Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 26

ABDULLAH TUKAY

ŞİİRLERİNDE KAVRAMSAL
METAFORUN İZLERİ
Ebru ÖZDOĞAN
ABDULLAH TUKAY
• Kazan Tatar Edebiyatı’nın önemli şairlerinden olan
Abdulllah Tukay döneminde yaşayanlara ve gelecek
nesillere örnek olarak önemli bir rol üstlenmiştir. XX.
yüzyıl başlarında sadece Tatar edebiyatında değil
toplumda da çok etkili olan A. Tukay ve onun yenilikçi
kuşağını da yetiştiren gelişmeler aslında, XVIII. yüzyıl
sonları ila XIX. yüzyıl başlarında Çarlık Rusya'sında
yaşanan hızlanmış toplumsal evrime dayanmaktadır
Abdullah Tukay’ın gençlik resmi, (Kaynak: (Öner, 2021, s.194).
https://tr.wikipedia.org/wiki/Abdullah_Tukay)
■ Abdullah Efendi Tukayef, 1886 yılında Kazan yurdunun köyünde dünyaya gelmiştir.
Onun babası Muhammed Arif adında olup bu köyde imamdı. Anası Memdude adında
olup Öçili isimli köyün Ziynetullah isimli imamın kızı idi (Akbaş, 1996, s.157). Çok küçük
yaşta babası kaybeden Tukay, yetim büyümüştür. Annesinin başka biriyle evlenmesiyle
birlikte başka bir kadına emanet edilen Tukay’ın küçük yaşlardan itibaren aile birliğindeki
dağılmalar başlamıştır. Sonraları annesi yanına alsa da annesinin kısa bir süre sonra
vefatı üzerine dedesinin yanına gönderilir. Dedesinin durumu pek de parlak olmamakla
birlikte üvey anneannesinin 6 çocuğuyla birlikte kıtlık içinde yaşamaya çalışmaktadır.

■ Bu sırada çiçek hastalığına da yakalanmasından dolayı iyice zayıf düşer ve istenmeyen


bir çocuk olarak dedesinin onu Kazan’da meşhur Piçenpazarı (Samanpazarı)’na
götürülerek Yeni Biste köyünden Muhammet Veli adında birine evlatlık verilir (Özkan,
1994, s.20).
■ Eğitimine Yeni Biste başlayan Tukay için eğitim yetersiz olsa da çocukluk
döneminin mutlu zamanları olarak anılmaktadır. İkinci senesinde mektebe
yazdırılan Tukay, başarılı bir öğrenci olan Tukay, medrese de Kur’an’ın yedide biri,
Kisikbaş, Bedevam gibi kitaplar okumaktadır (Özkan, 1994, s.22).

■ 1895 yılında Cayık şehrinde halasının yanına yerleşen Tukay’ın eniştesi onun
eğitimiyle bizzat ilgilenmektedir. Mutiallah medresesinde “Buhara Usulü” diye
bilinen bir eğitim görmüştür. Tukay, İstanbul’dan gelen mecmualardan ve Rus
edebiyatından yaptığı çevirilerle yazı denemelerine başlamış ve bir yandan da şiir
ve mecmua yazmakla meşgul olmuştur. (Özkan, 1994, 25). Cayık şehri Tukay için
şairliğinin ve yazarlığının geliştiği ve ün kazanmaya başladığı sürecin başlangıcı
sayılmaktadır.
■ Tukay, doğduğu yere ve Kazan Tatar Türklerinin fikir ve kültür merkezi olan Kazan’a
1907 yılında geri dönmüş ve burada da şiirleri değer kazanmıştır. O dönemde
Kazan’da gençlerin çıkardığı El-Islah gazetesi bulunmaktadır. Ahbar gazetesinden
teklif gelmesine rağmen El-Islah gazetesinde yazmayı tercih eder (Özkan, 1994, s.30).

■ 1908 yılında Yeşin(Şimşek) adlı mizah dergisi çıkmaya başlayınca yazarın, mizahçı ve
alaycı üslubu iyice gelişir. Halkı soyan zenginlere, dini kendi çıkarları için kullanan din
adamlarına ve eski o lan her şeye karşı savaş açar (Akbaş, 1996, s.10). Sonraki
süreçte tüberküloz hastalığına yakalanması onu kötü etkilemiş ve farklı yerlere giderek
iyileşmeyi umut etse de 15 Nisan 1913 tarihinde Kılyaçkin (Kileçkin) hastanesinde çok
genç yaşta vefat etmiştir.

■ Tukay'ın şiirleri, Rusçaya Kırım Tatarcasına, Kazakçaya, Kırgızcaya, Özbek, Başkurt,


Uygur ve Çuvaş Türkçelerine aktarılmıştır. Tercüme edilerek dünyanın pek çok yerinde
tanınırlığı sağlanmıştır. Doğumunun 100. Yılı münasebeti ile Birleşmiş Milletler
topluluğu (UNESCO) şâiri uluslararası alanda tanıtmıştır.
■ Şairin ölümsüzlüğünü sağlayan başlıca eserleri ise şunlardır: Abdullah Tukay, iki
cilt tutarındaki şiirlerinin yanı sıra, fikra ve siyâsî makaleler de kaleme almıştır.
Fikir, Yuldız, El-İslah, Kuyaş ve Turmış gazeteleri ile, El-Asrü'l-Cedit, Terbiyetü'l-
Etfal, Añ, Yeşin, Yalt Yult ve Mektep gibi dergilerde yayımlanan şiir ve nesirleri,
1907'den 1917 yılına kadar geçen zaman içerisinde risâleler hâlinde 55 defa
basılmıştır.

■ 1906 ile 1913 yılları arasında çıkan söz konusu gazete ve mecmualarda 214 şiir
ve nesri yer almıştır. Tukay, şiir ve nesirlerinin bir kısmında "Şüreli", "Gümbirt",
"Kızganıçlı", "Imam Hatip", "İmza- Sız da Yararetdinov", "Kefiştatıyuş", "Dubirnuş",
"Biçura", "Tenkiyt Süyüçi", "Biik Usal", "T.G.T." gibi müstear adları kullanmıştır.

■ Şiir ve nesirlerinin toplu yayını ise, Latin harfleriyle 1929-1931 tarihlerinde üç cilt
olarak; Kiril harfleriyle 1947-1948'de iki; 1955-1956'da dört; 1976'da dört ve son
olarak 1985'te beş cilt hâlinde yayımlanır (Özkan, 1994, s. 37).
KAVRAMSAL METAFOR
■ Metafor sözcüğü, “meta” (öte) ve “féro” (taşımak) sözcüklerinden oluşan “metaféro”
eylemine dayandırılmaktadır. Yunanca sözlüğe bakıldığında “metafor”un temel
anlamının “hayvan, eşya veya kişi taşımak”, ikincil anlamının ise “sözcüklerin gerçek
anlamlarında kullanılmaması” şeklinde yer aldığı görülmektedir (Kalın Salı, 2022, s.
78).

■ Eserlere anlam derinliği kazandırmak, okuyucunun yazarı anlamasında sadece


kelimelerin değil kavramların da anlam boyutunu genişlettiği görülmektedir. En derin,
en daimi kavramlarımız; zaman, olaylar, nedensellik, ahlak ve zihnin kendisi bile çok
yönlü metaforlar aracılığıyla anlaşılır ve muhakeme edilir. Her bir durumda, bir kavram
alanı (söz gelimi, zaman) hakkında, konuşulduğu ölçüde, bir başka alanın (söz gelimi,
uzay) kavram yapısına göre akıl yürütülür (Şahan, 2018, s.1882).
■ Kavramsal Metafor Teorisi, George Lakoff ve Mark Johnson tarafından 1980 yılında
yayımlanan Metaphors We Live By adlı kitap ile ortaya konmuştur. Batının felsefe ve
dilbilim geleneğinde anlamla ilgili teorilerin yetersiz kaldığını düşünen Lakoff ve
Johnson, metaforun günlük dilde yaygınlığı ve sadece dilde değil düşünce boyutunda
da var olduğuna dair keşifleriyle yola çıkmışlardır (Çalışkan, 2013, s.96).

■ Örneklendirmek gerekirse zaman kavramı parayla eş değer tutularak ve değerli


olduğunu göstermek için parayla bir arada verilmiştir. ZAMAN PARADIR bir kavramsal
metafordur. Zaman ile ilgili kavram alanını para ile ilgili kavram alanına ait özelliklerle
anlattığımız her ifade, bu kavramsal metafora bağlı bir dil birliğidir. Bu bağlamda,
“Zamanını boşa harcıyorsun. Derslerden arta kalan zamanı aileme ayırıyorum.
Zamanını iyi değerlendirmelisin. Zaman kazanmak için başka ne yapabiliriz? Zaman
kaybetmeyelim. Daha fazla zamanınızı almayayım.” cümleleri ZAMAN PARADIR
kavramsal metaforundan doğan dil metaforlarıdır (Çalışkan, 2013, s.96).
Kavramsal Metafor: Zaman Paradır.

Dilsel Metafor: Zaman para kadar değerlidir.

SOMUT SOYUT
PARA ZAMAN

HEDEF ALAN
KAYNAK ALAN

Şekil 1: Kavramsal Metafor Gösterim Şeması


■ A ve B kavram alanlarını açıklarken B, kendisiyle A’nın anlaşıldığı kaynak alandır. A
ise B ile anlaşılan hedef alandır. Genellikle daha somut ve belirli bir yapıya sahip olan
kaynak alan vasıtasıyla, daha soyut ve muğlak bir yapıya sahip olan hedef alan
anlaşılmaktadır (Çiçekler ve Aydın, 2019, s.15).

■ Klasik Metafor kuramına göre metaforu oluşturan zihinsel süreçte; bir kavram alanının
unsurları ile diğer kavram alanının unsurları arasında haritalama gerçekleşir.
Haritalama, iki kavram alanındaki unsurların sistematik denklikler oluşturacak şekilde
birbiriyle eşlenmesidir. Tıpkı matematikteki fonksiyon işleminde iki kümenin
elemanlarının birbirine eşlenmesi gibi metafor da iki kavram alanının unsurlarını
birbirine eşler (Çiçekler ve Aydın, 2019, s.19).
■ Kavramsal metafor kendi içerinde de çeşitlenmektedir. Bulunduğu konuma kavrama,
yönelime göre gruplandırılmaktadır. J. Lakoff ve M. Johnson Metaphors We Live By adlı
kitabında metaforları üç tipe: yönelmeli, ontolojik ve yapısal olarak ayırmıştı. Ontolojik
metaforlar için ayrıca bir sınıflandırılma yapılmış, üç alt başlığa ayrılmıştır: 1.Varlık/madde
metaforları, 2. Kişileştirme metaforları, 3. Taşıyıcı/ kapsayıcı metaforlar (Gürcan, 2023,
s.336).

■ Varlık ve nesne metaforları: Soyut kavramı somut fiziksel nesne olarak ifade edilmektedir.
Örneğin; Açgözlülük tattır (Gürcan, 2023, s.336).

■ Kişileştirme: Anlatıcının, anlatacaklarını dinleyicinin zihninde basit şekilde canlandırdığı


yöntemdir. Örneğin; Açgözlülük düşmandır (Gürcan, 2023, s.337).

■ Taşıyıcı/kapsayıcı metaforlar: Kaynak alanda yer alan mekan, yer, kapsayan nesne gibi
kavramlara ait özelliklerin hedef alandaki kavramlara aktarılmasıyla oluşturulan metaforlardır.
Örneğin; Açgözlülük hapistir (Gürcan, 2023, s.340).
Şekil 2: Gösterbilimsel Üçgen, Kaynak: (Çiçekler ve Aydın, 2019, s.17)

■ Kavramsal metafor kuramı literatüründe de metaforun dil ve düşünceyle ilişkisi


önemlidir. Zira bu kurama göre metafor, dil ile alakalı olmayıp düşünceye
dayanmaktadır (Çiçekler ve Aydın, 2019, s.17).
Abdullah Tukay Şiirlerinde Kavramsal Metaforlar

■ Şairin 1907 yılı sonrasındaki eserleri önceki eserlerine göre daha akıcı bir üslup
kazanmıştır. Arapça ve Farsça kelimelerden arınan şiirde, ahenk için kelime
tekrarlarından faydalanma yolu seçilmiştir. Tatar diline daha çok eğilen Tukay,
bu dilin her imkanından faydalanmıştır. Şiirlerinde bolca atasözü, deyim, vecize
bulmak mümkündür (Özkan, 1994:89-92).

■ 8 şiirinden alınmış dizelerde tespit edilen metaforların bağlam içerisinde


değerlendirilerek hangi anlamlarda kullanıldığını kavramsal metafor kuramına
göre aktaracağım.
TİATR
…Velekin şartı bar: yahşi tözilse,
Eğer himmet agaçmnan özilse,…

TÎYATRO
…Lâkin şartı var: Kötüye kullanılmazsa,
Himmet ağacından koparılma… (Özkan, 1994, s. 297).
UMID
…Çıkçı, i fikrim kuyaşı! Kitsin östifinen bulıt,
Bu ülik vöcdannı canlandır, cılın birlen cılıt!...

UMİT
…Doğ, ey fikrimin güneşi ! Kalksın üzerinden bulut,
Bu ölü vicdanı canlandır, ateşinle ısıt!... (Özkan, 1994, s.
383).
TEREDDÜT VE ŞÜBHE
…Kayvakıtlar her segadetten ömidimni özem,
Elle kaydan şunda ikbal atlı çulpanım kile.…

TEREDDÜT VE ŞÜPHE
…Bir ân gelir, her saadetten ümidimi keserim,
Birdenbire ikbâl adlı çolpanım gelir …(Özkan,
1994, s.495).
İSİMDE
…İsimde hem içimnen kötkenim yaktı behitlerni,
Tilep yaşrin gine - rehet, segadetli vakıtlarnı…

HATIRIMDA
…Hâtırımdadır için için beklediğim, aydınlık baht,
Dileyip gizlice, rahat ve mesut olduğum günler…
(Özkan, 1994, s.503).
SERLEVHESIZ
…Kuzgatmakçı bulsan halik künillerin,
Tibretmekçi bulsan in niçke kılların,
Köylev tiyiş, elbet, açı hesret köyin

BAŞLIKSIZ
…Tutuşturmak istersen halkın gönlünü,
Titretmek istersen en ince tellerini,
Söylenecektir elbet, acı hasret şarkısı,… (Özkan,
1994, s. 535).
ÜMİDSİZLİK
…Tende canım, çık ta Tenrine yunel, bar, kay t kiri!
Kitti cannar azığı, hem kayttı istibdad kiri…

ÜMİTSİZLİK
…Tenimden ruhum, çık, Tanrı 'na yönel, git, dön geri!
Gitti ruhumun gıdası, döndü istibdat geri… (Özkan,
1994, s.601).
ÜZİLGENÜMİD
…Uçmıy evvelgi cüler, saf, yaş mehebbet çatkısı.
İy mukaddes munlı sazım! Uynadın sin nik bik az?...

KIRILAN ÜMİT
…Uçmaz evvelki deli, saf, genç sevgi kıvılcımı.
Ey mukaddes, kederli sazım, neden pek az çaldın?...
(Özkan, 1994, s.627).
ÜZİLGENÜMİD / KIRILAN ÜMİT

…Uçtı dönya çitliğinnen tarsımp künlim kuşı,


Şat yaratsa da, cihanga yat yaratkan Rabbısı…

…. Uçtu dünya kafesinden sıkılıp gönül kuşu,


Mesut yaratsa da, yabancı yaratmış cihana…
(Özkan, 1994, s.627).
ÜZİLGENÜMİD / KIRILAN ÜMİT

…Üpkeninnen birli, enkey, in ahırgı kerre sin,


Her işikten sördi uglınnı mehebbet sakçısı ....

…Öptüğünden beri anneciğim, en son defa sen beni,


Her kapıdan kovdu oğlunu, muhabbet bekçisi…
(Özkan, 1994, s.627).
DAHİGE
Küz karaşında sinin dönya kürindi mefigi tön,
Kittift izlep sin anı yaktırtmaga idial utın.

DÂHİYE
Dünya senin bakışlarınla göründü, ebedî gece,
Gittin, arayıp sen onu aydınlatmağa, ideal ateşiyle.
(Özkan, 1994, s.889).
SONUÇ
■ Abdullah Tukay’ın ön plana çıkan şiirlerinde faydacı ve öğretici olmayı tercih etmiş,
bazı şiirlerinde de fikirlerini söyleyebilmek için coşkulu ve isyankâr bir dil kullanmıştır.
Şiirlerinde pek çok metaforik kullanarak hayal dünyasının ne kadar geniş olduğu ve
dilinin kıvraklığını ustaca kullandığını görmekteyiz. İncelemiş bulunduğum sekiz şiirinde
bu dil ve üslup anlayışına sahip olduğunu ve şiirlerinde metaforik unsurlar kullanarak
anlatımını zenginleştirdiğini ve yoğunlaştırdığını görmekteyiz.

■ Kavramsal metafor kuramı bağlamında değerlendirmiş olduğum metaforlar, soyut olan


kavram kaynak alandan somut kavrama yani hedef alana taşımıştır. Bir arada
kullanılmayan sözcükleri bir araya getirerek şiire bir müzikalite ve ahenk katmanın yanı
sıra, sıra dışı bir anlatım sunarak okuyucunun zihninde kapalı olan dehlizleri
aydınlatmayı başarabildiği gözlemlenmektedir.
KAYNAKÇA
■ Ahmet Naim Çiçekler, & Aydın, T. (2019). Kavramsal Metafor Kuramı ve Belagat: Karşılaştırmalı Bir
İnceleme. RumeliDE Journal of Language and Literature Studies, 14-26.
■ Akbaş, M. (1996). Tatar Şairi ve Yazarı Abdullah Tukay'ın Eserlerinden Seçmeler ve Bunlardaki Dil
Özellikleri. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitisü.
■ Çalışkan, N. (2013). Kavramsal Anahtar Modeli ile Metafor ve Deyim Öğretimi. bilig, 95-122.
■ Gürcan, İ. (2023). Risaletü'n Nushiyye adlı eserde açgözlülük ve kanaat kavramlarına ilişkin metaforik
anlatımın değerlendirilmesi. Rumelide Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 334-344.
■ Öner, M. (2004). Abdullah Tukay. Türk Dünyası Dil Ve Edebiyat Dergisi, 154-190.
■ Öner, M. (2011). Abdullah Tukay ve Türk Edebiyatı Paralelleri. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 32.
Sayı, 189-196.
■ Öner, M. (2021). Çağdaş Dünya ve Abdullah Tukay. Dil-Ural Araştırmaları Dergisi, 193-205.
■ Özkan, F. (1994). Abdullah Tukay'ın Şiirleri (İnceleme- Metin- Aktarma. Ankara: Türk Kültürü Araştırma
Enstitüsü.
■ Salı, M. K. (2022). Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kullanılan ders materyalindeki kavramsal
metaforların tespitine yönelik bir çalışma. Rumelide Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 77-93.
■ Şahan, K. (2018). Metaforlar ve Orhan Veli Şiiri. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi,
1820-1838.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN
TEŞEKKÜRLER…

You might also like