Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 23

1

DİN SOSYOLOJİSİ 7. BÖLÜM

SOSYAL DEĞİŞME VE DİN

Prof.Dr.Erkan PERŞEMBE
2

Toplumsal Değişme Kavramı


Her toplum daima bir değişme süreci içindedir.
İlkel olsun, gelişmiş olsun hiçbir toplumu durgun ve
hareketsiz olarak nitelendiremeyiz.
Ancak toplumlar değişme faktörlerine açıklık ve
bu faktörlerden etkilenme yönü ve oranı bakımından
büyük farklılıklar gösterirler. Bir toplumun
değişmesi, zamana ve başka bir toplumun değişme
hızına göre anlaşılabilir.
3

Toplumsal değişme bilimsel ve nesnel bir


kavramdır. Bu yüzden iyilik ve kötülük gibi herhangi
bir değer yargısı taşımaz.
Hiçbir yön ifade etmeyen bir kavramdır.
Değişme ilerleme şeklinde olabileceği gibi gerileme
şeklinde de gerçekleşebilir.
Bu bakımdan toplumların ilerlemesi de,
gerilemesi de toplumsal değişme kapsamına
girmektedir.
4

Toplumsal değişme, toplumun nüfus yapısındaki


hareketliliklerden, toplumsal kurumlar ve onlar
arasındaki ilişkilerin farklılaşmasına kadar uzanan
geniş ölçekli değişmeleri ifade eder.
Diğer bir ifadeyle toplumsal değişme, toplumsal
yapıda yer alan ilişkilerin, fikir ve düşüncelerin yeni
bir biçim ve içerik kazanması sonucunda
gözlemlenen bir olgudur.
5

Geleneksel ve kapalı toplumlarda değişme daha yavaş


bir şekilde olurken, açık ve endüstriyel toplumlarda daha
hızlı bir biçimde gerçekleşir.
Sanayileşme, enformasyon ve teknolojik alanda ortaya
çıkan gelişmeler, hızlı nüfus artışı, rekabet, kentleşme, kitle
iletişim, bilişim ve ulaşım araçlarının yaygınlık kazanması,
küresel dünyada günümüz toplumlarının geleneksel
yapısını, kültürünü ve dünya görüşünü derinden
etkilemekte; bunun sonucunda tüm toplumların geleneksel
dinî inanç, norm, değer ve kurumlarında köklü değişimler
gözlenmektedir.
6

Toplumsal Değişme Faktörleri


Günümüzde sosyologlar, toplumda meydana
gelen olayların ve değişme süreçlerinin son derece
karmaşık olduğunu ve bu süreçlerde çeşitli
faktörlerin rol oynadığını, bu nedenle tek bir neden
veya etken üzerinde durmanın yanlış olduğunu
ortaya koymuştur.
Değişmenin dinamiği, toplumsal değişme
faktörlerinin birbirleriyle olan etkileşim sürecinde
yatar.
7

a)Coğrafi konum ve özellikler


Toplumların coğrafi konumu, toplumsal değişme
hareketliliği açısından önemli bir faktördür. Bir toplumun
yerleştiği coğrafi konumun ona sağladığı stratejik üstünlük,
bitki çeşitliliği, su kaynakları, hayvancılık yapabileceği
ovalar, yaylalar, yer altı zenginlikleri toplumun gelişme
yönünde değişme potansiyelini artırmaktadır.
İbn Haldun, coğrafi faktörlerin toplumların hayatı
üzerinde büyük etkiler yarattığını ifade ederken, dünyanın
yedi iklim bölgesinde medeniyete en uygun bölgenin orta
ılıman kuşak olduğunu belirtir.
8

b)Nüfus(Demografik özellikler)
Bir toplumun nüfusunda meydana gelen azalma ya da
artışlar, nüfusun nitelikleri gibi özellikler toplumsal yapının
önemli unsurudur.
Nüfusun büyüklüğü, artış hızı, hareketliliği toplumsal
değişmede önemli bir faktördür. Toplumlar sayısal
üstünlükleri yanında, nüfusun eğitimsel donanımı, mesleki
örgütlenme düzeyi ve ortak değerler etrafında bütünleşme
kapasitelerine göre farklı değişme hareketliliği yaşamaktadır.
Nüfusun etnik ve dini çeşitliliği toplumun barış ve uyum
içinde yaşayabilme potansiyeli açısından önemlidir.
9

c)Kentleşme, göç hareketlilikleri


Tarımın verimliliği ve kişi başına düşen tarımsal gelir,
insanları köyünde tutmaya yetmemeye başladığında
kentlere göç kaçınılmaz hale gelmektedir.
Ancak kentlerin hızlı nüfus artışıyla büyümesi, önemli
sorunları da beraberinde getirmektedir. Kentlerde,
barınma sorunu, alt yapı yetersizlikleri ve çevre kirliliği,
işsizliğe bağlı sosyal sorunların yol açtığı asayişsizlikler
toplumsal değişme açısından kapsamlı bir hareketliliği
gözlemlememize imkân vermektedir.
10

d)Ekonomi
Ekonomideki hareketlilikler diğer faktörlerle
birlikte toplumsal değişmelerin yönünü
etkilemektedir. Ekonomik etkinlikler insanlığın
tarihsel gelişim sürecinde, toplumsal değişmenin
yönünü belirleyen en temel faktör olarak diğer bütün
etkinliklerin kaynağı durumundadır. Ülkeler
arasında ekonomik rekabetin yol açtığı dengesizlikler
bazı ülkelerin gelişme yönünde bazı ülkelerin ise
gerileme yönünde değişiminde etken olabilmektedir.
11

e)Teknoloji
Teknolojik gelişmeler, insan yaşamında bitmeyen
ihtiyaçlarına yeni çözümler getirebilme çabasıyla
olmaktadır. Tarihin ilk devirlerinden beri teknolojinin
yol açtığı ilerlemeler toplumsal yapıların işlevlerinde
değişmeler için hız sağlamıştır. Teknolojinin değişmesi veya
topluma yeni teknolojilerin aktarılması, toplumsal çevrenin
ve bu yapı içinde bulunan diğer unsurların da etkilenme
sürecine girmesini gerektirecektir.
Bu açıdan bütün teorilerde teknoloji, toplumsal
değişmenin temel dinamiklerinden kabul edilir.
12

f) Karizmatik Şahsiyetler ve toplumsal


hareketler
Karizmatik lider kavramında liderin peşinden
gelenlerin kendilerine olan duygusal bağlılığı, bu
kişileri harekete geçirme, misyona duyarlılık gibi
etkiler ile öz saygı, güven gibi değerler gibi etkilere
dikkat çekilmektedir.
Karizmatik liderler bireylerin algılarını
etkilemekte ve onları yönetebilme ve yönlendirebilme
yetenekleriyle tarihe damga vurmuş seçkin kişiliklerdir.
13

g)Savaşlar ve doğal felaketler


Savaşın toplum ve çevre üzerinde yıpratıcı ve
yok edici etkisi büyüktür. Savaşlar, toplumsal yaşamı
bütünüyle etkiler toplumda güven ve emniyet
kalmaz, insanlar zorunlu göçlere yönelirler.
Doğal felaketler, deprem, sel, kasırga, heyelan,
volkanik patlamalar vb. gibi doğal yapıda meydana
gelen can ve mal kaybına yol açan değişikliklerdir.
Bu felaketler sonucunda yerleşim yerleri büyük
zararlar görür.
14

Din ve Toplumsal Değişme


Berger’e göre, toplumsal gerçekliğin en önemli
unsurlarından birisi olan din, toplumsal hayatı etkilemede
merkezi bir konuma sahiptir. Bu bağlamda din, insanın
‘kozmos tasavvurları’nda (dünyayı oluşturma ve kurma)
stratejik bir rol oynamaktadır.
Dinin sosyal bir karaktere sahip olması ise, onun öteki
toplum olayları ile karşılıklı etki-tepki ilişkileri içinde
bulunması ve din olaylarının toplumsal yapıda değişmeye
neden olduğu gibi, değişmelerden de etkilendiği bir süreci
etkin kılar.
15

a)Toplumsal değişme faktörü olarak din


Dinler, doğuş ve yayılma süreçlerinde toplumlar
üzerinde etkili olabilen temel kurumlardandır. Din,
toplumsal hayatta zihniyet kazandırma, bütünleştirme,
sosyalleştirme, sosyal kontrol, kimlik kazandırma, kültürü
koruma ve aktarma gibi işlev ve nitelikleriyle etkili olur.
Bütün dinler doğduğu toplumların yerleşik düzenleri
ve gelenekselleşmiş inanç yapılarıyla mücadele dönemi
yaşamıştır.
16

Sosyal Değişimde İslam'ın Rolü


İslam dini, bireysel ve toplumsal sorumluluklara,
toplumsal yardımlaşma ve dayanışmaya önem verirken
örnek bir toplumun oluşturulduğu kapsamlı bir değişmeyi
başlatmıştı.
“Değişme, kültürel, siyasal ve toplumsal alanlar gibi
hayatın bütününü kuşatıyordu. Böylece cahiliye diye
adlandırılan dönemden medeniyet dönemine geçişi, sözlü
kültüre dayalı kabile düzeninden ümmet yapısındaki bir
medeniyete adım atılmıştı.
17

İslâm dini, doğduğu coğrafyanın tarihsel, sosyo-


kültürel ve sosyo-ekonomik yapılarından başlayarak
yaşama alanını genişletirken değişik millet, kültür ve
medeniyetlerle temasa geçmişti.
İslam dininin, Raşid Halifeler, Emevi, Abbasi
tecrübesiyle, Selçuklu ve Osmanlı tecrübelerinin
oluşturduğu gelenek, yayıldığı coğrafyalarda Tevhit
esasına dayalı yepyeni bir medeniyet kimliğini hakim
kılmıştır.
18

Abbasiler döneminde zirveye çıkan İslam’ın etkin rolü,


bilimsel gelişmeler, eğitim, felsefe, teknoloji, güzel sanatlar,
mimari, ekonomi ve özellikle ticaret gibi çok çeşitli
alanlardaki önemli gelişmelere ve bir şehir medeniyetinin
oluşumuna ve gelişimine, kültür ve medeniyetin inkişafına
adeta bir İslam hümanizminin şekillenmesine imkân
vermiştir.
Daha sonraki dönemlerde ve hatta günümüz dünyasında
dahi İslam, çeşitli olaylarda, değişik yer ve zamanlarda,
Müslüman toplumların siyasal, sosyal, kültürel vb.
değişmelerinde temel faktör olarak işlev görebilmektedir.
19

Bireysel hak ve özgürlüklere ilişkin dokunulmazlık


kuvvetli bir şekilde İslam toplumu içinde tesis edilmiş;
kardeşlik uygulamasının bir gereği olarak hayırseverlik,
yardımseverlik ve zekât emredilmiştir.
Kısacası İslam'ın, evrensel kardeşlik ilkesi üzerinde
temellenen ümmet bilincine sahip dinî bir cemaat tipi
olarak toplulukları etkilediği söylenebilir.
İslamiyet'le birlikte sadece inanç birliğine dayalı bir
ümmet oluşmadı, aynı zamanda varlığı ve etkisi günümüze
kadar uzanan istikrarlı ve düzenli bir İslam uygarlığı da
ortaya çıktı.
20

b) Değişimi Engelleyici Faktör Olarak Din


Din, bazı durumlarda istikrarı, geleneği ve statükoyu devam
ettirme aracı olabilir.
Örneğin, Hindu kastlarında sosyal akışkanlığından son derece
sakınıldığı için mevcut sosyal yapı eleştiri dışında tutularak büyük
ölçüde toplum değişmeden kalmıştır. Ruhun farklı kimliklerle birçok
kez dünyaya gelişi biçimindeki Karma inancı, halkın toplumsal
hiyerarşideki konumunu meşrulaştırmaya hizmet etmekte ve şu anki
hayatta şanssız olanlara gelecek hayatlarında daha iyi konumda
olabilme umudunu vermektedir. Bu tür dinler, sosyal yapının, kişinin
geçmişteki eylemlerinin sonucu olduğunu vurguladıkları için, mevcut
düzeni meşrulaştırarak sosyal değişmeyi engelleme işlevi
bulunmaktadır.
21

Ancak hemen her dini yapıda, dindarların, toplumsal


değişmeyi yavaşlatıcı veya engelleyici konumları söz
konusu olmaktadırlar.
Toplumsal yapının önemli unsuru olarak din,
toplumsal düzenin istikrarı için muhafazakar bir rol
oynamakta, tutucu bir tutumla değişimi yavaşlatıcı işlev
görmektedir.
Özellikle teknolojik değişmelerin benimsenmesinde,
dini inançlar muhafazakâr tutumla toplumsal kabulü
geciktirmektedir.
22

c)Toplumsal değişmenin din üzerindeki etkileri


Dinler de toplumsal değişmelerden etkilenirler. Din
doğduğu andaki saf şekliyle kalmaz, yayıldığı süreçte,
farklı toplumlara özgü kültürel değerlerle yeniden
yorumlanarak değişmektedir.
Kültürel, siyasi ve ekonomik bakımdan farklılıklar
gösteren toplumların, dini algılama ve yorumlama
biçimleri de farklılıklar göstermektedir.
23

Bu çerçevede, tarih boyunca birçok dinin yeni


toplumsal sorunlar ve koşullar karşısında, çeşitli dini
gruplarla(cemaat, tarikat, mezhep) görünür olması
toplumsal değişmenin din üzerindeki etkin rolünü
kanıtlamaktadır.
İslam dininde bu değişimin sonucu olarak, Mutezile,
Eş’arilik, Maturidilik gibi itikadi mezhepleri, Şii, Hanefi,
Şafii, Maliki, Hanbeli gibi ameli mezhepleri ve çeşitli
tarikat örgütlenmelerinden bahsedilebilir.

You might also like