Professional Documents
Culture Documents
Cumhuri̇yet Şi̇i̇ri̇
Cumhuri̇yet Şi̇i̇ri̇
• Aruz ölçüsü yerine hece ölçüsü kullanılmaya başlanılmıştır. [Ahmet Haşim, Yahya Kemal gibi
şairler yine de aruz ölçüsünü kullanmaya devam etmişlerdir]
• Şiirlerde destansı söyleşiler dikkat çekmiştir. [Özellikle Kurtuluş Savaşı’nı işleyen şiirlerde
görülmektedir]
• Didaktik şiirlerdir.
• Ulus sevgisi, yurdu tanıma ve yüceltme coşkusu şiirlerde görülmektedir. Bu konular şiirlerde lirik
bir çerçeve içerisinde anlatılmıştır.
• Hece ölçüsüyle yazdıkları şiirlerde halk şiirinde kullanılan 7’li, 8’li, 11’li kalıpların
yanı sıra yeni kalıplar da denemişlerdir.
• Kemalettin Kamu, Behçet Kemal Çağlar, Ahmet Kutsi Tecer, Ömer Bedrettin Uşaklı
gibi şairler duygusal bir anlatımla Anadolu’yu anlatmış, övmüşlerdir.
• Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cahit Külebi gibi şairler de
Anadolu’yu gerçekçi biçimde anlatmıştır.
• Bu dönemde saf şiir anlayışı ile şiirler yazan şairler de vardır. Necip Fazıl Kısakürek,
Cahit Sıtkı Tarancı ve Ahmet Muhip Dıranas örnek olarak verilebilir.
• Şiirde biçim ve içerik açısından büyük değişiklikler olmuş, çeşitli şiir toplulukları
ortaya çıkmıştır.
Cumhuriyet Dönemi BASLICA Şairleri
• BEŞ HECECİLER
• BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR
• KEMALETTİN KAMU
• ZİYA OSMAN SABA
• YAŞAR KEMAL
• ATİLLA İLHAN
• ORHAN PAMUK
• TARIK BUĞRA
• ORHAN KEMAL
• ÖZDEMİR ASAF
• FALİH RIFKI ATAY
• ARİF NİHAT ASYA
• AHMET MUHİP DIRANAS
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyati'nda
Bagimsizlar
• Cahit Külebi
• Necati Cumalı
• Milli edebiyat anlayışını benimseyerek şiirlerini sade bir dille ve hece ölçüsü ile yazan şairlere Beş Hececiler
denilmiştir.
• Bu şairler; Faruk Nafız Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi
Orhon’dur.
• İlk şiirlerini aruz ölçüsüyle yazan topluluk şairleri , Ziya Gökalp ile tanıştıktan sonra hece ölçüsüne yönelmişlerdir.
• Halk şiirinden farklı tarzda da yazmışlardır. Özellikle serbest müstezat türünde yazmışlardır.
• Bunun nedeni bazı sanatçıların milli edebiyat zevk ve anlayışını devam ettirmek istemeleridir.
• Bu anlayıştaki sanatçılar halkın geleneğinden, dilinden, ortak zevkinden vb. yararlanmışlar; böylelikle
bir memleket edebiyatı meydana getirmeye çalışmışlardır.
• Kısacası sanatçılar; saz eşliğinde çalıp söyleme, sade dil kullanma, halk kültüründen uzaklaşmama, hece
ve dörtlük nazım birimini kullanma gibi özellikleri bu dönemde de sürdürmüşlerdir.
• Daha önceki yüzyıllardan farklı olarak bu dönemde şiirler, nazım şekillerinin (koşma, semai, destan…)
adlarıyla anılmamış; her şiir için özel başlık kullanılmıştır.
• Bu anlayışın en önemli temsilcileri; Aşık Veysel, Aşık Feymani, Aşık Daimi, Abdurrahim Karakoç,
Murat Çobanoğlu’dur.
1980 Sonrasi Cumhuriyet Döneminde Şiir
• 1980 sonrası Türk şiirinde şairlerin genel yaklaşımı “Türk şiirinin bir bütün olduğu, bu
şiirin hiçbir ayrım gözetilmeden sahiplenilmesi gerektiği” şeklindedir.
• Tek bir şiir anlayışı bulunmamaktadır. Çeşitli şiir anlayışlarından söz edilebilir. “Çok
seslilik” bu kuşağın belirleyici özelliğidir.
• 1980 sonrası kuşakta politik ve toplumsal konular arka planda kalırken bireysel kaygılar
ön planda olmuştur.
• İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiirde olduğu gibi ideolojiyi şiirlerinde öncelikli bir öğe
olarak görmemişlerdir.
• Düz yazıya yaklaşan bir üslupla, anlatmaya imkan veren temaları da şiirlerinde
işlemişlerdir.
• İmgelere dayanır.
• Gelenekten etkilenmiştir.
• 1980 sonrası Türk şiiri, gelişme ortamını dergilerde bulmuştur ve aynı dergide farklı şiir
anlayışında şairler birlikte ürünler verebilmiştir.
• Bu kuşak için önemli dergiler olarak Üç Çiçek, Poetika, Şiir Atı, Fanatik, Sombahar, Broy,
Yönelişler dergileri sayılabilir.
• Tuğrul Tanyol, Haydar Ergülen, Metin Celal, Lale Müldür, İhsan Deniz, Adnan Özer,Hüseyin
Atlansoy, Enver Ercan, Turgay Fişekçi, Sina Akyol, Enis Batur, Şükrü Erbaş, Salih Bolat,
Murathan Mungan, Küçük İskender, Metin Cengiz, Sunay Akın, Akgün Akova, Melisa
Gürpınar, Ahmet Erhan, Yaşar Miraç bu dönemde şiir yazmış sanatçılardandır.
Milli Edebiyat Zevk ve Anlayisini
•
Sürdüren Şiir Anlayisi
Kaynakları, halk şiiridir.
• Arif Nihat Asya, Kemalettin Kamu, Ahmet Kutsi Tecer, Ömer Bedrettin Uşaklı, Zeki Ömer Defne, Behçet Kemal Çağlar bu
anlayışa sahip önemli isimlerdir.
• Bu topluluğa dahil olan şairler; Muammer Lütfi, Sabri Esad Siyavuşgil, Yaşar Nabi Nayır, Vasfi Mahir Kocatürk, Cevdet
Kudret, Ziya Osman Saba ve Kenan Hulusi Koray’dır.
• Zengin bir şiir dili oluşturmuşlar, imge ve benzetmelerden çok sık yararlanmışlardır.
• Cumhuriyet döneminde ise bu anlayışı; Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet
Muhip Dıranas devam ettirmiştir.
• Amaç; iyi ve güzel şiir yazabilmektedir. Güzel şiir bu anlayışta ancak emek edilerek ve zaman harcanarak yazılabilir.
• Toplumcu şiirin temsilcileri; Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Ceyhun Atıf Kansu, Can Yücel, Necati Cumalı, Ahmet Oktay‘dır.
• Her kitleye ulaşarak harekete geçmelerini sağlamak amaçlarıdır. Bu nedenle söylev üslubundan yararlanmışlardır.
• Şiiri okura mesaj iletme aracı olarak kullandıkları için dili göndergesel ve alıcıyı harekete geçirme işlevleri ile
kullanmışlardır.
• Yurt, doğa sevgisi, insan sevgisi, aşk, özlem, emek, sömürü, baskı, özgürlük, başkaldırı gibi konuları ve kavramları
şiirlerinde sıkça kullanmışlardır.
Birinci Yeni (Garip) Şiiri
• Orhan Veli Kanık, Oktay Rıfat Horozcu ve Melih Cevdet Anday’ın oluşturduğu bir topluluktur. Eserlerini “Garip” adını verdikleri bir
kitapta toplamışlardır.
• Geleneksel Türk şiirini ortadan kaldırıp yeni bir şiir anlayışı ortaya koymuşlardır.
• Serbest şiiri kullanmışlardır. Bu nedenle ölçü, kafiye ve nazım biçimlerini ortadan kaldırmışlardır.
• Günlük konuşma dili ile şiir yazmışlardır. İroni ve mizah şiirlerde sıklıkla görülmüştür.
Hisarcilar
• 1950’lilerde “Hisar” dergisi etrafında toplanan sanatçıların oluşturduğu bir topluluktur.
• Bu topluluğun önde gelen isimleri; Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Yavuz Bülent Bakiler, Mustafa Necati
Karaer‘dir.
• Sanatın milli olması gerektiğini, milli duyguları yansıtmasını ve manevi değerleri ön plana çıkarmasını
ileri sürmüşlerdir.
• Bu grubun en önemli temsilcileri; Edip Cansever, İlhan Berk, Cemal Süreyya, Turgut Uyar, Ece Ayhan‘dır.
• Günlük konuşma dilinin şiirde kullanılmaması gerektiğini savunmuşlardır.nYeni bir şiir dili yaratmak istemişlerdir.
• Şiirde ahenk; musiki ve anlatım zenginliği ile sağlanmıştır. Şiiri musiki ve resimle ilişkiye sokmuşlardır.
• Garipçiler gibi ortak bir hareket değildirler. Bağımsız şairlerin benzer çizgide şiir yazmasıyla oluşmuştur.
Maviciler
• “Mavi” adlı dergi etrafında Atilla İlhan öncülüğünde toplanan şiir hareketidir.
• Bu şiir hareketinin temsilcileri; Ferit Edgü, Orhan Duru, Tahsin Yücel, Ahmet Oktay‘dır.
Sen kubbesinde ince bir mozaik arar da Sen anlayan bir gözle süzersin uzun uzun
Gezersin kırk asırlık mabedin içini, Yabancı bir şehirde bir kadın heykelini,
Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda, Biz duyarız en büyük zevkini ruhumuzun
Bize heyecan verir bir parça yeşil çini… Görünce bir köylünün kıvrılmayan belini..
.
Sen raksına dalarken için titrer derinden Başka sanat bilmeyiz karşımızda dururken
Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin, Yazılmamış bir destan gibi Anadolu’muz
Bizimde kalbimizi kımıldatır derinden Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken
Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin. Sana uğurlar olsun... ayrılıyor yolumuz
SİİRİN TEMASI
• Kültür varlıklarımızı ve sanatlarımızın üstünlüğü
SİİRİN ÖLÇÜSÜ
• 7 + 7= 14’lü hece ölçüsüdür.
Şiirin Ahenk Unsurları
UYAK VE REDİFLER
1. Dörtlük 3. Dörtlük
2. Dörtlük 4. Dörtlük
--- uzun
--- ruhumuzun “uzun” zengin uyak (tunç uyak)
--- heykelini
--- belini “ini” redif; “el” tam uyak
6. dörtlük
--- dururken
--- tuttururken “urken” redif; “ur” tam uyak
--- Anadolumuz
--- yolumuz “muz” redif; “olu” zengin uyak
• Şair, dize başlarında “biz” ve “sen” kelimelerini tekrarlayarak hem şiirin ahengini hem de
şiirdeki görüş farklılığını güçlendirmiştir. Şiirdeki “uzun uzun” ikilemesi ise ahengi
güçlendirmektedir.
Şiirin Dil ve Anlatımı