Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 51

AİLE SOSYOLOJİSİ

4.Hafta
AİLE SOSYOLOJİSİNDE T. PARSONS ETKİSİ

VE

PARSONS ELEŞTİRİSİ: LAWRENCE STONE


T. Parsons Etkisi: 1902-1979
Talcott Parsons’ın kuramı, işlevselciliğ e gö re, toplum
kendine ait işlevleri bulunan parçalardan oluşan
bü tü nsel bir sistemdir.
Parsons’ın açıklamaları II. Dü nya Savaşı sonrasında
uzun dö nem dü nya sosyolojisinde etkili olmuştur.
Aile, toplum için belirli işlevleri yerine getiren
bü tü nsel sistemin çok sayıda bileşenlerinden biridir.
Aile toplumun bir alt sistemidir.
Aile sistemi, tü m toplumsal sistemi ayakta tutmak
anlamına gelen roller ve statü ler ağ ına uygun
olarak hareket eden/edecek olan bireylerden
meydana gelmiştir.
Ailenin incelenmesi, ailenin ü yelerinin rol
beklentilerini, ö znel eğ ilimlerini, referans
gruplarını…
Bu çerçevede,
Aile, bir yandan diğ er toplumsal ajanlarla, yani
okul, iş ortamı, pazar gibi, dışsal etkilere ve
uzlaşmalara açıktır.
Ö te yandan ailenin içindeki diğ er alt sistemlerle,
yani karı-koca, kardeşler gibi, iç içe girmiş bir
sistem olarak da dikkate alınmalıdır.
Bu açıdan bireye bakılırsa
kararlar alan etkin bir kişiden çok, roller ve
statü ler sistemiyle bağ lı ve kendinden
beklenen şekilde davranan bir kişi gibi
algılanabilir.
Ayrıca aile
bir değ işim ajanı olmaktan çok sistemin
devamlılığ ı açısından ö nemli fakat pasif bir
ö ğ edir.
Yani Parsons, yapının statik gö rü nü mü nü n
ö nemi o kadar ö ne çıkarır ki, değ işimi gö z
ö nü ne almaz.
Aile hem kendi içinde hem de sistem içinde sosyal
sistemin korunmasında ö nemli fonksiyonları olan
ve rol-statü toplamları bakımından en iyi
konumlara sahip bireylerden ibaret bir alt sistem
olarak karşımıza çıkar.
Bireyler ya yapının taleplerine yanıt vererek ya da
yapının sınırı altında eyleme geçerek sitemin
devamlılığ ına katkıda bulunurlar.
İşlevselci yaklaşıma gö re,
aile evrensel bir kurumdur ve bu nedenle de
bazı evrensel fonksiyonları yerine getirmesi
gerekir.
Belli temel fonksiyonel ö n gereklilikler vardır. Eğ er
toplum devam edecekse, bu gereksinmelerin
karşılanması gerekir.
Aile kurumu bu fonksiyonları en iyi biçimde
karşılar.
Bu gö rü şe gö re, gelecekte,
ailenin fonksiyonlarının en azından birkaçının ya
da tü mü nü n başka kurumlar tarafından yerine
getirilmesi olasıdır.
Parsons’ın dile getirdiğ i bu yaklaşım evrimci bir
perspektife bağ lıdır. Yani, toplumlar ve sosyal
kurumlar birbirlerinden farklılaşarak yapısal bir
farklılaşma sü reciyle evrim geçirmiştir.
Bö ylece modern toplumda, [geleneksel toplumda
iş ve ev iç içe iken] iş evden ayrılmıştır.
Geleneksel toplumda iş ve ev nasıl iç içe idi?
İş ve evin birbirinden ayrılmasının aile açısından
anlamı nedir?
[Ev-iş arasındaki ilişki açısından bakılınca]
Ailenin işlevlerinin aile ile toplum arasındaki
ilişkiler gibi değ işebileceğ i anlaşılır.
Toplum bü tü nsel bir sistemdir.
Aile bü tü nsel sistemin alt sistemidir.
Aileyi tek başına bir sistem olarak ele almamak ve
diğ er kurumlar gibi bü tü nsel topluma bağ lı bir
birim olarak değ erlendirmek gerekir.
Parsons’ın aile kuramının ü ç boyutu vardır:
1.Amerikan ailesinin işlevleri,
2.Amerikan ailesinin yapısı,
3.Erkek ve kadın rolleri
Parsons’ın açıklamalarını farklılaşma-değ işme
çerçevesine yerleştirmek gerekir.
Parsons’a gö re farklılaşma nedir?
Eskiden uzmanlaşmamış bir birim tarafından
yerine getirilen işlevlerin bazılarını bu konuda
uzmanlaşmış birimlerin yerine getirmesidir.
O halde uzmanlaşma nedir?
Uzmanlaşma toplumda yeni birimlerin doğ masına
yol açmaktadır. Bu yeni doğan birimler, daha
uygun bir biçimde, daha az sayıdaki işlevler
konusunda yoğ unlaşır.
Demek ki değ işme ve uzmanlaşma kaçınılmaz
olarak gerçekleşecektir. Geçmişte insan hayatının
sü rekliliğ i açısından yaşamsal ö neme sahip olan
aile kurumu, ister istemez değ işecektir.
O halde aile nasıl ayakta kalmaya devam etmiştir?
Ailedeki değ işmelerin tipik ö rneğ inin geleneksel
geniş ailede gö rü len ekonomik ü retimden,
çağ daş ailenin soyutlanmasıdır.
Aile grubunun ekonomik ü retim birimi olmaktan
çıkması durumunda ekonomik farklılaşmadan sö z
edilir. Yani ailenin sadece tarımsal faaliyetlerin
dışına çıkması değ il, imalat sanayii dışına da
çıkması sü reci gerçekleşmiştir. Ekonomik ü retim
artık bü yü k sanayinin unsuru haline gelmiştir.
İkinci çok ö nemli nokta ailenin eğ itimle ilgili
sorumluluklarını transfer etmesi veya
farklı/uzmanlaşmış toplumsal birimlerle
paylaşmasıdır.
Okullardan başka, eskiden ailenin yerine getirdiğ i
birçok toplumsal hizmetler, arkadaşlık grupları,
hastaneler, boş zaman grupları, kitle iletişim
araçları... gibi birimler tarafından ü stlenilmektedir.
Bir birim kendisini belirli işlevlerden soyutlarsa,
koruduğ u işlevleri daha iyi yerine getirir.
Ö zellikle aile ve arkadaşlık grubu bireye duygusal
destek verme konusunda uzmanlaşmıştır.
Ailenin işlevleri azalsa da toplum ona her zaman
olduğ undan daha çok bağ ımlıdır.
1. Amerikan ailesinin işlevleri: Amerikan toplumu,
ekonomik ü retim, yö netim, dinsel etkinlik,
toplumsallaştırma, boş zamanların
değ erlendirilmesi gibi işlevleri ü stlenmiş geniş aile
grubundan tamamen farklı,
farklılaşmış/uzmanlaşmış bir toplumdur.
Ailenin en ö nemli işlevleri, tü rü n devamı ve
çocukların bakımıdır.
Mikro sosyolojik açıdan, aile, iki temel ve ortadan
kaldırılamayacak işlevi yerine getirmektedir: İçine
doğ duğ u toplumun bir gü n ü yesi olabilmek için
çocukların toplumsallaştırılması ve toplum
içindeki yetişkinlerin istikrarı. Bu iki işlev
birbirine bağ lıdır.
Aile toplumsallaşmanın merkezidir. Çocuk içinde
yaşadığ ı toplumun kü ltü rü nü ailede içselleştirir.
Ailenin bu işlevi yerine getirebilmesi için, ailenin
sorumlu ü yelerinin sistemle bü tü nleşmesi ve
kü ltü rü edinmiş olması gerekmektedir. Yani bü tü n
içinde toplumsal sistem olan aile istikrar ve
denge eğ ilimi gö sterir. Buna gö re, ailenin (çok
ö nemli) işlevi sistemin ayakta kalmasına ve
dengelenmesine katkıda bulunmak amacıyla
çocuğ un toplumsallaştırılmasıdır.
Parsons açısından ailenin toplumsallaştırma işlevi
kuramın geçerliliğ ini de gö stermektedir.
Aile toplumun bir alt sistemidir. Aile çocuğa
toplumun temel fikirlerini, değ erlerini… iletir.
Bu işlev başlangıçta baba ve anne tarafından
oynanan ebeveynlik rolleri aracılığ ıyla yerine
getirilir.
Toplumsallaşmanın diğ er birimleri, okul,
arkadaşlık grubu, boş zamanlar grubu...
• Amerikan ailesi genci ö zerkliğ e hazırlar.
• Gençlerin yaşamına mü mkü n olduğ unca az
mü dahale eder.
• Ebeveynsel davranış modellerine bağ lı olmaktan
kaçınır.
• Genci ö zerkliğ e ve sorumluluklara hazırlar.
• Ebeveynler için doğ ru olan çocuğa mü dahale
edilememesidir.
Ayrıca anne-baba sevgisi çocuğ un okuldaki veya
arkadaş grubundaki başarısını etkiler.
Çocuk kendini gerçekleştirme konusunda çok
gü çlü bir motivasyon geliştirir.
Bö ylece aile, normların, rollerin ve değ erlerin
çocuğa iletmesiyle, onun «kişisel tamamlanma
ü zerine kurulmuş» toplumla bü tü nleşmesine
olanak veren temel birim olur.
T. Parsons tarafından aileye verilen diğ er mikro
sosyolojik işlev: yetişkin kişinin istikrarı ve
dengelenmesi
Bu işlev evlilikte eşlerin birbirine bağlanması ile
sağlanır.
Ancak ailenin diğ er ü yeleriyle, ebeveynlerle,
kardeşlerle olan bağlar zayıflar. Parsons’a gö re bu
gö rü nü mü n olumsuz yanı, eşlerden her birinin eşine
olduğ u kadar, akrabalarına dayanmamasıdır.
Aile akrabalıktan soyutlansa da karmaşık bir
etkileşim ağ ını vü cuda getirir.
2. Amerikan ailesinin yapısı: Çağ daş Amerikan ailesi
çekirdek veya evlilik ailesi olarak tanımlanır. Geniş
akrabalıktan soyutlanmıştır, ikametgâ h yeri yeni evli
çiftin yerleşim yeridir.
Evlilik ailesi ‘ego’nun normal durumunda sadece bir
değ il iki ailenin ü yesi olması ilkesine dayanır. Birincisi
egonun içinde doğ duğ u yönlendirme ailesi adı altında
belirlenir. İkincisi ise egonun evlenmesinden
kaynaklanan döl verme ailesi olarak isimlendirilir. Ego
iki ailenin tek ortak üyesidir.
Egonun içine doğduğu
aile Yönlendirme Ailesi

Egonun yönlendirme
ailesinden tamamen bağımsız
Döl verme Ailesi
olarak kurduğu evlilik ailesi
Parsons’a gö re bu tip aile sanayi toplumuna daha
iyi uyum gö sterecektir. Çü nkü bu aile, sanayi
toplumunun gerektirdiğ i coğrafi ve toplumsal
hareketliliği daha kolay yerine getirebilir.
Geniş aile ve sanayi toplumu temelden karşıt olan
iki değ er sistemini oluşturmaktadır.
Kü çü k aile mesleki zorunluluklar nedeniyle yer
değ iştirmeleri geniş aileden daha kolay yapar.
Ayrıca…Sanayi sisteminin değ erleri, akraba
kayırıcılığ ı temeline değ il, yeterlilik ü zerine
kurulmuştur.
Bu nedenlerle evlilik ailesinin (sistemin mantığ ıyla
uyuşarak) ekonomik bağ ımsızlığ ı, sanayi
toplumunun yeni gereklerine yanıt verebilir.
Parsons’a gö re, geniş aile ve sanayi toplumu
arasındaki karşıtlık…
Bir aileye ü ye olmak, akrabalık temelli ilişkiler,
dü nyaya gelişle kazanılmış nitelikler…
Bireysel başarı, modern sanayi toplumu, evrensel
değ erler…
Herkes toplumsal konumundan, ırkından bağ ımsız
olarak yeteneklerine bağ lı olarak terfi edebilir.
Çekirdek aile… yeni bir konut…iki aile grubundan
bağ ımsız bir ev…
Amerikan ailesi iki yanlı akrabalık sistemi içine
girer. Ebeveynlerden birinin mirasını, kan bağ ı
içindeki sıraya uygun olarak, bir çocuğa
bırakmasını gerekli kılan bir kural yoktur. Her
çocuğ un eşit bir paya sahip olması….
Amerikan toplumunda bireyin (egonun)
sorumluluğ u ebeveynlerine değ il, eşine ve
çocuklarına karşıdır.
Bunun başka bir anlamı ebeveynlerin hiçbir
katılımı olmadan, bireyin ö zgü rce eşini
seçebilmesidir.
3. Aile içinde kadınsı ve erkeksi roller:
Toplumsal sistem, bü tü nsel olarak uzmanlaşma ve
farklılaşma eğ ilimindedir.
Aile de bir alt-sistem olduğ una gö re benzer bir
uzmanlaşma ve farklılaşmaya sahip olmalıdır.
Ö ncelikle aileyi oluşturan kadın ve erkeklere ait
işlevlerde, ö te yandan kuşaklar arasındaki
işlevlerde farklılaştırma eğ ilimi gö sterir.
Cinsiyete bağ lı ailesel roller konusuna ö nem verilir.
Erkek ve kadın rollerinde uzmanlaşma olmalıdır.
Bu uzmanlaşmasının amacı, aile alt-sisteminin
ayakta kalması ve çocuğ un toplumsallaşmasına
temel sağ lamasıdır.
Toplumla bağ kurma rolü araçsal rol olarak
tanımlanır.
Araçsal rol en başta da ailenin maddi
gereksinmelerini karşılama rolü dü r. Bu rol babaya
dü şer.
Babanın araçsal rolü yani mesleğ i aynı
zamanda ailenin statü sü nü belirler.
Anneye aile içinde anlamsal roller dü şer. Ev işleri
ve çocuklara bakmak kadınsı rolü n yani annenin
temel etkinlikleridir.
Çocuklara anne, babadan daha yakındır. Ailenin
duygusal yaşamını en iyi biçimde dile getiren
annedir.
Kişiliğ in belirli bir aşamasında, erkek çocuk
babaya bağ lanır ve onunla ö zdeşleşir. Kız çocuk ise
anneye bağ lanır.
Annenin anlamsal
rolleri
Amerikan
Banliyö ailesi
Dizi film ö nerisi
T. Parsons Eleştirisi
Lawrence Stone-İngiliz Tarihçi (1919-1999). Evlilik
ve aile çalışma alanları arasındadır. «The Family, Sex
and Marriage in England: 1500-1800» adlı bir kitabı
bulunmaktadır.
A. Giddens şö yle anlatır: Parsons, 1950'li ve 1960’lı
yıllarda ailenin gelişmesiyle ilgili yorumla sosyoloji
literatü rü ne egemendi.
Kabaca: Sanayileşme ö ncesinde aile bir dizi geniş
akrabalık ilişkilerine gömülmüştü. Yani geniş aile
şeklindeydi.
Geniş aile ekonomik ü retimin merkeziydi. Aile
artık bö yle bir ü retim birimi olmaktan çıktığ ı
zaman, yani endü stri toplumu ortaya çıktığ ı zaman
geniş aile parçalandı.
Tarih araştırmaları nerdeyse bü tü n Batı Avrupa’da,
en azından kapitalizmin oluşmaya başlamasından
ö nceki birkaç yü zyıl boyunca ailenin geniş aile
tipinden çok çekirdek aile tipine yakın olduğ unu
gö stermiştir.
Ne var ki daha geniş çaplı aile ilişkileri bazı
bakımlardan bu gü nkü ne gö re elbette daha
ö nemliydi.
Ö rneğ in, ilk dö nemlerde (madenlerde,
fabrikalarda…) geleneksel usullerle oldukça sık bir
biçimde bireylerden çok aileler çalıştırılmışlardır.
Bu durum sadece işverenlerin hırsına bağ lanamaz.
Ev halkının ü retimde iş birliğ i yaptığ ı tarımla
uğ raşan ailelerden gelenlerin yine ailece bir yerde
çalışmaları beklenmiştir.
L. Stone on altıncı yü zyıldan on dokuzuncu yü zyıl
başlarına kadar geçen sü re içinde ailenin
gelişmesini ü ç ana aşamaya ayırır:
1-“Hısım akraba ilişiklerine açık aile tipi” [Open
Lineage Family]
2-“Sınırlı babaerkil çekirdek aile” [The Restricted
Patriarchal Nuclear Family]
3-“Bireylerin birbirine sıkı bağ larla bağ landığ ı
çekirdek aile” [Closed Domesticated Nuclear
Family]
“Hısım akraba ilişiklerine açık aile tipi” olarak
adlandırdığ ı aile birinci tiptir. Her ne kadar
merkezinde çekirdek aile varsa da ev halkının
oluşturduğ u birim, diğ er akrabalarınki de dahil,
daha geniş çapta cemaat ilişkileri içindeydi.
Bireyin seçme ö zgü rlü ğ ü her zaman ve her
bakımdan, ister ana-baba ister akraba, ister
komşu, ister kilise ya da devlet olsun başkalarının
çıkarlarından sonra gelirdi.
Ü st sınıflar arasında olduğ u kadar alt sınıflarda da
evlenecek eşlerin kendileri değ il başkaları
tarafından seçilmesi doğaldı.
Sınırlı babaerkil çekirdek aile”: 16. yü zyıl başlarından
18. yü zyıla kadar varlığ ını sü rdü rmü ştü r.
Toplumun ü st tabakalarıyla sınırlı kalmıştır.
Geçiş dö nemine ait bir tip oluşturmuştur. Çekirdek
aileyi yerel cemaatteki akraba ve gruplara bağlayan
bağlar zayıflamış, devlete olan bağlılık artmıştır.
Çekirdek ailelerin diğ er unsurlardan ayrı birlikler
haline gelmesi daha belirginleşmiştir.
On sekizinci yü zyılda yerleşmiş temel aile kurumu:
“bireylerin birbirine sıkı bağlarla bağlandığ ı çekirdek aile”
Ayırt edici nokta: “sevgi ve muhabbete dayalı bireycilik”
Eş seçme konusu gittikçe daha kişisel bir tercih haline
geliyordu.
Sevgi ya da “aşk” bulunan ilişkiye karşı duyulan arzu eş
seçimini gittikçe daha fazla etkiliyordu.
Ana-babayla çocuklar arasındaki ilişkiler de daha gü çlü
duygusal içerik kazanıyordu
Çocuklara ‘iyi bir “eğ itim” kazandırmaya karşı ilgi ö n
plana çıkıyordu.
Sonuçta…
Araştırmalar geniş aile ile çekirdek ailenin
karşıt kategoriler olarak tanımlanmasının
yanlışlığ ını gö stermektedir.
• Antony Giddens, Sosyoloji-Kısa Fakat Eleştirel Giriş, Birey
Yayıncılık, İstanbul, 1994.
• Lawrence Stone, The Family, Sex and Marriage in
England: 1500-1800, London, Weidenfield Nicolson,
1977.
• Ö nal Sayın, Aile Sosyolojisi, Doğ u Batı Yayınları, İstanbul,
2020.

You might also like