Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 7

HUKUK FELSEFESİ

Fatma Dalgalı
Nazlı Melek Mert
Nisa Nur Özarslan
Hukuk Felsefesi

• Rönesans’ta reform hareketleri, devlet ve hukuk üzerine


düşüncelerin artmasını sağlamıştır ve bunun
doğrultusunda kilisenin gücü giderek azalmıştır. Siyaset
kapsamında devlet ve hukuk üzerine Niccolo Machiavelli
ve Thomas Hobbes’un görüşleri önemlidir.
Machiavelli, İtalya’nın güçlü bir prens tarafından
yönetildiği zaman, ulusal birliğin sağlanabileceğini
ileri sürer. Prensin mutlak güç sahibi olması
gerektiğini ve bütün kurumların ona bağlı
olmasının zorunlu olduğunu belirtir.
Ona göre “Amaca ulaşmak için her yol mübahtır.”
ve prens bu ilkeye göre devleti yönetmelidir.

Niccolo Machiavelli
(1469-1527)
•Hobbes’a göre devletin ortaya çıkması zorunludur.
Devlet görüşünü doğal bir durum içinde insanı
tanımlamasıyla başlatır. İnsanların doğal durumda
eşit olduklarını, kendi istek ve amaçları
doğrultusunda birbirleriyle mücadele ettiklerini
belirtir.
Doğal durumda herkesin her şey üzerinde hakkı
olduğunu ama menfaatlerin çatışmasıyla güvenlik
sorunlarıyla karşı karşıya kaldıklarını söyler.

Thomas Hobbes
(1588-1679)
•Hobbes, herkesin herkesle savaştığı bir ortamı “İnsan, insanın kurdudur.” şeklinde betimler.

• Can güvenliği olmadığı için insanların zorunlu olarak haklarını bir yöneticiye veya bir sınıfa
devrederek yapay olan devlet sistemine geçtiklerini belirtir. Devletin mutlak güç olduğunu
söyleyen Hobbes, bu gücün kaynağını insanların aralarında yaptığı toplumsal sözleşmeye
bağlar. Egemenliğin kaynağı bu sözleşmedir.
•Hukuk felsefesi açısından 15-17. yüzyıl
felsefelerinde ütopyalarla karşılaşılır.
• Ütopya, hayalî bir devlettir. İdeal yönetim
ve toplum, bu hayalî devlette tasarlanır.
• Bunlar arasında Thomas More’un “Ütopya”
adlı eseri, hem bu tür eserlere isim olması
hem de oluşturduğu devlet ve toplum
kurgusuyla dönemin siyasal yapısını
eleştirmesi bakımından önemlidir.
Thomas More
(1478-1535)
•More, özel mülkiyetin her türlü mutsuzluğun kaynağı
olduğu görüşündedir. O, eserinde ütopya ismini verdiği
bir ada ülkesi tasarlar; bu ülkede özel mülkiyet yoktur.
• Eşitlikçi zihniyette düzenlenmiş bu adada herkes
gücünün yettiği şekilde çalışır. Yöneticilerin halk
tarafından seçilmesi gerektiğini belirten More,
demokratik ve sosyal bir devlet önerir.

You might also like