Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 88

İŞLEVSEL ANALİZ

Deneysel Değerlendirme
İşlevsel
Değerlendirme

Betimsel Deneysel
Değerlendirme Değerlendirme

Dolaylı Doğrudan
Öncüllere Dayalı Sonuçlara Dayalı
Değerlendirme Değerlendirme
Değerlendirme Değerlendirme
Teknikleri Teknikleri

Standart İşlevsel
Derecelendirme Carr & Durand
ÖDS Kaydı Analiz (Iwata vd,
Ölçekleri (1985)
1982, 1994)

Scatterplot (Hedef
Deeneme Temelli
Anketler Davranış Dağılım
İ.A.
Çizleglesi)

Hedef Davranış
Görüşmeler Latency Based FA.
Gözlem Formu

Synthesized FA

2
• Son yıllarda uygulamalı davranış analizi
çalışmalarının yeni bir boyutu olarak
davranışın işlevsel analizi alan yazında ve
uygulamalarda yerini almıştır.

• Uluslararası alanda ise işlevsel analizin tarihi


UDA ile neredeyse aynı anda başlamaktadır.

3
• UDA ile işlevsel analizin tarihi birbirinden
ayrılmaz bir biçimde eskilere dayanmaktadır.

• Watson (1913), davranışların öğrenilmesinde


çevreyle etkileşim ve uyaran-tepki ilişkisinden
bahsetmiştir.

• Skinner (1920-1940):
Uyaran-Tepki-Uyaran/öncül-davranış-sonuç
• Bu durum özellikle davranış alanında çalışan kişiler
için yeni bir yolun ortaya çıkmasını sağladı.

• Geleneksel prikologların yaptığı gibi davranışın


içsel nedenlerini araştırmak yerine;

• Ya da U-T ilişkisini savunan psikologların yaptıkları


gibi basit öncüle dayalı sebepler aramaktansa;
• Davranışçılar, üç durum ile çevreyle etkileşimi
inceleme ve davranışları açıklama girişimleri
başladı.

• Davranışın bilimsel olarak anlaşılması, oluşum


olasılığını değiştiren çevresel değişkenlerin
tanımlanması ve manipüle edilmesiyle
sağlandı.
• Çevresel değişkenlerin tekrar tekrar
manipülasyonu yoluyla, çevre (bağımsız
değişken) ve davranış (bağımlı değişken)
arasında işlevsel bir ilişki keşfedilebilir.

• Skinner'a göre davranış ve çevre arasındaki


ilişkiyi tanımlayan “işlevsel ilişki” terimi temel
olarak “sebep-sonuç” ilişkisi ile eşanlamlı hale
geldi.
• Orijinal kullanımındaki “işlevsel analiz” terimi,
sadece çevrenin davranışını kontrol edebilme
potansiyeline ışık tutan bir faaliyet anlamına
geliyordu (Skinner, 1953).
• Bununla birlikte, davranış analizi hiçbir zaman bir hayvan davranışı bilimi olarak
tasarlanmamıştır.

• Bilim ve İnsan Davranışında (1953), Skinner davranış analizi tekniklerinin,


insanların eğitim, iş, klinik problemler ve sosyal davranış gibi günlük alanlardaki
davranışlarını açıklamak ve değiştirmek için genişletilmesi gerektiğini önerdi.

• Deneysel psikologların çoğu, çalışmalarının pratik durumlara genellenebilirliğini


açıklamada doğal olarak tutucuyken, Skinner, geniş bir yelpazedeki insani
durumları tamamen davranışsal bir bakış açısıyla ele almayı başardı.

• 1950'lerde ve 1960'larda, davranış analizi uygulama araştırması ciddi bir


şekilde başladı.
• 1950'lerde ve 1960'larda yapılan araştırma, insan dışı
deneylerle elde edilen davranış ilkelerinin insan
denekleriyle kopyalanıp kopyalanamayacağını
incelemek için deneysel davranış analizi yöntemlerini
kullandı.

• İlk araştırmacılar, hayvan çalışmalarında gözlenen


davranış ilkelerinin insan davranışlarına uygulanabilir
olduğunu tespit etmişlerdir.

• ve genel olarak UDA'nın gelişimi için temel


sağlamıştır. «özellikle klinik»
• İlk çalışma: edimsel koşullanma ilkelerinin insan
davranışları üzerine uyarlanması, Fuller ( 1949 ) ,

• İleri düzeyde zihin yetersizliği olan 18 yaşındaki


bir bireye olumlu pekiştirme yolu ile (şeker
çözeltisi) elini kaldırma davranışının öğretimi

• Bundan önce, ciddi zihinsel engelli bireylerin


öğrenme yeteneğine sahip olmadığı varsayıldı.
• Pek çok durumda, görüşmeler ve gözlemler
sonucunda elde edilen bilgiler problem davranışları
ortaya çıkaran ve sürdüren değişkenlere ilişkin özet
ifadeleri oluşturmada yeterli olmaktadır.

• Bununla birlikte elde edilen bilgiler, tutarlı davranış


örüntülerini ortaya çıkarmaz ya da görüşmeler
sonunda elde edilen bilgiler gözlemler sonucunda
doğrulanmazsa, izleyen basamakta işlevsel analize
yer verilir.
12
• 1940'larda ve 1950'lerde yapılan çalışmalar,
çalıştıkları bireylerde klinik olarak anlamlı
davranış değişiklikleri yapmaya çalışmadılar,

• ancak ciddi anlamda zorlu topluluklarda


davranış değişikliğinin mümkün olduğu ve
insan davranışlarının da bir işlev olduğu fikrini
ortaya koymaya çalıştılar
• İlkelerin insanların davranışlarına
uygulanabileceğini göstererek,
• sosyal olarak anlamlı davranış değişikliği
sağlamak için davranışsal ilkeleri kullanmaya
odaklanan bir disiplinin geliştirilmesine zemin
hazırlanmıştır.
UDA’nın doğumu
• 1950'lerin sonunda 1960'lar boyunca UDA
(ABA)'nın alanı veya disiplini olarak bilinen
şeyin doğuşu olarak görüldü.

• Ayllon & Michael’ın 1959 makalesi çoğu zaman


ilk ABA yayını olarak gösteriliyor.
Problem Davranışların İşlevlerine
Odaklanma
• ABA’da yapılan erken araştırmalar, zorlayıcı
davranışların sıklığını ve ciddiyetini azaltmaya
ve uyarlanabilir becerilerin kazanılmasını
kolaylaştırmaya çalıştı.
• Çok erken bir araştırma, davranışsal sonuçların
yalnızca yönetiminin zorlu davranışları etkili bir
şekilde azaltabileceğini gösterse de, davranış
analistlerinin uzun zamandan beri, ceza temelli
prosedürlerin gereksiz yere kullanılması
konusunda endişeleri vardı.
• Skinner ve pek çok erken davranışçı, cezanın
istenmeyen yan etkilere neden olabileceği ve
olumlu pekiştirmeyle davranış kontrolünü
mümkün olduğunca teşvik etmek için
çabalamanın kendi başına değerli bir hedef
olduğu konusunda uyardı.
• Ek olarak, farklı davranışların farklı insanlar için
farklı işlevlere ve hatta aynı kişi içinde birden
fazla işleve sahip olduğunu varsaymaktadır ve
bu nedenle davranışın nedeni veya işlevinin
önceden anlaşılması kaçınılmaz olarak etkili bir
müdahalenin planmansına yardımcı olacaktır.
İlk işlevsel analiz çalışması
• An early study on the function of self-injurious
behavior (SIB) in a child with schizophrenia was
conducted by Lovaas, Freitag, Gold, and Kassorla
( 1965)

• Bu çalışma dikkate değerdir, çünkü “araştırmacının,


kendi işlevi olan değişkenleri sistematik olarak
manipüle ederek kendi kendini zarar verme
üzerinde kontrol sağlamaya çalıştığı bir problem
davranışını sistematik olarak incelemek ilk olmuştur.
• Carr (1977), ABA'daki ilk araştırmacılar
arasında,

• Uygulamacıların, sorunlu davranışı sürdüren


koşullar için hipotezler geliştirecekleri ve daha
sonra bu hipotezler temelinde tedavi stratejileri
geliştirecekleri bir sistemi teşvik ediyordu
• Carr’s, 1977 review of the functions of self-
injury greatly in fl uenced the development of
a method of conducting functional analysis
After 1982
• The seminal 1982 paper by Iwata et al. offered
an elegant yet powerful format for conducting
experimental assessments of the function of
maladaptive behaviors, and the three decades
that have passed since its publication have
seen the basic format used across a variety of
other populations, settings, and behaviors
• Iwata ve arkadaşlarının önerdiği “standart” işlevsel
analiz metodolojisi. (2000) yukarıda tanımlandığı
gibi sağlam ve yaygın olarak uygulanabilir olduğunu
kanıtlamıştır.

• Gerçekten de, işlevsel analiz metodolojisinin


gözden geçirilmesi, işlevsel analizlerin,
uygulandıkları vakaların yaklaşık% 94'ünde
davranışsal işlevin belirlenmesine yol açtığını
göstermiştir.
• Bazı işlevsel analizler farklılaşmamış veya
belirsiz sonuçlara yol açsa da, bu mutlaka
değerlendirme sürecinin başarısız olduğu veya
sorunlu davranışı sürdüren acil durumların
anlaşılamayacağı anlamına gelmez
• Betimsel değerlendirme yoluyla problem
davranışların işlevlerine ilişkin geliştirilen
denencelerin sınandığı sürece deneysel
değerlendirme ya da işlevsel analiz denir.

• İşlevsel analizin temeli, farklı çevresel olaylar


ve durumlar sunarak ya da yaratarak bunların
davranışları nasıl etkilediğini gözlemektir.

27
• İşlevsel Analiz
– Geleneksel (Standart) İşlevsel Analiz
– Deneme Temelli İşlevsel Analiz
– Tepki Süresine Dayalı İşlevsel Analiz
– Birleştirilmiş İşlevsel Analiz

28
• İşlevsel analiz uygulamalarında;
– Problem davranışın yüksek olduğu ya da arttığı
durumlar oluşturulur ve beklenen etkinin olup
olmadığına karar vermek için problem davranış
gözlenir.

29
Standart (Geleneksel) İşlevsel Analiz
Oturumlarının Düzenlenmesi
• Uygulama Durumları/Oturumları
Test Oturumları
1. Dikkat Elde Etme oturumları
2. Nesne Elde Etme oturumları
3. Kaçma-Kaçınma oturumları
4. Yalnız/Görmezden gelme oturumları
Kontrol Oturumu
5. Serbest Oyun (Kontrol) oturumları

30
1. Dikkat Oturumlarının Düzenlenmesi
• Özellikle saldırganlık vb problem davranışlar,
etraftaki herkesin çok çabuk şekilde dikkatini çeker
ve değişik şekillerde tepki görür.

• Yüz ifadeleri, uyarılar, sakinleştirmeye çalışma


çabaları, ya da fiziksel temas bunlardan bazılarıdır.

• Hatta kasıtlı olmamakla birlikte bu davranışların


problem davranışlar üzerinde olumlu pekiştirme
etkisi olabilmektedir.
31
• Pek çok bireyde sosyal pozitif pekiştirmenin izlediği
problem davranışlar genellikle dikkatin sıklıkla verilmediği
koşullar altında sergilenirler.

• Geniş ve kalabalık sınıf ortamları ya da evde ailenin yemek


hazırlamak gibi başka işlerle meşgul olduğu zamanlar.

• Dolayısıyla dikkat oturumları düzenlenirken, doğal


ortamlardaki ile benzer bir koşul ya da ortam düzenlemek
önemlidir

32
• Olası bir dikkat oturumunda, sonuçların
pekiştirilmesi terapist tarafından sosyal olumlu
pekiştireç sunma yoluyla gerçekleştirilir.

• Bu oturumlarda terapistin sunacağı olumlu


pekiştirmenin mutlaka bireyin doğal ortamda
karşılaştığı ile benzer bir biçimde olması
önemlidir.

33
• Bu oturumlar sırasında önemli olanlardan biri de hangi
materyallerin ortamda olacağının belirlenmesidir

• Çocuklar için, tipik olarak oyuncaklar, özgürce ulaşabilecekleri


şekiller ortamda bulunurlar. Yetişkinler için de daha çok boş
zaman etkinliklerinin kullanıldığı görülmektedir.

• Bunun la birlikte bazı araştırmalar göstermektedir ki, yüksek


düzeyde tercih edilen nesnelerin kullanılması dikkatin
pekiştirdiği davranışların yaklaşık 0 düzeyinde azalmasına
neden olabiliyor (Fisher, O’Connor, Kurtz, DeLeon ve Gotyen,
2000).
34
• Bu nedenle bu oturumlarda nispeten daha
düşük düzeyde tercih edilen nesne ya da
etkinliklerin kullanılması önemlidir.

• Aksi halde İşlevsel Analiz yanlış ve olumsuz


sonuçlara neden olabilir, ve doğal ortamlarda
dikkat işlevinin belirlenmesini başarısızlıkla
sonuçlanır

35
Uygulama Basamakları
• Öğrencinin orta düzeyde tercih ettiği
mayeryal/etkinlik ortamda bulundurulur.

• Öğretmen, 1-2 dakika öğrenci ile etkileşimde


bulunur.

• Ardından «Benim biraz işim var» diyerek


öğrencinin yanından ayrılır.
36
• Öğretmen öğrenciyi gözleyebileceği yerde
durur ancak öğrenciye hiç bir şekilde dikkatini
yöneltmez.

• Öğretmen bu süreçte bir işle meşgul görünür


(kitap okumak vb).

37
• Eğer öğrenci problem davranışı sergilerse,
öğretmen öğrenciye bakar ve sadece «yapma,
sessiz ol» vb uyarılarda bulunur.

• Hedef davranış dışındaki tüm problem


davranışlar ve uygun davranışlar görmezden
gelinir.

38
• Oturumların süresi. 5dk, 10 dk ya da 15 dak.
Olabilir.

• Bu süreçte öğrencinin sergilediği problem


davranış gözlenir ve ölçülerek grafiğe işlenir.

39
Dikkat Oturumu Uygulama Güvenirliği
Formu: Birlikte Hazırlayalım

40
2. Nesne Elde Etme Oturumlarının
Düzenlenmesi
• Bir takım nesne ya da hizmetleri elde etmek
amacıyla problem davranışlar sergilenmesi
durumudur.

• Örneğin bir çocuk markette annesi istediği şeyi alana


kadar öfke nöbeti geçirebilir ya da arkadaşından
oyuncağı almak için saldırganlık sergileyebilir.

• Eğer çocuk bu yolla hedefine ulaşırsa ileride o


davranışı tekrar sergiler.
41
Uygulama Basamakları
• 1. Öğrencinin yüksek düzeyde tercih ettiği
nesne/etkinlik belirlenir.

• 2. Öğretmen öğrencinin bu nesne ile 1-2


dakika etkileşimde bulunmasına izin verir.

• Daha sonra öğretmen «Benim sıram» diyerek


öğrenciden nesneyi alır.
42
• Eğer öğrenci nesne kendisinden alındığında
hedef problem davranışı sergilerse, öğretmen
«Peki al bakalım» diyerek nesneyi öğrenciye
verir.

• Öğrencinin 30 sn süre ile nesne ile


etkileşmesine izin verilir.

43
• 30sn’de bir aynı basamaklar tekrarlanır.

• Oturum boyunca problem davranış gözlenir ve


ölçülerek grafiğe işlenir.

44
Nesne elde etme oturumları uygulama
güvenirliği: Birlikte Hazırlayalım

45
Kaçma-Kaçınma Oturumlarının
Düzenlenmesi

• Kaçma kaçınma oturumların amacı, problem


davranıın nedeninin istenmeyen bir görevden
kaçma olup olmadığının belirlenmesi amacıyla
gerçekleştirilmektedir.

46
Uygulama Basamakları
• Bu oturumlarda uygulamacı ile birey genellikle
bir masa başı etkinlik ya da yerde bir etkinlikle
uğraşıyor olabilirler.

• Uygulamacı bireye akademik bir becerinin


yönergesini verir.

47
• Eğer birey bu yönergeye 5 sn içinde tepkide
bulunmazsa, 3 aşamalı ipucu sistemi kullanılır.

• Uygulamacı model olur ve 5 sn bekler.


• Eğer birey yine tepkide bulunmzsa uygulamacı
fiziksel yardım vererek beceriyi tamamlatır.

48
• Bireyin her aşamada beceriyi yerine getirmesi
sözl olarak pekiştirilir.

• Ancak birey, bu yönergelerin herhangi bir


yerinde problem davranış sergilerse,
uygulamacı denemeyi sonlandırır ve bireyin 30
sn süre için serbest kalmasına izin verir.
• Uygulamacı 30 sn sonra tekrar ikinci denemeyi
başlatır
49
Kaçma-Kaçınma oturumları uygulama
güvenirliği formu (Birlikte hazırlayalım)

50
Duyusal Uyaran Elde Etme/Görmezden
Gelme Oturumları
• Yalnız/Görmezden Gelme oturumlarının amacı
problem davranışın sosyal sonuçların
yokluğunda ortaya çıkıp çıkmadığının
belirlenmesidir. Diğer bir ifadeyle otomatik
pekiştirme ile sonuçlanan davranışların
belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilir

51
• Bu oturumlarda birey odada yalnız bırakılır ve
oturum süresince problem davranışı sergileyip
sergilenmediği gözlenir .

• Bireyin duyusal uyaran elde etmek amacıyla


kendine zarar verme davranışı sergilediği
durumlarda bir odada tek başına bulunması kendisi
için tehlikeli olabilir. Dolayısıyla bu durumlarda
uygulamacı da odada bulunur ancak mümkün
olduğunca tüm davranışları görmezden gelir.
52
• Bu durumda uygulama görmezden gelme ya da
etkileşimsiz oturumlar olarak da isimlendirilebilir.

• Bazı durumlarda ise aileler çocuklarının bir odada


tek başına kalmasını istemeyebililer. Yine bu gibi
durumlarda bireyi odada tek başına bırakmak çok
etik görünmemektedir. Yalnız/Görmezden gelme
test oturumlarının gerçekleştirildiği odanın sade
olması ve bu odada hiçbir şey bulunmaması
gerekmektedir
53
• Oturum süresince öğrencinin problem
davranışı gözlenir ve ölçülerek grafiğe işlenir.

54
Görmezden gelme oturumu uygulama
güvenirliği formu (Birlikte hazırlayalım)

55
Serbest Oyun (Kontrol) Oturumlarının Gerçekleştirlmesi

• Oyun oturumlarının kontrol amaçlı gerçekleştirilir ve birey


bu oturumlarda yüksek düzeyde tercih ettiği 2-4 arasındaki
nesnelerle özgürce oynayabilir).

• Bu oturumlar uygulamacı ile bireyin oynadığı ve etkileşim


kurduğu tek oturumdur.

• Bu oturumlarda problem davranışın yokluğuna bağlı olarak


ortalama 30 saniyede bir uygulamacı bireye sözel olarak
dikkatini yöneltir veya bireyin uygun ifadelerini ona yanıt
vererek karşılık.
56
• Bu oturumlarda bireye kesinlikle bir soru sorulmaz
ya da bir yönergede bulunulmaz.

• Her test oturumunda problem davranışa ilişkin elde


edilen veriler daha sonra kontrol oturumu ile
karsilastirilir.

• Bu oturumlarda problem davranışın hiç


gözlenmemesi ya da çok az düzeyde gözlenmesi
beklenmektedir.
57
Test ve Kontrol Oturumlarının Sırası
• İşlevsel analiz oturumlarının sırası yansız atama yolu ile
gelişigüzel olarak belirlenir.

• Dikkat, Kaçma, Serbest Oyun ve Görmezden Gelme


oturumlarının sırası yansız atama yolu ile belirlenip her bir
oturum birer kez gerçekleştirildikten sonra ikinci set için
tekrar yansız atama yapılır.

• En az üç set bu oturumları gerçekleştirmek önemliyken;


işlevsel analiz sürecine hedef davranışın işlevine yönelik
kararlı veri elde edene kadar devam etmek gerekmektedir
58
• İkinci bir modelde:

• Görmezden Gelme, Dikkat, Oyun ve Kaçma


oturumları aynı sıra ile setler halinde
uygulanmaktadır.

59
Oturumların Süresi

• İşlevsel analiz sürecinde her bir test


oturumunun 5 dakika ile 15 dakika arasında
gerçekleştirildiği görülmektedir.

60
Popülasyon
• İşlevsel analiz araştırmasının büyük çoğunluğu,
bu popülasyondaki zorlu davranışların
yaygınlığı göz önüne alındığında, şaşırtıcı
olmayacak şekilde, gelişimsel yetersizliği olan
bireylerle gerçekleştirildi.
Davranış
• Iwata et al.’s, 1982 article was able to build upon previous theoretical
papers (e.g., Carr, 1977 ) an research methods (e.g., Bijou, Peterson, &
Ault, 1968 ; Thomas et al., 1968 ) to formulate the fi rst standardized
functional analysis methodology.

• Although initially applied to the analysis of selfinjurious behavior, the


methodology was quickly adapted to analyze environment–behavior
relationships that maintained a wide array of problem behaviors, such
as aggression (Day, Horner, & O’Neill, 1994 ; Lalli & Casey, 1996 ; Mace,
Page, Ivancic, & O’Brien, 1986 ; Wacker et al., 1990 ) , destructive
behavio (Bowman et al., 1997 ; Slifer, Ivancic, Parrish, Page, & Burgio,
1986 ) , stereotypy (Durand & Carr, 1987 ; Mace, Browder, & Lin, 1987 ;
Wacker et al., 1990 ) , pica (Mace & Knight, 1986 ; Piazza et al., 1998 ) ,
and tantrums (Carr & Newsom, 1985 ) .
Öncü Davranışlar
• Davranış bozukluklarının deneysel İşlevsel
Analizi (EFA) genellikle sorun davranışında
geçici artışlar ortaya çıkarır ve değerlendirme
prosedürleri sırasında böyle bir davranışı
uyandırma potansiyelinin güçlendirici
sonuçları ile ilgili endişelere yol açmıştır.
Düşük Düzey Davranışlar
• Clinicians have often noted that high-
frequency behavior appears to be easier to
functionally assess than low-frequency
behavior (Sprague & Horner, 1999 ) .
• Since low-rate behavior occurs infrequently, it
may be difficult to observe during descriptive
analyses, and it may not occur at all during
traditional experimental functional
• In an early study on functional analysis of low-rate
behavior, Kahng et al. ( 2001 ) conducted a modified
functional analysis of low-rate aggression,

• Extending the session duration to 7 h per day and


conducting sessions 5 days per week, with each day
representing a different analogue condition.

• The modified functional analysis produced clear results,


whereas a previous functional analysis with standard
session durations did not.
Ortamlar Arası Genişletme
• The immediate success of functional analysis
within hospital settings led researchers to
work on transferring the use of the technology
across other settings, and the results have
been encouraging.
• A common misconception seems to remain that
successful experimental functional analyses require a:
– highly controlled hospital or university setting,
– consisting of two or three staff members,
– laptop computers for data collection,
– and padded session rooms with one-way mirrors,
– but published research shows this is clearly not the case.
• A significant amount of research has demonstrated that
functional analysis techniques are useful in less-
controlled much shorter-term outpatient clinical
settings
• A still-common misconception among
educators is that functional analysis
methodology is not appropriate or not
practical for schools,

• and this notion is cited as justification for


often implementing only indirect and
descriptive assessments in school settings
• However, a very substantial amount of
research has been published on the successful
application of functional analysis methodology
within schools.

• Hanley et al. ( 2003 ) found that just over 31%


of published research on experimental
functional analyses was conducted in school
settings.
• In addition, a small but significant amount of
research has demonstrated the use of
functional analysis methodology in homes.
Diğer davranış işlevlerine genişletilmesi
• Tangible/Nesne elde etme
• Mace and West ( 1986 ) were the first to include an experimental
condition that assessed the effects of tangible reinforcement on
problem behavior.

• However, the condition which provided access to preferred


items/activities contingent upon challenging behavior also
provided simultaneous escape from demands as a consequence.

• The first study to isolate access to preferred items/ activities as a


consequence for behavior during an experimental functional
analysis was conducted
• Control
• The role of “control” in the maintenance of
challenging behavior is a potential function that
is commonly discussed but has thus far been
the subject of relatively little research.

• The general idea is that maintaining


consequence of some challenging behavior is
access to the opportunity to be in control
• For example, a study by Bowman et al. ( 1997 )
demonstrated that the maintaining
consequence of challenging behavior for
children with developmental disabilities was
the caregiver complying with the requests
(i.e., “mands”) of the participant, regardless of
what those requests were.
Başkalarının İA düzenlemesi için eğitilmesi

• One criticism of traditional functional analysis


methodology is that the precision required to
conduct such an analysis necessitates
extensive training and clinical expertise
• However, recent studies have demonstrated
that individuals with no prior experience with
functional analysis procedures could be
trained to implement functional analyses with
a high degree of fidelity
• With the use of a training package that
included:
– reading materials,
– watching a videotaped simulation,
– passing a written test,
– and receiving feedback, Iwata et al. ( 2000 )
effectively trained undergraduate students to
implement three functional analysis conditions
• trained to implement functional analysis
procedures with high fi delity (Iwata et al.,
2000 ; Moore et al., 2002 ; Wallace et al., 2004
).
Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
• Deneysel işlevsel analiz oturumları, işlevsel
değerlendirme sürecinin bir parçasıdır ve her
zaman için önerilen betimsel değerlendirme
sürecinin ardından deneysel oturumlara yer
verilmesidir.

• İşlevsel analiz oturumları sırasında kullanılan


materyaller son derece önemlidir.

79
• Bu nedenle işlevsel analiz test oturumları
gerçekleştirilmeden önce dolaylı ya da doğrudan
pekiştireç belirleme ve değerlendirme yöntemleri ile
bireylerin düşük, orta ve yüksek düzeyde tercih ettikleri
nesnelerin belirlenmesi

• Dikkat oturumlarında orta düzeyde tercih edilen


nesnelerin, serbest oyun oturumlarında yüksek düzeyde
tercih edilen nesnelerin ve kaçma oturumlarında ise
tercih edilmeyen soruların kullanılması önem
taşımaktadır
80
• İşlevsel analiz oturumlarında küçük yaş
çocukları ile oyuncak veya tercih edilen etkinlik
veya nesnelerin kullanılması önerilirken;

• Daha büyük yaştaki veya yetikinler için boş


zaman etkinlklerinin kullanılması
önerilmektedir.

81
• İşlevsel analiz oturumları sırasında bireylerin
gerçekleştirilen oturumlar arasındaki
farklılıkları anlamasını kolaylaştırmak amacıyla
ayırdedici uyaran kullanılmasına yer verilmesi
yaygın uygulama biçimleri arasındadır.

• Bu duruma s delta olarak isimlendirilmektedir

82
• Örneğin her test oturumunun farklı bir
uygulamacı tarafından gerçekleştirilmesi ya da;
• Uygulamacının test oturumlarında yeşil ve
kırmızı gibi farklı renklerde tişört giymesi,

• veya farklı renklerde masa kullanmak, duvara


yeşil ya da kırmızı kart asmak gibi uygulamalar
gerçekleştirilen uygulamalara örnektirler.

83
84
85
86
87
88

You might also like