklerini ve


bilgisini geliştirmekte ve onu aranan eleman
haline dönüştürmeye yardımcı olmaktadır.
27
 Ülkelerin gelişmişlik ve geri kalmışlıklarında
önemli bir kriter ekonomileridir.

 Ekonomik hedeflere ulaşabilmek için bilinçli,


alanında uzman teknik elemanlara ve üreticilere
ihtiyaç vardır.

 Eğitimin en önemli özelliklerinden birisi de hem


devletin hem de özel sektörün ihtiyaç duyduğu
nitelikli elemanları yeterli sayıda yetiştirmek ve bu
sektörlerin hizmetine sunmaktır.

28
29
30
 Toplumsallaşma, en genel anlamıyla, bireyin içinde
yaşadığı toplumla uyumlu hale gelmesi, örf, adet,
gelenek, görenek ve kültürünü benimsemesi süreci
olarak tanımlanabilir.
 Bireyin sosyalleşme süreci doğar doğmaz aile
kurumu içerisinde başlamaktadır. Bireyin
sosyalleşmesinde; aile, akraba, arkadaş grubu,
komşular, okul, sivil toplum örgütleri, sanatsal
faaliyetler, iletişim araçları vb. rol oynar.

31
 Toplumlar bireylerinin toplumsallaşabilmesini
sağlamak amacıyla kendilerine has eğitim sistemleri
geliştirmektedirler. Böylelikle bireyler toplum
içerisindeki rollerini öğrenip gerçekleştirerek içinde
yaşadıkları toplumla uyumlu yaşayabilen, ona katkı
sağlayabilen ve onu geliştirerek yaşamasına katkı
sağlayan, onunla özdeşleşmiş bireyler haline
gelirler.
 Eğitim kurumlarında sosyalleşme süreci amaçlı,
planlı, kontrollü ve denetimli bir temelde yürütülür.
Bu nedenle okullar bireyin sosyalleşmesinde en fazla
etkili olan kurumlardır.
 Bu bakımdan sosyalleşme süreci bir tür kültürlenme
olarak da düşünülebilir.
32
 Toplumsal denetim, bireylerin toplumda genel
geçer olan kuralları benimsemeye ve bunlara
uygun olarak davranmaya zorlanmasıdır.

 Toplumdaki huzur ve istikrarın sağlanması


açısından toplumsal denetim oldukça önemlidir. Bu
kontrol çoğu zaman yazılı olmayan kurallarla
sağlanmaktadır ve formal veya informal eğitim
yoluyla bireylere öğretilmektedir.

33
 Sıradan birçok olayla ilgili olarak insanların ortak
tepkide bulunmasını sağlamak çoğu zaman zor olsa
da, toplumun genelini ilgilendiren birçok olayda
insanlar hiçbir yönlendirmeye ihtiyaç duymadan
ortak tepkilerde bulunabilmektedirler.

 Örneğin, bireysel olarak herkes farklı bir


takımı desteklese de, milli takımın maçlarında
herkes milli takımı desteklemektedir.

 Bu ortak tepkiler sayesinde toplumsal denetim


sağlanması kolaylaşmaktadır.

34
 Toplumsal sorumluluk eğitim ile kazanılan bir davranıştır.
Ahlak kurallarına uyma, toplumsal değerleri koruma,
toplumsal yardımlaşma gibi davranışları içeren toplumsal
sorumluluk aynı zamanda toplumsallaşma süreci ve
toplumsal denetim ile de ilgilidir.
 Toplumun denetimine uğrayan bireyler toplumsallaşmaları
gerçekleştikçe içinde yaşadıkları topluma karşı bir takım
sorumlulukları da yüklenmektedirler.
 Toplumsal sorumluluk bir bakıma kişinin kendisini ve
davranışlarını toplumsal kurallara uygunluk açısından öz-
denetim sürecine tabii tutmasıdır.
 Toplumsal sorumluluk eğitim ile gelişen bir davranış,
toplumsallaşma sürecinin gelişmiş halidir.

Üzerinize düşen toplumsal sorumluluklar nelerdir?


Tartışınız?
35
 Bütün toplumlar hareketli ve sürekli bir değişim halindedir.
 Toplumsal değişme toplumsal yapıyla birlikte onu oluşturan
ilişkiler bütünlüğünün ve toplumsal kuramların değişime
uğraması şeklinde tanımlanabilir.
 Toplumsal değişmenin sebebi olarak, gelişen bilim ve teknoloji,
ekonomi ve de ideoloji gösterilebilir.
 Toplumun bir kurumu olarak eğitim hem toplumsal değişmenin
kaynağı hem de toplumsal değişmeden etkilenen bir
unsurdur.
 Eğitim genellikle toplumsal değişmeye sebep olmakla birlikte
bazen toplumsal değişme neticesinde ortaya çıkan durum eğitim
ile bireylere ulaştırılmaktadır.
 Eğitim toplumsal değişmeye karşı sorumluluğu olan bir
kurumdur. Bu sorumluluğu yerine getirebilmek için eğitim, yeni
bilgiler üretir, bu bilgileri yayar ve geliştirir, demokrasiyi
geliştirir, toplumsal gelişme sürecinde topluma yardımcı olur.
36
 Toplumsal tabakalaşma bireylerin ve grupların sahip
oldukları özelliklere göre farklı statü, rol ve sınıflara
sahip olarak değerlendirilmeleri demektir.
 Toplum içerisinde bireyler ve gruplar arasında
eşitsizliğe neden olan tabakalaşmanın sebebi olarak
ekonomik, siyasal ve toplumsal etmenler gösterilebilir.
 Toplumsal tabakalaşmanın bir boyutu da eğitimdir.
Çünkü bireyler aldıkları eğitime göre de ayrı tabakalar
oluşturmaktadır. Eğitim ile tabakalar arasında
hareketlilik sağlanabilmekte ve daha demokratik ve
eşitlikçi bir toplumsal yapı oluşturulabilmektedir.

37
 Toplumsal hareketlilik, toplumun değişik
kurumlarındaki insanların ya da grupların
toplumsal hiyerarşi içerisinde yer, meslek,
statü veya sınıf değiştirmesi olarak
tanımlanmaktadır.

 Toplumsal hareketlilik;
 Yatay hareketlilik (aynı ya da benzer statüler
arasında)
 Dikey hareketlilik (farklı statüler arasında)

38
 Yatay hareketlilik; hem coğrafi, hem de
belirgin bir gelir ve saygınlık farkı
yaratmayan hareketliliği kapsar.

 Örnek; eşit saygınlık ve gelir düzeyinde


meslekten mesleğe geçiş…

39
 Dikey hareketlilik; sosyo-ekonomik kategoriler
ve toplumsal sınıflar arası hareketlilik. Yukarı
doğru olduğu gibi aşağı doğru geçişlerde
mümkün.

 Dikey hareketlilik kuşaklar arası olabileceği gibi


(bir kız veya oğul babasını sınıfından yukarı
çıkarıyor/indiriyor,..) aynı kuşakta da (bir fabrika
işçisinin işini bırakıp kendi başına çalışmaya
başlayarak zengin olması,…) cereyan edebilir.

40
 Eğitim yoluyla yukarı doğru toplumsal hareketlilik, söz
konusu toplumda eğitiminde fırsat eşitliği sağlandığı
ölçüde gerçekleşir.

 Günümüzde ortaya çıkan yeni mesleklerin gerektirdiği


bilgi ve beceriler eğitim yolu ile elde edilir.

 Bu yönüyle eğitim dikey toplumsal hareketliliğin hem


nedeni hem de aracı olmaktadır.

41
 Sanayileşmiş toplumlarının temel
özelliklerinden biri olarak bireylerin artan
hareketliliği gösterilmektedir. Ekonomik
büyümeye paralel olarak artan bir hareketlilik
söz konusudur.

 Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde,


gelişmiş ülkelere oranla sınıflar arasında
hareketlilik daha azdır.

42
 Sosyal sınıf farklılıklarının azaltılmasında,

 Toplumsal hareketliliğin gerçekleşmesinde,

 Sosyo-kültürel bütünleşmenin sağlanmasında


etkili bir araçtır.

43
Eğitim;
 Bireyin bireysel yeteneklerini geliştirmek
 Bireyin içinde yaşadığı topluma uyum sağlaması
şeklinde iki noktaya vurgu yapmaktadır.

44
Öyleyse eğitim bireyi hem bireyselleştirmekte
hem de toplumsallaştırmaktadır.

Eğitim bireye toplum değerlerini, toplumsal


kuralları, normları çeşitli yollarla öğreterek onu
toplumsallaştırır.

45
Eğitimin ana görevlerinden birisi kültürel mirası
kuşaktan kuşağa aktarmaktır.

Okullar ve diğer eğitim kurumları kültürü tanıtmak


yoluyla öğrencilerin topluma uyum sağlamalarını ve
değişmekte olan dünyaya ayak uydurmak için
kültürü geliştirme yollarını öğretmek amacı
gütmelidir.

46

You might also like