Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 35

"Denizüstü Yüzer Rüzgar Türbin Platformlarını

Destekleyen Ankraj Tipinin Seçilmesi ve Tasarımının


Yapılması"

Tez Danışmanı : Dr. Öğr. Üyesi Hasan Emre DEMİRCİ


Yük. Lis. Öğrencisi : İnş. Müh. Barbaros Kiriş
Bilinmesi Gereken Temel
Kavramlar
 “Net sıfır”, insan etkinliklerinden kaynaklanan sera gazı
salımını ve küresel ısınma dolayısıyla iklim değişikliğine sebep
olan etkenleri azaltmak amacıyla ortaya konulan bir hedef.
 Sera etkisi aslında yeryüzündeki yaşamın sürdürülmesi için
gerekli. Sera gazları orman yangınları ve volkanik patlamalar
gibi doğal süreçler sonucu atmosfere salınırken; okyanuslar,
ormanlar ya da toprak tarafından atmosferden tekrar
soğurulabiliyor. Bu sayede atmosferdeki sera gazı oranları
dengede kalıyor.
 Özellikle Sanayi Devrimi’nden sonra insan kaynaklı etkinlikler
sonucu atmosfere salınan sera gazlarının miktarı hızla artmaya
başladı. Bu da Dünya yüzeyinin gerekenden fazla ısınmasına
sebep olarak küresel ısınmaya dolayısıyla iklim değişikliklerine
neden oluyor.
Bilinmesi Gereken Temel Kavramlar

 Net sıfır hedefi, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve


Sözleşmesi kapsamında 2016 yılında yürürlüğe giren Paris
Anlaşması ile gündeme geldi.
 Bu anlaşma ile Dünya’nın ortalama sıcaklığındaki artışın,
Sanayi Devrimi öncesindeki döneme kıyasla 1,5 °C’de tutulması
amaçlanıyor. Sıcaklık artışını 1,5 °C ile sınırlı tutmak için de
sera gazı salımını 2030’a kadar %45 azaltmak, 2050’ye kadar
ise net sıfır hedefine ulaşmak gerekiyor.
 Bu amaçla yeni fosil yakıt projelerine yatırım yapılması yerine
rüzgâr, güneş, hidroelektrik, jeotermal gibi yenilenebilir enerji
kaynaklarının kullanılması zorunlu hale gelmiştir.
1. Giriş
Enerji konusu, özellikle temiz ve yenilenebilir
kaynaklara (güneş, rüzgar, biokütle, jeotermal gibi) geçiş
yapılmasını vurgulayan sürdürülebilir gelişme ile birlikte giderek
daha fazla önem kazanmıştır.
Özellikle artan enerji talebinin büyük ölçüde fosil
yakıtlardan karşılanıyor olmasının sonuçları olarak ortaya çıkan
küresel ısınma ve çevre kirliliği sorunları ile fosil yakıtların uzak
olmayan bir gelecekte tükeneceği öngörüsü yenilenebilir enerji
çalışmalarının yaygınlaşmasına neden olmuştur.
Bu alanlarda dünyadaki çalışmalardan uzak kalmamak,
hem bu konularda yetişmiş insan gücüne, hem de üniversitelerde
bu konulardaki araştırmaların yoğunlaşmasına bağlıdır.
1. Giriş

Dünyada kaynağa göre elektrik tüketimi


1. Giriş

Dünyada yenilenebilir enerjinin yaklaşık %27 si rüzgar enerjisidir.


1. Giriş

Türkiye ‘de Elektrik Üretim Kaynakları


1. Giriş

Türkiye’de yenilenebilir enerjinin yaklaşık %30 u rüzgar enerjisidir.


2. Neden Denizüstü Rüzgar Enerjisi?

• Enerji Üretimi daha yüksek • Daya iyi rüzgar kalitesine sahip

• Kurulum alanları daha geniş • Yaşam alanlarından yeterince uzak

Küresel Açık Deniz Rüzgâr Enerjisi Sözleşmesi (IRENA ve GWEC, 2021), Paris
Anlaşması'nın amaçlarını karşılamak için 2030 yılına kadar 380 GW ve 2050 yılına kadar 2000
GW açık deniz rüzgârı için küresel bir hedef önermektedir.
3. Denizüstü Rüzgar Türbinleri (DRT)’ nin Geoteknik Mühendisliği Açısından
Değerlendirilmesi
Yüzen açık deniz rüzgâr türbinlerinin küresel büyümesi, yüzen yapıların sabitlenmesi için devasa yeni bir
pazar yaratmaktadır.
Paris Anlaşmasının koşullarını karşılamak için, araştırma ve kurulum gemisi mevcudiyeti, ankraj ve temel
imalat kapasitesinin yanı sıra, açık deniz geotekniği ve denizcilik alanlarında gerekli insan uzmanlığı gibi çok sayıda
kısıtlamanın üstesinden gelinmesi şarttır.

Açık deniz rüzgar enerjisinin öngörülen büyümesi ve saha araştırmaları


3. Denizüstü Rüzgar Türbinleri (DRT)’ nin Geoteknik Mühendisliği Açısından Değerlendirilmesi

Bu tedarik zinciri baskısı, ankraj sistemlerinin tasarım ve


kurulumunda inovasyon odaklı ilerlemeler için fırsatları güçlendirmektedir. Bu
nedenle, ankrajlar, inovasyon yol haritalarında yüksek öncelikli olarak yer
almaktadır.

Farklı deniz tabanı koşulları için en uygun ankraj türlerinin


belirlenmesi, gelecekteki yatırımların belirli teknolojilere odaklanmasına
yardımcı olabilir.

Pazarın muazzam büyümesi nedeniyle, yalnızca belirli bir dizi proje


koşuluna uyan niş çözümlerin ticari olarak uygulanabilir hale gelebileceği
koşulları da yaratmaktadır.
3. Denizüstü Rüzgar Türbinleri (DRT)’ nin Geoteknik Mühendisliği Açısından
Değerlendirilmesi

DRT tasarımında kullanılan IEC 61400-3 kodlu standart,


temel tasarımı için ISO 19900 standardını(petrol ve doğal gaz
endüstrisinin ihtiyaçlarına göre hazırlanmış bir standarttır) referans
gösterse de bunun dışındaki şartnamelerin de kullanımına izin
vermektedir.
4. Denizüstü Rüzgar Enerjisi Türbinleri (DRT) Temel Tipleri

DRT’lerinde kullanılmakta olan temeller 2 ana


gruba ayrılmaktadır.

Sabit Tabanlı Türbinler:


Bu türbinler, denizin tabanına sabitlenmiş temellere
kurulur. Genellikle sığ sular için uygundur ve temel yapıları
beton veya çelik olabilir. En yaygın sabit tabanlı türbin türleri
monopile (tek direk), tripod (üç ayaklı), jacket (iskelet tipi) ve
gravity base (ağırlık tabanlı) türbinlerdir.
Yüzer Türbinler:
Derin sular için uygun olan yüzer türbinler, denizin
tabanına sabitlenmez, bunun yerine su yüzeyinde yüzer ve
ankraj sistemleri ile pozisyonları sabitlenir. Bu türbinlerin
avantajı, çok daha derin sularda kurulabilmesi ve taşınabilir
olmasıdır.
4. Denizüstü Rüzgar Enerjisi Türbinleri (DRT) Temel Tipleri
Temel tipleri, geoteknik saha ve laboratuvar araştırmaları ile suyun derinliğine göre belirlenir. Aşağıdaki
görselde bazı temel tipleri ve deniz derinliğine göre kullanılan temel tipleri gösterilmiştir.
4. Denizüstü Rüzgar Enerjisi Türbinleri (DRT) Temel Tipleri
4. Denizüstü Rüzgar Enerjisi Türbinleri (DRT) Temel Tipleri
4. Denizüstü Rüzgar Enerjisi Türbinleri (DRT) Temel Tipleri
4. Denizüstü Rüzgar Enerjisi Türbinleri (DRT) Temel Tipleri
5. DRT Temel Tasarımında Öncelikler?

Derinliğe bağlı temel tipi


kullanımları
5. DRT Temel Tasarımında Öncelikler?
5. DRT Temel Tasarımında Öncelikler?

Su derinliği bariz ve kritik bir faktördür. Erişilebilir sığ


su sahaları dünyanın bazı bölgelerinde çoktan tükenmiştir ve
küresel açık deniz rüzgar kaynaklarının yaklaşık %80'i 60
metrenin üzerindeki sularda bulunmaktadır.

Ülkemizde de denizler bir anda derinleşmektedir. Derin


sularda maliyet ve uygulanabilirlik göz önüne alındığında sabit
temellerden çok yüzen temeller tercih edildiğinden yapacağımız
çalışma yüzen temeller üzerine yoğunlaşmıştır.
6. Denizüstü Rüzgar Enerjisi Platformlarının Bağlantı Elemanları

Bir ankraja aktarılan yükün büyüklüğü ve


eğimi, genellikle üç kategoriye ayrılan bağlama türüne (
mooring type) bağlıdır:

1. Catenary,
2. Taut (or semi-taut)
3. Tension leg
6. Denizüstü Rüzgar Enerjisi Platformlarının Bağlantı Elemanları

Catenary Mooring: Catenary sistem, adını matematikteki katenery (asılı


zincir) eğrisinden alır ve en yaygın kullanılan sabitleme türüdür. Bu sistemde, ağırlıkla
zincir veya kablo kullanılır ve bu zincir deniz tabanına uzanır. Catenary sistemde, yük,
çoğunlukla zincirin deniz tabanından kaldırılmasıyla oluşturulan dikey bir kuvvet olarak
aktarılır.
Taut (veya Semi-taut) Mooring: Taut mooring sistemlerinde, sentetik iple
yapılmış mooring halatları kullanılır. Bu halatlar, hattın doğrusal olmayan sertliği yoluyla
geri getirme kuvveti sağlar. Halatlar, deniz tabanına bir açıyla temas edecek şekilde
önceden gerilir. Böylece çapaya daha eğimli bir yük aktarılır.
Tension Leg Mooring: Tension leg mooring sistemleri, büyük bir ön gerilme
ile dikey gerilmiş bir hat kullanır. Bu sistemlerde, mooring hattı neredeyse tamamen
dikeydir ve bu sayede sabit bir platformun yüzen bir yapıya dönüştürülmesine olanak
tanır. Tension leg mooringler, özellikle derin sular için uygundur ve minimum yatay
hareket sağlarlar.
6. Denizüstü Rüzgar Enerjisi Platformlarının Bağlantı Elemanları

Dünyada kullanılan bağlantı (mooring) tipleri


7. Ankraj Tasarım Özellikleri

Yüzen açık deniz rüzgar türbinleri için ankraj


sistemi, aşağıdaki iki temel performans gereksinimini
karşılamalıdır:

Kapasite: Ankraj tasarım kapasitesi, tüm tasarım ömrü boyunca


bağlı mooring hattı aracılığıyla uygulanan mooring yükünün
tasarım değerinin üzerinde olmalıdır.

Kurulabilirlik: Ankraj, yerel deniz tabanı koşullarında


güvenilir bir şekilde ve gerekli kapasiteye ulaşılacak gömülme
derinliğinde kurulabilmelidir.
7. Ankraj Teknik Özellikleri

Açık deniz uygulamaları için şekil ve kurulum yöntemi bakımından farklılık gösteren birçok ankraj tipi
mevcuttur.

Farklılıklarına rağmen, bazı benzerlikleri paylaşırlar ve demirleme hattından gelen yüke direnmek için
harekete geçirdikleri zeminin bir fonksiyonu olarak genel olarak üç ailede sınıflandırılabilirler :

1. Ağırlık tipi, 2. Kazık tipi ve 3. Plaka tipi ankrajlar.


8. Ankraj Tipleri

Ankrajların seçimi temel olarak deniz derinliği,


zeminin cinsi ve ankraj noktasının taşıması gereken yük
tipine göre belirlenir. Ayrıca, nakliye ve kurulum maliyeti
de önemli bir faktördür. Tipik okyanus mühendisliği
ankrajları, su derinliklerine (sığdan çok derine) ve zemin
türlerine (sertten yumuşağa) göre kategorize edilerek
Şekil de gösterilmektedir.
8. Ankraj Tipleri

1. Ağırlık Tipi Ankrajlar (Gravity Anchor)


Var olan en basit ve en eski ankraj temelidir. Deniz tabanı ve kendi
ağırlığı ile sürtünme yoluyla ankraj kuvveti sağlar. Genellikle büyük
boyutludur ve genellikle çelik ve betondan yapılır. Normalde kurulumu
zahmetsizdir,ancak yalnızca orta ila sert zemin koşulları için uygundur.

2. Çakma Kazık Ankrajlar ( Driven Pile)


Çakılan kazık, taşıyabilen içi boş bir çelik borudur. Kazık ve çevresindeki
zemin arasındaki sürtünme direnci tarafından üretilen hem yatay hem de
dikey yükler karşılanır.
8. Ankraj Tipleri

3. Sürükleme Gömme Ankrajı (Drug Embedment Anchor)

Günümüzde en yaygın olarak kullanılan ankrajlardan biridir.


Genellikle katener bağlantılarda kullanılır. Genel olarak, zemin
direnci ankrajın önünde meydana gelir
8. Ankraj Tipleri

4. Emme Ankrajı (Suction Anchor)

Çok çeşitli su derinlikleri için uygundur ve çoğunlukla kil, kum


ve taneli katmanlarda kullanılır. Zemin koşulları için özel olarak
tasarlanmalıdır. Ayrıca yapımı karmaşık ve kurulumu masraflıdır. Dalgıç
pompalarını kurmak ve çıkarmak için dalgıçlar veya uzaktan kumandalı
araçlar (ROV)gereklidir. Emme ankrajı genellikle altı açık ve üstü kapalı
çelik silindirik bir borudur. Deniz tabanına indirilir ve borunun alt kenarı
kendi ağırlığıyla toprağa gömülür. Daha sonra, emme yığınındaki su,
silindirin içindeki basıncı azaltmak için sürekli olarak dışarı pompalanır.
İç ve dış basınç farkı tarafından üretilen dikey basınç borunun üst kısmına
etki eder, böylece silindir gövdesinin tamamı boşalana ve taban kapanana
kadar boru sürekli olarak toprağa bastırılır.
8. Ankraj Tipleri

5. Torpido Kazığı ( Torpedo Pile)

Kendi kinetik enerjisi ile deniz tabanına çakılan torpido kazığı, hem yatay
hem de dikey yüklere dayanabilir. Torpido kazığı küçük bir boyuta ve iyi bir çekme
direncine sahiptir. Ayrıca, çok yönlüdür ve kendi kendine kurulur, böylece çok derin su
için uyarlanabilir. Bununla birlikte, çeliğin fazla kullanılmasından dolayı ekonomik
değildir.

6. Dikey Yük Ankrajı (Vertical Load Anchor)

Dikey yük ankrajı, sürüklemeli gömme ankrajı ile aynı


şekilde monte edilir, ancak toprağın daha derinlerine nüfuz
eder. Dikey yük ankrajı hem yatay hem de dikey yükleri taşıyabilir.
9. Sonuç

Yüzer rüzgar türbinlerinin gelecekteki beklenen


büyümesi, endüstrinin, tasarım, üretim ve kurulumda
yenilik yapmasını ve tasarımları optimize etmesini
gerektirecektir.

Ankrajlar, mooring (bağlantı) sisteminin önemli


bileşenleridir.

Deniz tabanı (seabed) özellikleri, bazı ankraj


teknolojilerinin kullanımını sınırlayabileceği için, yüzer
yapı tasarımının bütüncül olarak ele alınması gereklidir.
9. Sonuç

Yapacağımız çalışma;

• Mevcut pratiklerin, temsil eden zemin koşullarında, ankraj


performanslarını karşılaştırmalı bir değerlendirmesinin yanı
sıra yenilikçi potansiyellerin bir haritasını sunacaktır.

• Ankraj teknolojileri, mooring yüklerine karşı


zemini nasıl harekete geçirdiklerine göre sınıflandırılarak, en
yaygın ankraj teknolojilerinin dirençleri karşılaştırılacaktır.

• Ayrıca, mevcut ankraj tiplerinin performansını,


sınır durumlarını ve yenilik gerektiren zemin koşulları ve
teknolojileri vurgulanarak, yeni tasarım önerileri de
getirilecektir.
Beni Dinlediğiniz İçin Teşekkür Ederim.

Tez Danışmanı : Dr. Öğr. Üyesi Hasan Emre DEMİRCİ


Yük. Lis. Öğrencisi : İnş. Müh. Barbaros Kiriş
Referanslar
- API, 2007. Recommended practice for planning , designing and constructing fixed offshore
platforms — working stress design. Api Recomm. Pract. 24,
- https:// doi.org/10.1007/s13398-014-0173-7.2. API RP 2SK, 2005. Design and Analysis of
Stationkeeping Systems for Floating Structures (Third). American Petroleum Institute.
- Crown Estate Scotland, 2022. ScotWind offshore wind leasing delivers major boost to
Scotland’s net zero aspirations [WWW Document].
- GWEC, 2022. Global wind report [WWW Document]. URL. https://gwec.net/globa l-wind-
report-2022/. February.14.23.
- Knappett, J., Brown, M., Aldaikh, H., Patra, S., O’Loughlin, C., Chow, S., Gaudin, C., Lieng,
J., 2015. A review of anchor technology for floating renewable energy devices and key design
considerations. In: Proceedings of Frontiers in Offshore Geotechnics III, pp. 887–892.
- To, A.C., Ernst, H., Einstein, H.H., 2003. Lateral load capacity of drilled shafts in jointed rock.
J. Geotech. Geoenviron. Eng. 129, 711–726.
- Wise, A.S., Bachynski, E.E., 2020. Wake meandering effects on floating wind turbines. Wind
Energy 23, 1266–1285. https://doi.org/10.1002/we.2485. Xiao, Z., Tian, Y., Gourvenec, S., 2016.
- A practical method to evaluate failure envelopes of shallow foundations considering soil strain
softening and rate effects. Appl. Ocean Res. 59, 395–407. https://doi.org/10.1016/j.apor.2016.06.015.
- Denizüstü Rüzgar Enerji Derneği (DÜRED) www.dured.org

You might also like