Professional Documents
Culture Documents
Farmakodinami
Farmakodinami
RESEPTÖRLER
Dr. Öğr. Üyesi Hazal EKEN
FARMAKODİNAMİ
İlaçların hücresel sistemler üzerine,
moleküler, biyokimyasal, fizyolojik etkilerini
ve ilaç etki mekanizmasını inceleyen bilim
dalı.
RESEPTÖRLER
Hücre sitoplazmasında
Peptid zinciri hücre membranının bir yüzünden diğerine 7 defa geçerek memranın iç
Protein molekülünün C-ucu hücre içine sitoplazmaya uzanır, N- ucu ise hücre
dışındadır.
α, β ve γ alt ünitelerinde oluşur.
Görsel kaynak:Whalen, K., Feild, C.(yard.ed.), Radhakrishnan R.(yard.ed.) (2020) Lippincott Görsel
Anlatımlı Çalışma Kitapları, Farmakoloji. (çev. ed. A.Ulugöl, Ç.H.Karadağ, D.Dökmeci) İstanbul:Nobel Tıp kitabevler
İP3 VE DAG
Protein kinazlarla ilişkili bir başka reseptör grubudur. Diğer enzim aktivitesi
Uyarı gelince JAK aktive olur ve STAT parçalarını aktive eder. STAT parçaları
denir.
Reseptörleri endojen maddeler gibi aktive ederek etki gösteren ilaçlar ve diğer
maddeler de agonisttirler.
Bir ilaç bir reseptöre bağlanıyor ve endojen ligandın yanıtını taklit edecek şekilde
Parsiyel Agonistler:
Tüm reseptörleri işgal etseler bile, parsiyel agonistler bir tam agonistle aynı Emax
değerini oluşturamazlar. Parsiyel agonistler sıfırdan yüksek, ancak birden daha düşük
intrinsik aktiviteye sahiptir. Parsiyel agonist bir tam agonistin parsiyel antagonisti
olarak da davranabilir.
Tipik olarak, bağlı olmayan reseptörler inaktiftir ve aktif konformasyona dönüşmesi için bir
agonistle etkileşime girmesi gerekir. Ancak bazı reseptörler ortamda bir agonist olmasa bile
aktiflik gösterirler.
Ters agonistler (invers agonist) reseptörün konstitütif aktivitesini inhibe eden ligandlardır.
Ters agonistler sıfırdan düşük bir intrinsik aktiviteye sahiptir, reseptörlerin aktivasyon
sıfırdır. Ortamda agonist yoksa antagonistin biyolojik işlev üzerine herhangi bir
etkisi yoktur, ancak agonist varsa agonistin etkisini azaltabilir.
KOMPETİTİF ANTAGONİST
• Reseptör üzerinde agonistin bağlandığı aynı yere geri dönüşlü bir şekilde bağlanır.
Agonistin reseptörüne bağlanmasını engeller ve reseptörün inaktif durumda kalmasını
sağlar.
• Kompetitif antagonist varlığında agonistin doz-yanıt eğrisi daha yüksek dozlara kayar (doz
ekseninde yatay olarak sağa), ancak aynı maksimum etkiye ulaşılır.
• Agonist yeterince yüksek bir konsantrasyonda verilirse, antagonisti yerinden ederek
reseptörleri tam olarak aktive edebilir.
• Kompetitif antagonistler, karakteristik olarak Emax’ı etkilemeksizin agonistin doz-yanıt
eğrisini sağa kaydırırlar (EC50 Artışı).
NONKOMPETİTİF ANTAGONİST
• İrreversibl (Geri-dönüşsüz) antagonistler;
reseptörün aktif bölgesine kovalent bağla bağlanır ve
agonistin bağlanabileceği reseptör sayısını kalıcı olarak
azaltır.
• Allosterik inhibisyon: Reseptörde agonistin bağlandığı
aktif bölgeden farklı bir bölgeye bağlanma antagonistin
oluşturduğu yapısal değişiklik ile agonistin reseptörüne
bağlanmasının engellemesi -Reseptör aktivasyonunun
engellenmesi
KADEMELİ-DOZ YANIT İLİŞKİSİ
Bir ilacın artan dozlarına karşı elde edilen yanıtın büyüklüğünün grafiksel olarak
EC50 ‘si düşük olan bir ilaç EC50 ‘si yüksek olan bir ilaçtan daha potenttir.
EFİKASİTE (ETKİLİLİK)
gösterir.
arasındaki ilişkidir.
Bir bireyde etki ya oluştuğu ya da oluşmadığı için bu yanıtlar kuvantal yanıtlar olarak bilinir.
Terapötik indeks
Bir ilacın terapötik indeksi (Tİ) popülasyonun yarısında toksisite oluşturan dozunun (TD50),
popülasyonun yarısında klinik yönden istenen veya etkili bir yanıt oluşturan dozuna (ED50)
oranıdır.
Down regülasyon : Reseptör sayısında azalma reseptörle etkileşen ilişkili hormon veya