Professional Documents
Culture Documents
Sakız Adası'nın Sakızları
Sakız Adası'nın Sakızları
Günümüzde suni şekilde üretilen sakız
aslında bir tür ağacın reçinesidir.
Sakızağacıgiller familyasından olan sakız
ağacı(pistacia lentiscus) hemen hemen bütün
Akdeniz kıyılarında bilhassa Ege bölgesinde
kendiliğinden yetişen bir bodur ağaç
türüdür.
SAKIZ NEDİR?
Sakız ağacı özellikle Sakız Adası’nda daha
verimli yetişir ve bu ada ile özdeşleşir.
İnsan boyunu biraz aşan bu ağacın gövde
ve dalları çizilerek reçinesi damla damla
akıtılır.
Bu reçine sarımtırak bir renkte sert ve
saydam olur.
SAKIZ NEDİR?
Aslında sakız sadece bu ağaca özgü değildir.
Menengiç ve kenger gibi ağaç ve ot
köklerinden de elde edilir.
Bunlar Doğu Anadolu ve İran’da da bilinir
ve çiğneme maddesi olarak kullanılır.
SAKIZ ADASI
841 km2’lik yüz ölçümü ile Ege Denizi’nin
beşinci büyük adasıdır. Sakız Adası’nda
yerleşim Bronz Çağına kadar gider.
Ada tarih boyunca Yunanlar, Akalar, Persler,
Araplar, Rumlar, Cenovalılar ve 1566-1912
yılları arasında Osmanlı Devleti’nin
himayesinde kalmıştır.
SAKIZ ADASI
Sakız, en iyi cinsi burada yetiştirilen
ispirtolu içki ve tatlı imalinde kullanılan ,
tıpta ve hoş kokusu sebebiyle yerli halkın
ağızda çiğnediği maddenin adıdır ve buna ‘’
Mastaki’’ denir.(Örenç, Sakız Adası,syf. 6)
Ada ismini buradan almıştır.
SAKIZ ADASI
Sakız Adası’nda sakız üretimi ile ilgili
bilgiler M.S. 50’li yıllara kadar gider. Fakat
bir tarım işletmesi haline dönüşmesi
Ortaçağ’da mümkün olmuştur.
Ada Cenovalılar’ın hakimiyeti altına girince
de sakız üretimine büyük önem verilmiştir.
Sakız Adası’nda Sakız Üretimi
Osmanlı Devleti 1566’da adayı fethettiği
zaman burada sakız üretimi yapan köyler
için özel bir mali birim teşkil etti. Sakızın
üretimi , dağıtımı ve satımı konusunda yeni
düzenlemeler getirildi.
Sakız Adası’nda sakız üretimi yapan köyler
adanın güney ve güney doğusuna doğru
kümelenmiş durumdadırlar.
Sakız Adası’nda Sakız Üretimi
Uzun yıllar Osmanlı sarayına mali kaynak
oluşturan Sakız Adası’nda sakız üretimi için
özel bir mali ünite meydana getirilmiştir.
Mastaki mukataası denen bu birim 21 köy-
den oluşuyordu ve bu köylerin halkı sakız
üretimi ile mükellef kılınmıştır.(BAŞARILI,
Sakız Adası Ticareti,syf.101)
Sakız Adası’nda Sakız Üretimi
1757’de sakız üretimi yapılan bu 21 köyden
cizye vergisi en alt seviyede alınıyordu.
(BAŞARILI,SYF.102)
Bu durum Osmanlı Devleti’nin buradaki
sakız üretimine ne kadar değer verdiğini
gösterir niteliktedir.
Sakız Adasın’da Sakız Üretimi
Sakız Adası’nda Sakız Üretimi
Mastaki köyleri Osmanlı idaresi altında
1720’lere kadar padişaha ait has gelirler
içinde İstanbul gümrüğüne bağlı idi.
Sakız saray içinde önemli bir üründü.
Saraya yollanan sakız, ‘şehdane’ üretilen
sakızın en kalitelilerindendir.
Sakız Adası’nda Sakız Üretimi
Sakız Ağacı
Sakız Adası’nda Sakız Üretimi
Seyyahların belirttiğine göre sakız dövülüp
toz haline getirilerek yemek , hamur ve
sütlerin içine karıştırılıyordu. Aynı zamanda
kadınlar tarafından da tüketilmekteydi.
Sakız Adası’nda Sakız Üretimi
Sakız üretimi mukataa emanet usülüyle
verilip belirli bir kapasiteye ulaştırılmış ve
toplanmasından teslimine kadar özel bir
seramoni oluşturulmuştur.
18.yy’ın seyyahlarından biri olan Olivier
sakız teslimat törenini şu şeklide anlatmıştır.;
Hasatı ve Dağıtımı
Bir askeri mızıka eşliğinde görevlilerin ve
köylüler geçit yaptılar. Aynı zamanda tahsile
gelenlerin köylerde şarkılar söylenerek
karşılandığını da kaydetmiştir.
Haşim Efendi’de 19.yy’ın başlarında bu
kayıtlara benzer şeyler tutmakla beraber
sakızın üç cins olduğundan bahsetmiştir.
Hasatı ve Dağıtımı
En iyisi inci gibi beyaz olduğuna ve buna
‘filizkaya’ denir. İkinci derecede olana
‘şehdane’ adının verildiğini diğerinin ise daha
düşük kalitede olduğunu belirtir.
Hasatı ve Dağıtımı
Dağıtım İstanbul, Selanik, Mısır , Halep ve
İzmir gibi muayyen şehirlere yapılır ayrıca
her şehrin bir kontenjanı vardır.
Tabi iyi kalitede olan İstanbul’a ikinci
kalitede olanların ise Mısır gibi şehirlere
gittiğini biliyoruz.
Sakızı gizlice alıp şehre götürenlerin ise ağır
bir şekilde cezalandırıldığı bilinir. Çarşı
pazarda alenen sakız satılmaz , ancak sakız
emininin konağında sakız satışı yapılabilirdi.
Bu sakızlar miri mührüyle mühürlenir,
kolcular ise bu konularda çok titiz
çalışırlardı.
Tanzimat İle Gelen Değişim
Mastaki köylerinin durumu Tazminat
uygulamasıyla nisbi bir değişim gösterdi.
Herkesin kendi mal ve gücüne göre
vergilendirilmesi gündeme geldiği için bu
durum itirazlarla karşılandı.
Üretim Miktarı
1566 150 sandık / 17 Ton
13.436 okka
1650 300 sandık/ 34 Ton
27.000 okka
1700 286 sandık/ 128 Ton
100.025 okka(?)
1720 303 25 Ton
sandık/20.020
okka
1800 21.000-25.000 26 Ton
okka
1890 - 100 Ton
Üretim
Sakız satıcıları sadece sakız satmakla
yetinmiyorlardı, aynı zamanda adaya özgü
reçelleri de pazarlıyorlardı. Bununla birlikte
adanın tütün tekelini de kendi ellerine
geçirmişlerdi
SONUÇ
Ege Denizi’nde konumu bakımından ve
Anadolu kıyılarına yakın olması sebebiyle
Sakız Adası Osmanlı Devleti için önemli bir
yer edinmişti.
Ada’da 16 yüzyıl’daki sancak beyi XVII.
yüzyıl’da Sakız muhafızına, 18. yüzyıl’da ise
Sakız muhassılına dönüşmüştü. 18. yüzyıl’da
Osmanlı idaresi böyle bir değişikliğe gitmekle
Sakız’daki nüfuzunu önemli ölçüde arttırdı.
Sonuç
Ada’da üretilen mastikanın çoğu muhassıl
gözetiminde İstanbul’a gönderilmişti.
Muhassıl ayrıca adada mastika üretimi ile
ilgili merkezi hükümetin koyduğu kuralların
denetleyicisi olarak görev yapmaktaydı.
Kaynakça
BAŞARILI, Hakan ,19. Yüzyılda Sakız Adası Ticareti ,
Yüksek Lisans Tezi,2012
ÇELİK, Bülent, 18. Yüzyıl’da Sakız Adası’nda Muhasıllık
İdaresine Dair Bazı Bilgiler, Mustafa Kemal Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021 sayı 47 syf.335-352
EMECEM. Feridun M., Sakız Adası’nın Sakızları: Küçük
bir Osmanlı Tarım İşletmesi, İSAM Osmanlı Araştırmaları,
sayı 37, 2011
ÖRENÇ, Ali Fuad, Sakız Adası, TDV İslam
Ansiklopedisi 36.cild, syf-6-10