Download as ppt, pdf, or txt
Download as ppt, pdf, or txt
You are on page 1of 30

HİNT MATEMATİĞİ

HARAPPAN DÖNEMİ (MÖ 2600 – MÖ


1700)

 3000 yıllarında, İndus nehri


civarında Harappan
medeniyeti hüküm sürdü
 Harappan medeniyeti
döneminde iki önemli
yerleşim yeri: Harappa ve
Mohenjo-Daro olarak
biliniyor.
 Harappan yazısının
çözülememiş olmasından
ötürü o döneme ait elimizde
çok az bilgi var.
HARAPPAN DÖNEMİ (MÖ 2600 – MÖ
1700)

Bazı kalıntılarda bulunan, ağırlığı ve


uzunluğu ölçmek için kullanılan
standart aletler, bu dönemde
matematikten anlayan bir kültürün-
olgunun varlığını işaret etmektedir.
Lothal’da bulunan ve Mohenjodaro
cetveli olarak isimlendirilen cetvelde,
1.32 inç aralıklarla “İndus inçi” diye
isimlendirilen ölçü birimleri
bulunmaktadır.
 İlk dönemlerde günlük bilgiler sözlü olarak aktarılıyordu ve
bu bilgilere Veda deniyordu (Veda Sanskrit dilinde bilgi
demektir). Daha sonra bu bilgiler Sanskritçede yazı altına
alınmaya başlanmıştır.
 Bu yazılarda matematiksel bilgiler de bulunmaktadır,
bunlar genellikle dini uğraşlarla alakalıydı. Örneğin şahin
biçiminde bir ateş altarı (altar: sunak, kurban kesilen yer,
mihrap) inşa etmek için bazı geometrik
çizim ve hesaplar elde edilmiştir.
 Bu çizimlerde paralelkenarlar, üçgenler, kareler vb
geometrik şekiller kullanılmıştır.

VEDA DÖNEMİ (MÖ 1500 – MÖ 400)


Ayrıca M.Ö.1.200-900
arasındaki
yazılarda, daha önceden
hiç kullanılmayan, 1012
gibi büyük sayılarla
işlemler yapıldığı
görülmüştür.
 Ayrıca aynı alana sahip
çeşitli geometrik yapılar
elde etme problemiyle
uğraşılmış, daireyi
kareleme veya tersi ile
uğraşılması sonucu pi
sayısına çeşitli
yaklaşımlar elde edilmiş

VEDA DÖNEMİ (MÖ 1500 – MÖ 400)


Jaina döneminin matematik ile ilgili en
önemli kaynağı Bakshali yazmaları’dır. Bu
yazmalarda, Jaina dönemindeki aritmetik
ile ilgili birçok bilgi mevcuttur.
Bu bilgiler: karekök hesapları, basamak
değeri olan ondalık sayı sistemi, ikinci
derece denklemlerin çözümü gibi önemli
bilgilerdir.

JAINA DÖNEMİ (MÖ 400 – MS


200)
Hint matematiğinin altın dönemi olan
bu dönemde Aryabhata, Varahamihira,
Brahmagupta, Bhaskara I, Mahavira ve
Bhaskara II gibi matematikçilerin
eserlerini görüyoruz.
 Bu eserler ve eserlerdeki katkılar
Asya’ya, Orta Doğu ve Avrupa’ya
yayılır. Bu dönemde astronomi önem
kazanmış ve astronominin üç dalı :
Matematik, Astroloji ve Kehanet
oluşmuştur

KLASİK DÖNEM (400 - 1200)


Altındönem 1200 yıllarında gerilemeye
başlar ama Kerala civarlarında matematik
gelişmeye devam eder.
 1400 – 1600 yılları arasında ise,
matematiğin bu bölgede en parlak
dönemini yaşadığını görüyoruz.

KERALA DÖNEMİ (1300 – 1600)


 Bugün kullandığımız onluk sayı
sistemi ve basamak değeri tarihte ilk defa
Hintliler tarafından geliştirilmiştir
 Babilliler de basamak değerine dayanan bir sistem
kullanıyorlardı ama onlar 60lık sistem üzerine inşa
etmişlerdi sayılarını.
 Daha önce Mısırlılar ve Yunanlıların kullandıkları
sayı sistemlerinde basamak değeri diye bir kavram
yoktu hatırlarsak, orada büyük sayılar oluştururken
küçük sayılar kullanılarak yeni semboller türetiliyordu.
 Oysa basamak değeri sisteminde yeni sembol
üretmek yerine, kullanılan
rakamların posizyonu ve sırası büyük sayıyı
belirtmektedir.

HİNT MATEMATİĞİ
 Hintlilerin ne zaman numaralar yerine semboller
kullanmaya başladığı açıklığa kavuşmuş değildir ancak
üzerinde numaralar bulunan ilk
metin Kharosthi elyazmasıdır.
 Bu metin bugünkü Afganistan’da bulunmuş
olup, sağdan sola doğru yazılmış bir metindir.
 Basamak değeri kullanımına ilişkin
veriler içermemektedir. Diğer bulgu
da M.Ö.1000 de yazıldığı
düşünülen Brahmi metnidir. Bu metinde ilk
defa rakamların sembolleri belirtilmiştir ve bu metin
Hindistan yarım adasında bulunan diğer tüm
metinlere kaynak olmuştur.
BRAHMİ METNİ
 Bugün kullandığımız
ondalık sistemin ve
basamak değeri
mantığının ilk olarak
içerildiği metin ise
M.Ö.100 yılından
kalma olduğu tahmin
edilen Nagri metnidir.
Nagri metninde ilk defa
açığa çıkan bu yeni sayı
sistemi daha sonra
düzenlenerek tam olarak
açık bir şekilde diğer Hint
metinlerinde verilmiştir.
 Yandaki resimde bu
metinlerde kullanılan
rakamları görebilirsiniz .
 M.Ö.800-200 arasında dönemin en önemli yazılı
eserlerinden olan sulba-sutra denilen yazıtlar
kaleme alınmıştır.
 Sanskrit dilinde sulba kiriş demektir.
 Sutra ise bir çeşit yazım formatıdır.
 Sutra formatında problem kolay ezberlenmesi
için dizeler halinde verilip devamında probleme ilişkin
çeşitli yorumlar ve çözümler düzyazı biçiminde
verilir.
 Sulba-sutralarda genel olarak değişik şekillerde
ama aynı alanı kaplayacak şekilde
altarların(kurban kesilen yer) nasıl inşa
edileceğine ilişkin bilgiler verilmiştir.
 Bu amaçla da birçok geometrik ve cebirsel yöntemler
içermektedir.
 Toplam üç adet sulba-sutra vardır. En meşhur sulba-
sutra,M.Ö.800 de Baudhayana tarafından
yazılan Baudhayana sulba-sutrasıdır.
 İçeriğinde bazı Pisagor üçlüleri ve Pisagor teoreminin
çeşitli durumlar için ifadesi bulunmaktadır.
 Ayrıca Baudhayana √ 2 nin yaklaşık değerini veren bir
de formül vermiştir. Bu formül:

Olarak verilmiştir virgülden sonra 5 basamağa kadar doğru


yaklaşılmıştır.
Diğer iki sulba-sutra da M.Ö.750-
650 arasında Manava tarafından kaleme
alındığı düşünülen Manava sulba-
sutrası ve M.Ö.600 de Apastamba
tarafından yazılan Apastamba sulba-
sutrasıdır.
Bu iki sulba-sutra da Baudhayana sulba-
sutrası ile benzer sonuçlar içermektedir.
 Milattan önce 6. Yüzyılda Hindistan’da
önemli dini reformlar olmuştur. Bunlardan en
önemlisi, Mahavira’nın
kurduğu Cainizm (jainism) dini ve felsefesidir.
 Bu felsefedeki varlık, yokluk, ruh gibi bazı dini
kavramlardan etkilenilerek bu dönemde 2588 gibi
o zamana dek hiç gündeme gelmemiş
büyüklükte sayılar matematiksel işlemlerde
kullanılmış ve ilk defa matematiksel
anlamda sonsuzluk kavramı gündeme
gelmiştir.
 Cainistlersonsuzluğu da kendi
arasında beş kategoriye ayırarak sınıflamışlardır.
 Ancak bu sonsuzluklar matematiksel bilgileri
doğrultusunda değil tamamen dini inançları
doğrultusunda tanımlanmışlardır.
 Yine bu dini inanç ve felsefenin etkisiyle cainistler
matematiksel
anlamda yokluk ve boşluk kavramlarını shunya
(Sanskritçe de yok, boş anlamında) kelimesini
kullanarak belirtmişler ve tarihte ilk
defa bugünkü anlamda sıfır sayısını
kullanmışlardır.
 Bu dönemin en dikkat çekici matematikçilerinden
birisi Pingala’dır.
 Kaleme aldığı Chandas Sutra isimli eserde,
kendisi Binom teoremini bilmemesine rağmen binom
katsayılarını elde etmeye yönelik metotlar
geliştirmiştir.
 Bu çalışmada ayrıca Bugün Fibonacci Sayıları olarak
bilinen sayılara ilişkin olduğu düşünülen bazı bölümler
de dikkat çekmektedir.
 Metnin içeriğinden ayrıca Pingala’nın

özdeşliğini bildiği de anlaşılıyor. Matematiksel bir metinde tarihte ilk


defa sıfır sayısı da bu çalışmada geçmiştir. Bu metnin tamamı
maalesef günümüze kadar ulaşamamıştır.
 Cainizm döneminden
günümüze kadar
ulaşabilen en eski yazılı
belge, 300-600 arası bir
tarihte yazıldığı tahmin
edilen, huş ağacı
kabuğuna yazılmış
olan Bakshali el
yazmasıdır.
 Bu elyazması belge
de sutra formatında
yazılmış olup, tutarlı
karekök
yaklaşımları, belirsiz
katsayılı çok
değişkenli
denklemlerin
çözümleri gibi bazı
konular içermektedir.
 Bu metinde sıfır yerine nokta kullanıldığı dikkat
çekmektedir. Daha önce Pingala tarafından tanıtılan sıfır
sayısı işlemlerde kullanılmıştır. Tarihte ilk defa sıfır
sayısı ile işlemler bu metinde yapılmıştır. Ayrıca bu
metinde ikinci dereceden denklemler ve formüller de
bulunmaktadır. Bu belgede karekök için

formülü verilmiştir ki bu formülle birçok karekök hesabında çok


tutarlı sonuçlar elde edilebilir.
 Bu dönemin en önemli
çalışmalardan bir diğeri de
499
da Aryabhatia ve Arya
Siddhanta kitaplarıdır.
 Bunlar astronomi üzerine
olup Aryabhata tarafından
yazılmıştır.
 Maalesef ikinci kitap
günümüze ulaşamamıştır.
Aryabhatiada aritmetik,dü
zlemve küresel geometri
, trigonometri, ikinci
dereceden
denklemler, kuvvet seri
toplamları ve
bir sinüs fonksiyonu değ
er tablosu bulunmaktadır.
 Bu çalışmada
Aryabhata, ax+by=cz
şeklinde belirsiz katsayılı
denklemler üzerinde
durmuş ve bugün
bildiğimiz Öklid (Euclid)
algoritmasına denk bir
çözüm yöntemi
geliştirmiştir.
 Yandaki resim bu
metindeki sinüs
tablosunu
göstermektedir
Diğer bir önemli Hint
matematikçisi
de Brahmagupta’dır. Astronomi
üzerine 628 yılında
yazdığı Brahmaputha
Siddhanta (evrenin açılışı
demektir).
 Ve 665 de
yazdığı Khandakhadyaka kitapl
arıyla tanınmaktadır.
 Daha önceden Aryabhanta’nın
verdiği, belirsiz katsayılı iki
bilinmeyenli lineer denklemlerin
çözüm metodu üzerine
çalışmalar bu kitaplarda tekrar
ele alınmış ve Brahmagupta bu
kitapta bu tür denklemlerin
çözümlerinin var olması için
gerek yeter koşul vermiştir.
 Brahmagupta
ayrıca;

İfadelerini de ispatsız olarak vermiştir bu metinlerde.


Brahmagupta’nın en dikkat çeken sonuçları dış teğet çemberi
olan dörtgenler ile alakalı olan sonuçlarıdır. Brahmagupta, eğer
bu şekildeki bir dörtgenin köşegenleri birbirini dik kesiyor ise, bir
kenara çekilen dikme karşı kenarı iki eşit parçaya böler demiştir.
 Ayrıca Brahmagupta bu şekildeki bir dörtgenin alanını
veren bir formül de vermiştir. bu formüle göre kenarları a,
b, c, d olan ve dış teğet çemberi olan bir dörtgenin alanı

olup burada s dikdörtgenin çevresinin yarısıdır. Brahmagupta ayrıca ikinci


dereceden denklemlerin çözümleri ile de uğraşmıştır bu eserlerde.

You might also like