Download as ppt, pdf, or txt
Download as ppt, pdf, or txt
You are on page 1of 154

ATLARIN BESLENMESİ

ATIN ÖNEMİ
• At, 4500-5000 yıl önce evcilleştirilmiş olup,
• MÖ 4000 yılında önde 4, arkada 3 parmağı
bulunuyordu. Bugünkü durumuna (Equius
Caballusa) 55 milyon yıllık bir evrim sonucunda
ulaşmıştır. İlk at fosilleri kıtalar ayrılmadan önce
Kuzey Amerika topraklarında görülmüş olup tarım
alanında at ilk defa MS 10. asırda Romalılar
tarafından kullanılmaya başlanmıştır.
ATIN ÖNEMİ
• Batu'ya göre at, ilk defa Türkler tarafından
evcilleştirildiği, ilk at yarışlarının yapıldığı
ve çeşitli atlı sporların geliştirildiği ifade
edilmiştir. Bununla birlikte at, eski Türk
dinlerinde önemli bir yer işgal ederek
asırlarca adına ayinler yapılmış ve dualar
okunmuştur.
ATIN ÖNEMİ
• Son yıllarda at, sanayinin hızla gelişmesiyle
tarımdaki önemini kaybetmiş ve aynı şekilde
orduda tüm araçların motorize olması sonucu da
neredeyse ortadan kalkmıştır.
• Dünyada petrol kaynaklarının azalması ve
fiyatların hızla artması, sportif amaçla daha fazla
ata gereksinme duyulması gibi birçok faktörler at
yetiştiriciliğini yeniden canlandırmaktadır.
• Günümüzde, toplumun ekonomik gücüne paralel
olarak yarış ve spor amacıyla at yetiştirilmektedir.
ATIN ÖNEMİ
• Diğer hayvanlarda olduğu gibi atlarda da dengeli
beslenme yapılması gerekir. Aksi takdirde atlar
için büyük önemi olan hız, dayanıklılık, büyüme,
döl verimi ve vücut şeklinde istenilen verim
alınamaz.
• Atlarda köpekler gibi canlı ağırlık yönünden çok
farklı bir varyasyon gösterirler. Örneğin küçük
yapılı (50 kg CA daha az) atlar olabildiği gibi
canlı ağırlığı 1000 kg'ın üzerinde olan Percheron
ve Shire gibi çeki hayvanları olabilmektedir
ATIN ÖNEMİ
• Bir tay, doğum ağırlığının iki katına 60 günde,
%50 ergin ağırlığına ise 8-9 ayda ulaşır.
• At yetiştiriciliğinde hedef genelde bir kısraktan iki
yılda bir yavru elde etmektir.
• At yılda ortalama olarak 4.5-5 ton yem tüketir.
Tayın tüketeceği yem de düşülürse iki yılda
toplam 12-13 ton yeme karşılık gelmektedir.
• Bu nedenle kısrak ve tayların büyüme
dönemlerinde beslenmeye ayrı bir önem verip
rasyonlarının dengeli bir biçimde düzenlenmesi
gerekir.
ATIN SİNDİRİM SİSTEMİ
ANATOMİSİ VE FONKSİYONLARI
• Tek mideli (Monogastric) bir hayvan olan at,
sindirim sistemi özellikleri nedeniyle tam bir ot
yiyicidir (herbivor).
• Atlarda sindirim sistemi ağız, farenks, özafagus,
mide, ince bağırsak, sekum, kalın bağırsak ve
anüsten oluşur.
• Atların sindirim sistemi yapı olarak domuzlara
benzemekle beraber bu hayvanlardan daha büyük
bir sekuma sahip olması ile ayrıcalık gösterirler.
Horse Digestive
Sindirim System
sistemi organları
1. Esophagus 5. Kalın barsaklar
2. Mide 6. Pelvic flexure
3. İnce barsaklar 7. Kolon
4. Sekum 8. Rektum
ATIN SİNDİRİM SİSTEMİ
ANATOMİSİ VE FONKSİYONLARI
• Atlardaki mide ruminanatlara göre oldukça
küçüktür. Bir sığır mide kapasitesi ata nazaran 10
kez daha fazladır.
• Atlarda mide tüm sindirim sisteminin %10' unu
ihtiva eder. Bu nedenle atlara yemler birden bire
değil azar azar ve sık sık verilmelidir. Eğer atlar
fazla miktarda kaba ve konsantre yem tüketirlerse,
hızlı solunum ve midede şişkinlik görülür. Aşırı
yem tüketiminde ise, kolik ve mide yırtılması gibi
istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir.
ATIN SİNDİRİM SİSTEMİ
ANATOMİSİ VE FONKSİYONLARI
• Atlar yemi tükettikten sonra, yemler
mideden hızlı bir şekilde geçer ve ince
bağırsağa gelir. Bir çok besin maddelerinin
emilimi ince bağırsakta gerçekleşmektedir.
Sindirimde amaç, tüketilen yem maddesinin
midedeki gastrik sekresyona temasını
sağlamaktır.
ATIN SİNDİRİM SİSTEMİ
ANATOMİSİ VE FONKSİYONLARI
• Atlara yem verilmediğinde mide
ruminantlara göre 1/3 daha az zamanda
boşalır.
• İnce bağırsaklar toplam sindirim sisteminin
1/3 'nü oluşturur. İnce bağırsak kapasitesi
sığırınkine benzer ancak atlarda sığırların
aksine sekum bulunmaktadır.
Horse Digestive Tract
ATIN SİNDİRİM SİSTEMİ
ANATOMİSİ VE FONKSİYONLARI
• Sekum fermentasyonun ve bakteriyel sindirimin
gerçekleştiği yerdir. Burada bulunan bakteriyel
aktivasyon sığırlara benzer.
• Kuru ot ve çayır otları gibi kaba yemler sekumda
sindirilir.
• Selülozun sindirimi ruminantlarda olduğu gibi
etkili değildir.
• Atta selüloz sindirimi %30, ruminantlarda ise
%50-60 oranındadır
Ağız

• Yemin alınması dudaklar, dil ve dişlerin


yardımıyla olur.
• Atların dudakları oldukça kuvvetli,
hareketli ve hassas olup, otu sıkıca tutar ve
koparırlar.
• Yemin ağıza alınmasında dudakların önemli
bir görevi vardır.
Dişler

• At beslemede dişlerin önemli rolü vardır.


Atlarda diş iki yapıda bulunur.
• Birincisi süt dişleridir ve yaşamın ilk
günlerinden itibaren görülür.
• İkincisi ise kalıcı dişlerdir ve bunlar yaşın
ilerlemesiyle süt dişlerinin yerini alır.
Monogastric Teeth
• Function:
– Mechanically reduce particle size
– Increase surface area
Four types:
– Incisors are used for cutting

 Canine (fangs, eye teeth,


tusks) are tearing teeth
 Premolars and molars (cheek
teeth) grind the food
Dişler
• The Mouth- first part
of digestive system.
• Mouth has 2 main
functions- masticate
food and wet food
with saliva.
Dişler

• Dişsağlığı atların beslenmesinde dikkat


edilecek ilk ve en önemli unsurlardan
biridir.
• Diş sağlığının bozulması durumunda
hayvan yemi sık sık ıslatır ve yemi
yeterince değerlendiremez. Bu nedenle
periyodik diş bakımının yapılması
kaçınılmazdır
Sindirim sistemi kontrolü
• Teeth should be
examined by
professional
periodically to check
for sharp edges that
must be floated or
filed down
Dişler
Dişler
• Atlar konsantre yemi kaba yemden daha az
sürede çiğner. Diğer bir ifade ile konsantre
yemleri 800-1200 kez çiğnerken kaba
yemleri 3000-3500 kez çiğner.
• Çiğneme sayısının bu kadar fazla olması diş
sağlığının sürekli olarak kontrol edilmesinin
önemini açıkça ortaya koymaktadır.
Tükürük bezleri ve salgısı
• Yemin çiğnenmesi esnasında tükürük salgılanır.
• Üç çift tükürük bezi bulunup, atın büyüklüğüne
göre günde 35-40 lt tükürük salgılanır.
• Örneğin Poniler ortalama 12 lt/gün tükürük
salgılar.
• Tükürük amilaz enzimi kapsar. Burada kh.
sindirimi oldukça sınırlıdır. Çünkü tükürüğün
konsantrasyonu oldukça düşüktür.
Monogastric Salivary Glands
Types of Glands:

Zygomatic

Parotid

Sublingual

Mandibular
Tükürük bezleri ve salgısı
• Tükürük, mineralleri ve bikarbonatları da
kapsar. Tükürüğün burada en önemli görevi
buffer kapasiteyi sağlamasıdır.
• Besleme şekline göre tükürükteki
bikarbonat miktarı tamponlamada yeterli
olmayabilir. Bu durumda rasyonlara
sodyum bikarbonat katılması önerilir.
Özefagus

• Bu organ oldukça kısa olup, ortalama 1.5 metredir.


Mideye geçecek olan yem partüküllerin
taşınmasında sorumlu olan güçlü halka biçiminde
kaslar vardır.
• Bu organ ile mide arasında güçlü bir sfinkter yer
alır. Bu nedenle atlar çok nadir kusarlar. Kusma
şekillendiği zaman mide yırtılması söz konusudur
ve atın yaşaması mümkün olmaz
Mide

• Atların mideleri oldukça küçük olup,


ortalama 15-18 lt kapasitesindedir ve tüm
sindirim kanalının 1/10'unu oluşturur.
• Mide küçük olduğu için atların günde 2-3
kez yemlenmesi gerekir. Bu nedenle bir ata
günde her öğünde 0.4-0.5 kg/lOO kg CA
yem önerilir.
Esophagus

Stomach
Mide
• Atlara verilecek konsantre yemlerin kaliteli ve
hijyenik olması gerekir. Atlarda sindirim
bozukluğu nedeniyle sıklıkla kolik
şekillenebilmektedir.
• Yem tüketildikten sonra mideden çok hızlı bir
biçimde geçer. Bu organ pepsin ve HCl kapsadığı
için çok az bakteri aktivitesi vardır. Yemler fazla
bir sindirime uğramadan ince bağırsağa geçer.
İnce bağırsaklar

• Ortalama 20-25 m. uzunluğunda olup, sindirim


sistemi kapasitesinin %30'unu oluşturur.
• Kh, Pr. ve yağların gerçek sindirimi büyük bir
çoğunlukla ince bağırsaklarda olur. Bu temel besin
maddelerini parçalayan enzimler ince bağırsak
hücreleri ve pankreas tarafından salgılanır.
İnce bağırsaklar
• Digestion of
– Starch65-75%
– Protein, AA’s 60-70%
– Fat 90%
– Ca absorption 95-99%
– Phosphorous 20-25%
• Fast rate of passage
• No gall bladder
İnce bağırsaklar
İnce bağırsaklar
• Atların safra kesesi olmadığı için safra doğrudan
doğruya bağırsağa dökülür. Safra salgısı ortalama
300 ml/saattir. Safra tuzları yağların sindiriminde
rol oynar.
• Yağların sindirimi diğer hayvanlara göre daha
düşüktür.
• Pr., yağ ve kh sindiriminde rol oynayan tripsin,
lipaz ve amilaz pankreas tarafından salgılanır.
• Pankreas salgısı, hayvanın canlı ağırlığının %5-
1O'unu kadardır.
Intestinal Epithelial Cell
Brush border
Specialized Cells Lining Villi
Nutrients Mucus

• Absorptive epithelial
cell
– Contain brush border
on lumen/apical side
– Brush border:
• Enzymes
• Nutrient transport
molecules
• Goblet cell
– Secretes mucus
Specialized Cells Lining Villi
Anti-microbial compounds
• Endocrine cell
– Secrete hormones
into bloodstream
or local cells
• Paneth cell
– Secretory granules
with anti-microbial
properties

CCK, Secretin, etc.


Small Intestine – Absorptive
Surface
• Villi
• Enterocyte
• Brush border
• Cell migration
from crypts to
tips of villus
– 2-3 days
Small Intestine - Structure
• Lumen
• Mucosa
• Villi
• Crypts
• Lacteal
• Enterocyte
• Brush
border
Intestinal Wall
Villi

Mucosa
Enhanced Surface Area for
Increased Nutrient Absorption

Intestinal villi
Kalın bağırsaklar
• Bu organ ortalama 7-7.5 m olup, sekum,
kolon ve rektumdan oluşmuştur.
Kalın bağırsaklar
Digestive Tract
• Büyük kolon
– Absorbsiyon
– H20
– UYA
– AA
– Fosfor, 50%
– NaCl
• Küçük kolon
– Absorption of H20
– Fecal ball formation
Sindirim sistemleri

İnsan Ruminant Equine

Mide 30% 70% 9-10%

İnce barsak 33% 19% 30%

Sekum 7% 3% 16%

Kalın barsak 30% 7% 45%


Sekum
• Oldukça büyük olup, kolon ve ince
bağırsaklar arasında bulunur. Kapasitesi 25­
35 lt civarındadır. Suyun büyük bir kısmı
buradan emilmektedir.
• Kolon ve sekumda bulunan bakteriler kh’ı
UYA'lerine, proteinleri ise aminoasit,
amonyak ve karbondioksite kadar
parçalayabilmektedirler.
Sekum
Sekum
• En fazla bakteri kolonizasyonu sekum ve ventral
kolonda bulunmaktadır.
• Sekum ve ventral kolonda sindirim, bakteri ve
protozoon aktivasyonuna bağlıdır.
• Yüksek oranda sindirim ve emilimle ilişkili olan
alkalin fosfataz aktivitesi atlarda özellikle kalın
bağırsaklarda fazladır.
• Bir yemin sindirim sisteminde geçişi ortalama 35-
50 saat olup, bu zamanın %85'i kalın bağırsakta
olmaktadır.
Kolon

• Sağ ventral kolon, sol ventral kolon, sağ dorsal


kolon transversal kolon ve küçük kolondan
oluşmuştur. Kalın bağırsaklarda özellikle
mikrobiyal sindirim (selüloz sindirimi) burada
yaşayan bakteri ve protozoonlar tarafından yapılır.
• B kompleks vitaminlerde burada
sentezlenebilmesine rağmen ruminantlar kadar
etkili olmamaktadır.
Kolon
• Toplam kapasitesi, sindirim sisteminin %40-
50'sini oluşturur.
• Kalın bağırsaklarda mikrobiyal aktivitenin önemli
görevlerinden biriside kh’ı UYA 'ne parçalayıp,
bunlardan enerji kaynağı olarak yararlanmaktır.
• Proteinlerde bağırsaktaki bakteri aktivitesiyle
aminoasitlere kadar parçalanıp, bu organdan
emilebilirler. Yalnız emilim oldukça yetersizdir.
Yem maddelerinin sindirimi

• Atların sindirim sistemi diğer hayvanlardan


farklıdır.
• Yemlerin sindirilmesi ruminantlar kadar
mükemmel olmayıp, diğer tek mideli hayvanlara
göre oldukça iyidir.
• Özellikle yemdeki selüloz düzeyi sindirimi
olumsuz yönde etkiler. Yemlerdeki selüloz, sekum
ve kolondaki bakteriler vasıtası ile sindirilebilir.
At ve sığırda sindirim sistemi kapasitesi

Ortalama Toplam
kapasite, kapasite,
It %
AT
Mide 18.3 8.5
ince bağırsak 64.9 30.2
Kör bağırsak
34.1 15.9
(Sekum)
Kalın bağırsak 82.6 38.4
ince kolon ve rektum 15.0 7.0
Toplam 214.9 100.0
SIGIR
Mide 256.7 70.8
ince bağrsak 67.1 18.5
Kör bağırsak 10.1 2.8
Kalın bağırsak ve
28.5 7.9
rektum
Toplam 362.4 100.0
Ham selülozun bazı hayvan türlerinde
sindirilmesi ve değerlendirilmesi

Hayvan
Organ Sindirilme Değerlendirilme
türü
% %
Ruminant Rumen 50- 90 55
At Sekum 13-40 40
Kanatlı Sekum 20-30 -
ince ve kalın
insan 25-60 -
bağırsak
Atta besin maddelerinin ince ve
kalın bağırsakta sindirim oranı, %
Besin maddesi ince bağırsak Kalın bağırsak
Protein 60-70 30-40
Karbonhidrat 65-75 25-35
Selüloz 15-25 75-85
Yağ Tamamı ----
Kalsiyum 95-99 1-5
Mağnezyum 90-95 5-10
Fosfor 20-50 50-80
Vitamin (yağda eriyenler) Tamamı ----
Protein sindirimi

• Protein sindirimi ince bağırsakta başlar. Burada


a.a emilerek proteinlere dönüşür.
• Bakteriyel orijinli a.a sekum ve kalın bağırsaktan
emilirler. Ancak atlar emilen bu a.a’den gereği
gibi yararlanamazlar. Çünkü bu bölümde emilim
oldukça yetersizdir ve emilen kısımda ise ekzojen
aminoasit sentezi tam yapılmadığından hayvanlar
bundan yeterince yararlanamazlar .
Karbonhidrat sindirimi

• Kolay eriyebilen kh’ın büyük çoğunluğu


ince bağırsakta glikoz ve diğer basit
şekerlere dönüşerek emilirler.
• Bazı kh (selüloz) ise kalın bağırsak ve
sekumda bulunan bakteriler vasıtasıyla
uçucu yağ asitlerine parçalanır ve kalın
bağırsaktan emilirler. Bunların büyük bir
kısma da enerji kaynağı olarak kullanılırlar.
Karbonhidrat sindirimi
• Kuru ot ve çayır otu gibi kompleks yapıda
kh içeren yemler öncelikle sekum ve kalın
bağırsakta sindirilir. Atlar böyle özellikteki
kaba yemleri ruminantlara göre 2/3
oranında daha az değerlendirirler. Yüksek
kaliteli kaba yemleri ise daha iyi
değerlendirirler ve bu özellikleri itibarıyla
ruminantlara büyük benzerlik gösterirler.
Yağ sindirimi
Atta safra kesesi olmadığı için, yağın sindirimi
yeterli değildir. Bu besin maddesi ince bağırsaktan
sindirilir ve emilir. Vücut yağı ile diet yağı
arasında benzerlik vardır. Çünkü yağ asitleri ince
bağırsaktan emilirler. Atlar rasyonda bulunan yağı
belli oranda tolore edebilirler. Nitekim yapılan bir
çalışmaya göre olgun atlar, %15 sığır iç yağı ile
beslendiklerinde iyi neticeler alındığı bildirilmiştir
Vitamin emilimi

• Yağda eriyen vitaminler genelde ince


bağırsaktan emilir. B grubu vitaminler ise
kalın bağırsaktaki mikroorganizmalar
vasıtasıyla sentezlenebilir.
SİNDİRİMİ ETKİLEYEN
FAKTÖRLER
Yemlerin hazırlanış şekli

• Kaba yemlerin peletlenmesi selüloz


sindirimini azaltır. Bunun nedeni pelet
yapılmadan önce kaba yemlerin ince
öğütülmesi ve bu yemlerin de sindirim
kanalından hızlı geçmesine bağlanabilir.
Taylar ve yaşlı atlar için tahılların kırılıp
öğütülüp karıştırılması gerekir. Nitekim tahıl
tanelerinin fiziksel olarak işlenmesi sonucunda
sindirilebilirlik artmaktadır.
Yem tüketimi

• Ata verilen toplam yem miktarı arttıkça besin


maddelerinin sindirimi düşer. Ancak kaba yem
sindirimi fazla miktardaki tüketimden önemli
derecede etkilenmez. At, ruminant olmamasına
rağmen sindirim sistemi kaba yemleri
sindirebilecek yetenektedir. Bunu uzun bir kalın
bağırsak ve sekum vasıtasıyla yapabilir. Atlarda
sindirimi ruminantlar ile mukayese edecek olursak
onlar kadar mükemmel değildir.
Rasyonun selüloz miktarı

• Rasyonda selüloz düzeyi ile sindirim


derecesi arasında zıt bir ilişki vardır.
Rasyonun selüloz düzeyi ne kadar yüksekse
sindirilme derecesini de o oranda daha az
olur. Nitekim samanın sindirilme derecesi
%35 iken, yoncanın %50 düzeyindedir
Yemleme sıklığı

• Yemleme sıklığı atlarda önemli olmasına rağmen


sindirimi önemli ölçüde etkilememektedir.
• Atların midesi küçük olması nedeniyle sık sık
yemlenmesi gerekir. Çünkü bu hayvanlarda bir
seferde fazla miktarda yem tüketildiğinde kolik
olayları hatta mide yırtılmaları görülmektedir.
Özellikle tahıl tanelerinin az miktarda ve en az iki
öğünde verilmesi gerekir.
Diğer faktörler
• Hayvanın yaptığı iş,
• Ferdi farklılıklar,
• Yemler arasındaki ilişkiler de
sindirimi çok az düzeyde etkileyen
faktörlerdendir
İş yoğunluğu
• Hafif işler sindirimi
artırır
• Ağır işler azaltır
Yemlerin pasaj oranı
• 95% of all food eaten will be excreted in the
form of feces within 65-75 hours of
ingestion
ATLARIN BESİN MADDE
İHTİYAÇLARI
Kuru madde ihtiyacı

• Atların kuru madde tüketimi, hayvanın


fizyolojik durumuna ve yemin kalitesine
bağlı olarak değişebilir. Pratik olarak bu
hayvanların yem tüketimi ortalama canlı
ağırlığının % 2.5'u kadardır.
• (Örneğin 455 kg canlı ağırlığında bir at 11 kg/gün yem tüketir.)

• Genel bir kural olarak hayvana verilen


yemin yarısı kaba yem ve diğer yarısı da
konsantre yemden oluşmalıdır.
Kuru madde ihtiyacı

• Ata verilecek olan yem miktarının belirlenmesinde


hayvanın canlı ağırlığının bilinmesi gerekir. Bu
nedenle hayvan ya tartılır yada canlı ağırlığı şu
formülle tahmin edilir.
• Canlı ağırlık (kg)= (Göğüs çevresi) 2 X uzunluk
12000

• Göğüs çevresi: cm,


• Uzunluk: Omuz ve kalça arası, cm.
Atların günlük yem tüketimi, kg (l 00 kg CA) % 90 km
Fizyolojik Durumu Kaba Yem Konsantre Toplam
(Tahıl
(Ot) Yem
Karması)
Olgun (Ergin)
Yaşama Payı 1.5-2.0 0-0.5 1.5-2.0
Gebe kısrak (son dönem) 1.0-1.5 0.5-1.0 1.5-2.0
(Son dönem) laktasyon 1.0-2.0 1.0-2.0 2.0-3.0
Laktasyon (ilk Dönemi) 1.0-2.0 0.5- 1.5 2.0-2.5
Çalışma, iş
Hafif 1.0-2.0 0.5- 1.0 1.5-2.5
Orta 1.0-2.0 0.75- 1.5 1.75-2.5
Yoğun 0.75-1.5 1.0- 2.0 2.0-2.5
Genç
Tay,Emen 3 Ay. O 1.0- 2.0 2.5-3.5
Sütten K.6 Ay. 0.5-1.0 1.5- 3.0 2.0-3.5
1 Yaşlı 1.0-1.5 1.0- 2.0 2.0-3.0
1.5 yaşlı 1.0-1.5 1.0-1.5 2.0-2.5
2 Yaşında 1.0-1.5 1.0- 1.5 2.0-2.5
Kuru madde ihtiyacı

• Genel olarak atların kaba yem tüketimi en


az canlı ağırlığının % l'i kadar olması
önerilmektedir.
• Yoğun eğitimdeki yarış atlarının yem
tüketimi ise, canlı ağırlığın %3 'ünden daha
fazladır.
Atlara verilen günlük kaba yem
miktarı, kg (100 kg CA için)
Karışık
Atın fizyolojik durumu Yonca, kg/gün
ot,kg/gün
(Yonca + çayır)
Aygır Aşım zamanı 2-3 veya 2-3
Aygır Aşım dışı 1.5-3 veya 1.5-3.0
Gebe kısrak - 1.5-3.0
laktasyonda 2.0-4.0 -
Tay 1.0-1.5 -
Tay Sütten kesilen) - 3.0-4.0
At 1 yaşında) - 1.0-1.5
At 2 yaşında) 2.0-3.0 veya 2.0-3.5
Genç atların günlük yem tüketimi ve
kaba yem: konsantre yem oranı
Fizyolojik dönem Konsantre
Günlük Yem Kaba yem,
Yem
kg/gün % %
Tay (3 aylık) 4.2 75-8O 20-25
Sütten K.
5.0 65-70 30-35
(6 aylık)
1 yaşında 6.0 45-55 45-55
1.5 yaşında 6.5 30-40 60-70
2 yaşında 6.6 30-40 60-70
Enerji İhtiyacı
• At beslemede enerji birimi genelde SE
(Sindirilebilir Enerji) olarak kullanılır.
• Yaşama payı enerji ihtiyacı: Atın yaşamını
sürdürmesi diğer bir ifade ile bazal
metabolizmanın düzenli bir şekilde sürdürülmesi
için gerekli SE ihtiyacı (Her kg metabolik canlı
ağırlık) şu eşitlikle gösterilebilir.
• SE, MJ/gün = 0.55 + 0.63 (kg CA O.75)_
Enerji İhtiyacı
• Çevre sıcaklığı, -10 - +25°C arasında
normal koşullarda ergin bir atın yaşama
payı SE ihtiyacı iyi kaliteli otla
karşılanabilir. İş yapmayan 200­600 kg CA
atların SE ihtiyacı şu eşitlikle hesap­
lanabilir.
• SE, Mcal/gün = 1.4 + 0.03 x CA (CA, kg)
Enerji İhtiyacı
• Ağır atlar için, 600-1000 kg CA (Çeki atları
dahil), ise şu formül uygulanabilir.
• SE, Mcal/gün = 1.82+0.0383 x CA
kg+0.000015 x (CA2 kg)
Çalışma (iş) sırasında enerji ihtiyacı
• işin derecesi,
• süresi,
• jokeyin veya binicinin ağırlığı,
• becerisi,
• tecrübesi,
• çevre ısısı,
• kondüsyon ve
• atın idmanlı oluşu gibi faktörler etkili olur.
• Yoğun iş yapan atların enerji ihtiyacı, yaşama payına göre
iki misli daha fazladır.
Hafif canlı ağırlıkta ve çeşitli aktivitedeki
atların sindirilebilir enerji ihtiyaçları

Aktivite Hız/m/saat SE/saat /Kcal/ Kq CA


Yavaş yürüyüş 2.2 1.7

Hızlı 3.6 2.5

Yavaş tırıs 7.5 6.5

Orta tırıs 9.3 9.5

Hızlı tırıs 11.2 13.7

Dörtnal (orta) 13.0 19.5


Gebelikte enerji ihtiyacı

• Özellikle gebeliğin son 90 günü enerji


ihtiyacı artar. Bu dönemde enerji ihtiyacı
yaşama payından %12 daha fazladır. Çünkü
fötüs ve ona bağlı dokuların gelişmesi son
90 günde olur. Bu nedenle rasyondaki
konsantre yem oranı arttırılıp, kaba yem
miktarı azaltılır.
Laktasyonda enerji ihtiyacı

• Bu dönemde enerji ihtiyacı artar. Bu ihtiyaç,


• kısrağın süt verimine göre değişebilir. Hayvan
laktasyon pikine doğumdan sonraki 2. ayda ulaşır.
Hafif ırktaki atlar laktasyonun 2. ayında günde
ortalama 24 lt. süt verebilirler. Başka bir deyişle
atın canlı ağırlığının %2.5 oranında günlük süt
verebilirler. Her kg süt verimi için 792 Kcal SE
ihtiyaç vardır. Yaşama payına bu süt verimi için
enerji ilave edilmesi gerekir.
Büyümede enerji ihtiyacı

• Taylar ilk üç ayda sütle beslenirler.


• Bu dönemde genç tayların enerji ihtiyacı %
1O daha fazla olup, daha sonra bu miktar
biraz düşer. Sütten kesilen genç tayların
enerji ihtiyacı, 2900 ME, kcal/kg dır.
Genç atların günlük enerji ve protein
ihtiyaçları
Sütten kesilen,6.ay
Canlı Ağırlık,kg 180 215 245

Günlük C.A.A.,kg 0.55- 0.70 0.65- 0.85 0.75- 0.95


S.E., Mcal 12.9 -14.5 15.0- 17.20 17.0-9.2
Ham Protein, g 643- 725 750-860 850- 960
Bir yaşında,12 aylık
Canlı Ağırlık,kg 265 325 375

Günlük C.A.A.,kg 0.40- 0.50 0.50- 0.65 0.65- 0.80


S.E, Mcal 15.6 -17.10 18.9- 21.20 22.7-25.10
Ham Protein, g 700 -770 851 -956 1024-1129
1.5 yaşında 330 400 475
Canlı Ağırlık,kg
Günlük C.A.A.,kg 0.25- 0.25 0.35- 0.35 0.45-0.45
S.E,Mcal 15.9- 21.60 19.8- 26.50 23.9-31.80
Ham Protein,g 716 -970 893- 1195 1077-1429
Atlara verilen rasyonun enerji yönünden yetersiz
olması durumunda görülen belirtiler

• Genç atlarda büyümede yavaşlama ve


gerileme hatta tamamen durma görülür.
Ergin atlarda (en az 450 kg canlı
ağırlığında) canlı ağırlık azalır, kondüsyon
düşer ve aşırı yorgunluk gözlenir.
• İç organlarda atrofi ve yağ dokuda azalma
şekillenebilir
Atlara verilen rasyonun enerji yönünden fazla olması
durumunda görülen belirtiler

• Yağlanmaya yol açabilir.


• Atlar özellikle stres ve hastalıklara karşı
hassastırlar.
• Üreme etkinliği düşer ve yaşama süresi azalabilir.
• Eğer hayvan çok zayıf ise enerji tüketimi artar.
Çok yağlı ise enerji tüketimi azalır.
• Genç hayvanlarda çeşitli iskelet bozuklukları
ortaya çıkar.
Atlarda Protein ihtiyacı
• Proteinler tüm yaşam boyunca mutlaka gerekli
olan bir besin maddesidir.
• Atlar genelde kaliteli proteine ihtiyaç duyarlar.
Özellikle taylara mutlak suretle kaliteli protein
vermek gerekir.
• Baklagil otları, soya küspesi, keten tohumu
küspesi gibi yem maddeleri kullanılabilir.
• Baklagil otları ve soya küspesi iyi birer protein
kaynağı olduğu gibi hayvanın aminoasit dengesini
de sağlarlar.
Atlarda Protein ihtiyacı
• Diğer yandan ağır çalışan ve yarışan atlarda
kas dokusu yüksek seviyede laktik asitten
dolayı hasara uğrar. Bu kas dokusu
dinlenme halinde kısa sürede onarılır.
Ancak atletik ve yarışan atlarda onarımın
iyi bir şekilde yapılabilmesi için yeterli
protein düzeyi ile uygun amino asitlerin bir
arada verilmesi gerekir.
Atlarda Protein ihtiyacı
• Yaşama payı protein ihtiyacı düşüktür ve iyi
kaliteli kaba yemle karşılanabilir.
• Kaba yemin proteini %9' dan düşük değilse
protein ilave edilmesine gerek yoktur.
• Pratik olarak iki yaşlı ve eğitimli atların protein
ihtiyacı %13-14 proteinli konsantre yem+ iyi
kaliteli ot ile iyi şekilde karşılanabilir.
• Üç yaşın üzerindeki atlar ise, %12-13 proteinli
konsantre yem + iyi kaliteli otla beslenebilirler.
Atlarda Protein ihtiyacı
• Genel olarak
• Çalışan atların ham protein ihtiyacı, %9.8-11.4;
• Gebe kısrakların %10-10.6;
• laktasyonda, %11.0-13.2;
• Aygırın %9.6;
• Sütten kesilen tayın %14.5;
• 1 yaşlı tayın ise %12.60 olarak söylenebilir.
Atlarda Protein ihtiyacı
• Ergin atların kalın bağırsaklarında bakteriyal
protein sentezlenebilmektedir.
• Protein kalitesi taylar için önemlidir, özellikle
lizin a.a sınırlı bir amino asittir. Çoğu at
yemlerinde lizin ilk sınırlı amino asittir.
• Rasyonda %0.2 lizin kapsayan bir yeme %0.1
threonin ilave edildiğinde kas gelişiminde gelişme
olduğu gözlenmiştir. Dolayısıyla genç tayların
tahıl rasyonlarında lizin katılması gerekir. Bunun
için rasyonlara yağlı tohum küspesi ya da
hayvansal kökenli yemler kullanılır.
Atlarda Protein ihtiyacı
• Tayların lizin ihtiyacı, 1 yaşına kadar
%0.60­0.61 yeterli olabilir.
• Bir yaşında %0.53;
• 2 yaşında ise %0.42-0. 45 lizin yeterlidir.
• Yarış atı tayları için eksojen amino asidi
kaynağı olarak yağsız süt tozu rasyonlarına
ilave edilmelidir.
Atlarda Protein ihtiyacı
• Genç taylar (1 yaşında), ilk yılda ergin canlı
ağırlığının %60-75' ine ergin yüksekliğin
ise %90'nına ulaşırlar. Bu nedenle hayatın
ilk 8. ayında uygun miktarda esansiyel
amino asitlere gereksinim duyarlar.
• Tayın ham protein ihtiyacı %16 (ilk 6 aya
kadar) olup, sütten kesimde bu oran
%14.5'a düşer.
Protein fazlalığı
• Aşırı miktarda protein verilmesi atlarda büyümede
gerileme ile sonuçlanır. Genç atlar aşırı miktarda
beslendiğinde Founder (Arpalama-tırnak iltihabı),
Kolik yada yağlanma ve sonuçta DOD :
Developmental orthopedic disease şekillenebilir.
Atlarda proteinle ilişkili olarak myositis hastalığı
söz konusu olup, son klinik çalışmalar rasyonun
protein düzeyini azaltarak bu sendromun
iyileştirilebileceğini göstermiştir.
Protein yetersizliği
• Özellikle genç taylarda iştah, büyüme ve
canlı ağırlık azalır,
• Ergin atlarda düzensiz östrüs, döl verimi
düşer ve süt verimi azalır.
Atlarda Protein ihtiyacı
• Atlarda gebelik 11 ay olup, özellikle son 90
gün fotüsa bağlı protein birikimi (yaklaşık
olarak %60'ı) meydana gelmektedir.
Bundan dolayı hayvanın protein ihtiyacına
bu dönemde özen göstermek gerekir.
• Canlı ağırlığı 454 kg olan gebe kısrağın
ham protein ihtiyacı, % 13; lizin ihtiyacı ise
%0.32 olarak tespit edilmiştir.
Atlarda Protein ihtiyacı
• Kısrağın laktasyon döneminde protein
ihtiyacını sağlamak için protein kalitesi
yüksek yemler tavsiye edilir. Çünkü hayvan
laktasyon döneminin ilk iki ayında sütteki
protein miktarı yüksek olup, kısrak canlı
ağırlığının %3'ü kadar günlük süt verir. Bu
dönemde ham protein gereksinimi rasyonda
(total rasyonda), %14; lizin %0.41 olarak
bilinir.
iş (Çalışan) yapan atların protein
ihtiyaçları (Kaba yem + tahıl)

Atın tipi, işin niteliği Ham protein, %


iki yaşında 10

ERGiN

Hafif 8
Orta 8
Ağır 8
ATLARDA MİNERAL
İHTİYACI
Tuz ihtiyacı

• Tüm hayvan türleri tuza ihtiyaç duyarlar.


Ancak herbivorlarda ihtiyaç daha fazladır.
Tuz granül, yalama taşı, iyotlu tuz, kaya ve
kaya tuzu şeklinde hayvanlara verilebilir.
• Atlar kaya ve kaya tuzlarını çok kolay
tüketemezler. Dolayısıyla bunlardan yeterli
tuzu alamazlar.
Tuz ihtiyacı

• Atlarda fazla terleme ile mineral kaybı yanında


tuz kaybı da olmaktadır.
• Orta derece iş yapan atlar ter ile 50-60 g/gün ve
idrar ile 35 g/gün tuz kaybederler. Eğer bu tuz
kaybı karşılanmazsa hayvanlarda bitkinlik görülür.
• Atlarda ortalama tuz ihtiyacı 85 g/gündür. Ancak
bu miktar atın çalışmasına, çevre sıcaklığına göre
değişebilir.
Tuz ihtiyacı

• Atlar tuzu yemle kolaylıkla tüketebilirler. Ancak


uzun süre tuz tüketildiğinde sindirim bozukluğu
görüldüğü gibi hayvanlar tuz krampından ölebilir.
• Tuz açlığında hayvanlar elden tuzu yiyebilir,
ancak bu durumda atın ne kadar tuz tükettiği tespit
edilemez. Dolayısıyla atın elden beslenmesi uygun
değildir.
• Konsantre yemlere %0.5-1.0 oranında tuz
katılması ihtiyacı karşılayabilir, ya da atlara günde
80-100 g tuz verilebilir.
Kalsiyum ve fosfor ihtiyacı

• Atlar bu iki elemente (tuz istisna), diğer elementlere göre


daha fazla ihtiyaç duyarlar. Ortalama 500 kg canlı
ağırlıktaki bir atta 7200 g kalsiyum 400 g fosfor bulunur.
• Bu iki mineral kemik külünün %75'ini, sütteki minerallerin
ise %35-55 'ini oluşturur.
• Rasyon düzenlenmesinde en önemli sorunlardan biri
kalsiyum ve fosforun biyolojik yaralanabilirliğini
belirlemektir.
• Atlar normal bir rasyonda kalsiyumun %55- 75'ini,
fosforun %35-55'ini absorbe edebilirler.
Kalsiyum ve fosfor ihtiyacı
• Ca ve P emilimi üzerine etkili olan faktörler;
• a) Ca:P oranı,
• b) Oksalat ve fitat gibi organik inhibitörlerin
mevcut olması
• c) Hayvanın yaşı, örneğin 20 yaşın üzerindeki at
ergin bir ata nazaran %30-50 daha fazla kalsiyuma
gereksinim duyar.
• d) Rasyonda D vitamini'nin de yeterli olması
önemli faktörlerden sayılır.
Magnezyum ihtiyacı

• Kalsiyum ve fosforla çok yakın ilişkisi vardır.


• Magnezyum kemiğin bir unsuru olup, dişte, enerjinin
bırakılmasında (ATP şekillenmesinde) ve kasın
hareketinde ekzojen rol oynar ve aynı zamanda bir enzim
aktivatörüdür.
• Kemik külünde yaklaşık olarak %0.8 magnezyum vardır.
• At rasyonlarının %50'si kaba yemlerden oluşuyorsa
magnezyum ihtiyacı karşılanmış demektir. Ancak bu
durum atın streste olmadığı ve aşırı efor sarf etmediği
zamanlar geçerlidir.
Magnezyum ihtiyacı
• Magnezyum iyonu, vücut sıvılarının bir
unsuru olması nedeniyle gereklidir.
Özellikle yarış ve gösteri atlarında
önemlidir. Rasyonda Mg yeterli değilse
diğer hayvanlarda olduğu gibi atta da kassal
fonksiyon bozukluğu şekillenir.
ATLARDA VİTAMİN İHTİYACI

• Genç atlar, gebe ve laktasyondaki


kısraklar,ağır stres altındaki hayvanlar
özellikle yarış atları, çalışanlar (yoğun)
daha fazla vitamine ihtiyaç duyarlar. Bu
nedenle hayvandan belli bir düzeyde verim
alabilmek için rasyona vitaminIerin ilave
edilmesi gerekir.
ATLARDA VİTAMİN İHTİYACI
• Bazı vitaminler atlar tarafından sentezlenmektedir.
Sentezlenme seviyesi vitamin çeşidine ve rasyona
göre değişir.
• Sekum vitamin sentezinin yapıldığı yerdir.
Emilim genelde kalın bağırsakta olmakla birlikte
düşüktür.
• Atlarda B grubu vitaminler sentezlenmesine
karşılık hepsi sentezlenemez.
• Özellikle genç atlar ve yarış atlarında B kompleks
vitaminlerin sentezi yetersiz kalmaktadır..
Rasyona vitamin ilave edilmesinin
nedenleri
• Performans yükseldiğinde, özellikle yarış atları
• Atlar arasında genetik farklılık
• Toprakta belirli besin maddelerinin yokluğu yemlerin
büyümesini engellemesi ve hayvanın ihtiyacının artması
• Bazı besin maddelerinin kendi arasındaki ilişkileri
• Çevre şartlarının farklı olması
• Stres ve subklinikal hastalıkların bazı besin madde
ihtiyacını artırması
• Yemlerin nem oranının yüksek olması
• Yemlerdeki antimetabolitlerin varlığı
ATLARDA SU İHTİYACI
• Bu hayvanlar yemsiz uzun müddet
yaşayabilmelerine rağmen susuz yaşayamazlar.
• Bir atın yağsız toplam vücut ağırlığının %70
sudan oluşmuştur. Vücut suyunun %1O'nunu
kaybetmesi durumunda organizmada bozukluklar
şekillenirken bu oran %20 olduğu zaman ölüm
bile meydana gelebilir.
ATLARDA SU İHTİYACI
• Ortalama 450 kg canlı ağırlığında at günde
40-50 kg su içer. Genel kaide olarak
tükettiği her kg yem için atlar 2-3 litre suya
gereksinim duyarlar.
• Taylar her kg kuru madde (KM) tüketimi
için 6-8 lt su, kısraklara her kg KM için 4-6
litre su, ergin diğer atlar ise 1 kg KM için 2-
4 litre suya gereksinim duyarlar.
ATLARDA SU İHTİYACI
• Atların su ihtiyacını etkileyen faktörler:
• 1. Yaş:
• 2. Çevre ısısı ve nem:
• 3. İş (çalışma): İşin yoğunluğuna göre atın su
ihtiyacı değişmekte olup, çalışma döneminde su
ihtiyacı %20-300 oranında artar.
• 4. Rasyon:
• 5. Laktasyon : Kısrağın laktasyon döneminde de
su ihtiyacı normal dönemden %50-100 daha fazla
olmaktadır.
Atlara su verileceği zaman dikkat edilmesi
gereken hususlar

• 1. Atlara su her zaman belli aralıklarla verilmeli ve susuz


kalmamalı
• 2. Su verilmediği zaman kolikler meydana gelebilir
• 3. Çok çalıştırılan ve terli olan atlara soğuk su vermekten
kaçınılmalıdır. Aksi takdirde sancı (Kolik) görülebilir.
Antremandan gelen ata 1 saat sonra su verilmelidir.
• 4. Su azar azar sıcak yaz günlerinde ise sık sık (her iki
saatte bir) verilmelidir.
• 5. Suyun yemlemeden 1 saat önce verilmesi
önerilmektedir.
Balast madde ihtiyacı
• Hayvanın balast madde ihtiyacının karşılanması için
rasyonun ham selüloz düzeyinin en az % 16-18 olması
gerekir. Aksi takdirde balast madde yetersizliği
şekillenebilir.
• Balast madde yetersizliğinde :
• 1. Sindirim bozukluğu
• 2. Dişlerde şekil bozukluğu
• 3. Tükürük salgısının azalması ve midede istenmeyen
fermantasyon
• 4. Verimde azalma
• 5. Bağırsakta konstipasyon
• 6. Doygunluk hissedilmediğinden kemirme görülür.
• ATLARDA ENERJİ-PROTEİN
METABOLİZMASI
• VE
• ENERJİ-PROTEİN
DEGERLENDİRME SİSTEMLERİ
Atlarda Enerji Metabolizması
Hayvanlar rasyonlarındaki basit şeker,
nişasta, yağ, protein ve selüloz gibi organik
bileşiklerden enerji sağlayabilirler.
• Atlarda basit şeker ve nişasta gibi
karbonhidratlar organizma tarafından
üretilen enzimler ile basit şekerlere
parçalanarak ince bağırsaktan emilirler.
Atlarda Enerji Metabolizması
• Kaba yemlerde bol miktarda bulunan selüloz ise
sekum ve kolonda mikrobiyel fermentasyona
uğrayarak uçucu yağ asitleri (asetik, propiyonik ve
bütirik) şeklinde kalın bağırsaktan emilir.
• Kaba yem ağırlıklı beslenen atlarda uçucu yağ
asitleri ile sağlanan enerjinin oranı artmaktadır.
Atlarda çalışma yoğunluğu arttıkça konsantre yem
ihtiyacı artmaktadır.
Atlarda Enerji Metabolizması
• Atlarda kas glikojeni ve yağ asitleri kaslara
enerji sağlayan en önemli bileşiklerdir.
• Vücut kondüsyonu düşük olan atlar büyük
bir çoğunlukla glikojeni, kondüsyonu iyi
olan atlar glikojen yanında yağ asitlerini de
enerji ihtiyacı arttığında kas enerjisi olarak
kullanmaktadırlar.
Atlarda Enerji Metabolizması
• Enerji kaynaklarının kasta kullanımı, birçok
adımdan oluşan ve birçok besin maddesinin
kullanıldığı oldukça karmaşık kimyasal bir
olaydır.
• Kasların kasılması için direkt enerji kaynağı
olan adenozin trifosfat (ATP) molekülü
gereklidir. ATP şekillendirmenin direk yolu
kreatin fosfatın parçalanmasıdır.
Atlarda Enerji Metabolizması
• Bununla birlikte kaslarda az miktarda kreatin fosfat ve
ATP bulunur. Fiziksel faaliyet sırasında tüketilen ATP
aynı oranda yeniden sentezlenmez ise çalışma aynı
yoğunlukta sürdürülemez.
• ATP' nin yeniden sentezlenmesi için oksidatif
fosforilizasyon ve glikolizis adı verilen iki temel reaksiyon
vardır.
• Oksidatif fosforilizasyonda enerji kaynakları ATP üretimi
için oksijen kullanmakta ve aerobik reaksiyon
gerçekleşmektedir.
• Glikoliziste ise glikoz aneorob olarak parçalanmakta ve
ATP ile birlikte laktik asit açığa çıkmaktadır.
• Laktik asit kasların yorgunluğundan sorumlu olan en
önemli metabolittir.
Atlarda Enerji Metabolizması
• Atlar üç ana tip kas lifine sahiptir. (tip I, IIA ve IIB).
• Bu lifler farklı kasılma özelliğine ve metabolik karaktere
sahiptir. Tip I lifler yavaş kasılırken tip II A ve II B lifleri
hızlı kasılır. Tip I ve IIA lifleri yüksek oksidasyon
kapasitesine sahiptir ve yakıtlarını aerobik olarak
kullanabilirler. Buna karşın tip II B lifleri düşük
oksidasyon kapasitesine sahiptir ve enerji yenilemesini
glikolizis ile sağlarlar.
• Üç tip lif de yüksek miktarda glikojen depolayabilirken
sadece tip I ve II A trigliserit de depolayabilir.
Atlarda Enerji Metabolizması
• Kaslar tarafında kullanılan ATP' nin oranı
direkt olarak kasılmanın hızını etkiler.
Yürüyüşte kas kontraksiyonu oldukça yavaş
ve ATP kullanımında oldukça düşük
orandadır. Bu tür çalışmada öncelikle tip I
lifler kullanılmakta, aerobik yoldan enerji
şekillendirmektedir ve yağ başlıca
yakacaktır.
Atlarda Enerji Metabolizması
• Yürüyüş esnasında ATP' nin yağ depoları
kullanılarak yeniden oluşturulma hızı
kullanılma hızını karşılayabilmektedir.
Yürüyüşte hız arttırıldığında, atın
yürüyüşünü sürdürmesi için tip I liflerin
uzun süreli ve yeteri kadar hızlı kasılma
kabiliyeti yoktur
Atlarda Enerji Metabolizması
• Bu noktada tip II A lifleri devreye girer. Bu lifler
aerobik olmasına karşın glikojen ve yağı enerji
üretimi için birlikte kullanılmaktadır.
• Glikojen aerobik olarak enerji üretimi için yağdan
daha hızlı kullanılır, enerji üretimi için yağ daha
yavaş mobilize olur. Hızın artmasıyla birlikte tip
II B lifleri de devreye girer. Tip II B lifleri aerobik
yoldan uzun süreli enerji üretimi sağlayamaz.
Atlarda Enerji Metabolizması
• ATP üretimi için anaerobik glikolizis en
hızlı metabolik yoldur ve sürat
aktivitelerinde oldukça önemlidir. Bununla
birlikte anaerobik glikolizis oluşan laktik
asit nedeniyle kasların pH' sı düşer ve
sonuçta yorgunluk gelişir.
Atlarda Enerji Metabolizması
• Uzun süreli seyahatlerde genelde enerji için
aerobik yolu kullanır.
• Mukavemet müsabakalarında sadece tırmanma
sırasında ve hızın yükseltildiği durumlarda ATP
ihtiyacı aerobik yoldan karşılanamayacak kadar
büyüktür. Mukavemet sporuna uygun olan atlarda
yorgunluk genelde glikojenin tüketilmesi sonucu
oluşan laktik asitten kaynaklanır.
Atlarda Enerji Metabolizması
• Bununla birlikte yarış atları yoğun yüksek
çalışma yaptıkları için enerji üretimi
anaerobik glikolizisten sağlanmakta ve
yorgunluk genelde glikojenin
tükenmesinden değil, glikolizis sonucunda
oluşan laktik asitten kaynaklanmaktadır
Atlarda Enerji Metabolizması
• Aerobik glikojen kullanımında enerjinin
kullanım etkinliği, anaerobik glikojen
kullanımdakine göre 12 kat daha fazladır.
• Glikojen aerobik olarak metabolize
olduğunda 36 molekül ATP üretilirken
anaerobik glikolizis sonucu sadece 3
molekül ATP üretilmekte ve yorgunluk
oluşturan laktik asit ortaya çıkmaktadır.
Atlarda Enerji Metabolizması
• Atlar bu verimsiz anaerobik enerji üretimini
yapmak zorundadır. Zira kasların dakikada
tüketebileceği oksijen miktarı sınırlıdır.
• Anaerobik metabolizma verimsiz olduğu ve
yorgunluğa da neden olduğundan aerobik
enerji kullanım oranı büyük olan atlar
düşük olanlara nazaran daha iyi
performansa sahiptir.
Atların aktivitelerine göre vücut kondüsyonları ve
enerji kullanım şekilleri.

Efor Tipi Metabolizma Tipi Vücut Kondüsyonu Enerji Kaynağı


Düz koşu An-aerobik Zayıf, en az yağlı Glikojen, Glikoz
Uzun mesafe koşuları An-aerobik,Aerobik Zayıf, orta yağlı Glikojen, Glikoz (Yağ, UYA)
Konkur An-aerobik,Aerobik Kaslı, orta yağlı Glikojen, Glikoz (Yağ, UYA)
Mukavemet koşusu An-aerobik,Aerobik Zayıf, kaslı, yeterli yağ Yağ, UYA (Glikojen, Glikoz)
(3 günlük) deposu bulunan
• Yarış atları için gerekli enerji miktarı,
yaşamsal ihtiyaçlarını sürdürmek için
gerekli enerji miktarı ile çalışma süresince
tükettiği enerji miktarının toplamı kadardır.
• Temelde sindirilebilir enerji dört faklı
kaynaktan sağlanabilir;
• nişasta, yağ, protein ve selüloz.
Nişasta
• Çok sayıda glikoz molekülünden oluşmuş bir
karbonhidrattır.
• Tahılların başlıca unsurudur ve tahılların % 50-70' ini
oluşturur. Tahıllar at beslemenin ana unsurudur ve
tahılların % 50-70' ini oluşturur.
• Tahıllar at beslemede yaygın olarak kullanılır ve içlerinde
mısır en yüksek nişasta içeriğine sahiptir.
• Atlar ince bağırsaklarında nişastayı glikoza parçalar ve
emilerek kana karışır. Nişasta öncelikle ATP üretimi için
aerobik ve an-aerobik olarak parçalanır yada kas glikojeni,
karaciğer glikojeni veya yağ sentezi için kullanılır
Nişasta
• Kas glikojeni çalışma süresince enerji
üretimi için önemli bir kaynaktır. Buna ek
olarak glikojen karaciğerde de depolanır ve
buradan egzersiz süresince kana glikoz
şeklinde salınır. Çalışma boyunca kan
glikozunun belirli bir seviyede tutulması
büyük öneme sahiptir. Çünkü merkezi sinir
sisteminin kullandığı tek enerji glikozdur.
Nişasta
• Efor sarfeden atlarda yorgunluğun bir
nedeni de hipoglisemidir. Nişasta
rasyondaki en önemli glikoz kaynağıdır. En
hızlı enerji kaynağı olan glikoz, insülin
vasıtasıyla glikojene dönüşerek dokularda
(karaciğer ve kas) depolanabilir.
Nişasta
• Mukavemet atlarının rasyonlarına katılan nişasta
sınırlı olmalıdır. Bir öğünde yüksek miktarda
nişasta içeren yem verilirse; bir kısım nişasta ince
bağırsağın sindirme ve absorbe etme kapasitesini
aşıp doğrudan kalın bağırsağa geçer ve burada
bulunan bakteriler tarafından hızlı bir şekilde
parçalanarak laktik asit oluşur bu ise çeşitli
bozukluklara yol açar.
• Mısır nişastası yulaf ve arpa nişastasına göre daha
yavaş sindirilir. Buna karşın çok az miktarda
nişasta sekuma kadar ulaşabilir.
Yağ
• Yağ sadece aerobik yolla enerjiye dönüşür ya da
vücut yağı şeklinde depolanır. Yağ asitleri glikoza
çevrilemez ve glikojen sentezlenemez.
• Kan insülini ve glikoz düzeyi yağ katılan rasyonda
nişasta ağırlıklı olan rasyona göre daha azdır.
Rasyonuna yağ katılan kuvvetli çalışan atlarda kan
glikoz seviyesinde önemli değişik olmazken,
nişastayla beslenen atlarda hızlı bir düşüş
gözlenmiştir.
Yağ
• Kan glikozundaki önemli düşüş nedeniyle nişasta alımının
fazla olması insülin düzeyini yükseltir. Bu durum uzun
süreli egzersizlerde zararlı olabilir. Yağlı rasyonlar kas
glikojenin tutumlu kullanılmasını sağlamaktadır.
• Yağ katılarak beslenen atlarda uzun süreli eforlar sırasında
yağ mobilizasyonunun yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Ancak yüksek yağ içeren rasyonlarla beslenen atların
kaslarında ve karaciğerindeki glikojen miktarı daha az
olmaktadır. Bu durum konsantre yem ile dengelenmeye
çalışılmalıdır.
Yağ
• Normalde at rasyonları doğal yağları belirli
miktarlarda içermektedir.
• Genelde toplam rasyonun %2-5'i kadarını yağ
oluşturmaktadır. At rasyonlarına katılan yağın
çeşidi ve niteliği de alınan cevabı etkilemektedir.
• Genelde yüksek efor gösteren atlar gerekli olan
ekstra enerji için yüksek miktarda tahıl tüketirler.
Çok miktarda tahıl tüketimi ise arpalama, kabızlık
ve diğer sindirim bozuklukları gibi problemlere
yol açabilir..
Yağ
• Yağların enerjisi karbonhidratlara göre çok
yüksektir. Bu nedenle yüksek performanslı atların
enerji ihtiyacının karşılanmasında enerji kaynağı
olarak yağlar tavsiye edilmektedir
• Yüksek enerjili % 10 katı yağ içeren rasyonlarla
beslenen taylarda herhangi bir iskelet bozukluğu
görülmeksizin hızlı bir büyüme ve ağırlık artışı
sağlanmıştır.
Yağ
• Diyetlere katılan % 10 yağ kas glikojeni
depolanmasını arttırmıştır.
• Atların yağlı rasyonlara alıştırılmasının, rasyonun
enerji yoğunluğunu arttırdığı,
• tüketilen su ve yem miktarı ve hacmindeki
azalmaya paralel olarak atılan dışkı miktarını
azalttığı,
• aşırı karbonhidrat tüketimi sonucu ortaya
çıkabilecek sağlık problemlerini ortadan kaldırdığı
bildirilmiştir
Yağ
• Ayrıca aşırı heyecanlılık durumunu azalttığı,
• yağ asiti oksidasyonunu arttırdığı,
• üretilen karbondioksit miktarını azaltarak buna
bağlı gelişen asidozis oluşumunu engellediği,
• glikolizisin metabolik regülasyonunu geliştirdiği,
• kaslarda laktik asit birikimini azalttığı,
• aerobik ve an-aerobik performansı geliştirdiği ve
bütün bunların sonucunda vücutta aşırı ısı
üretimini azalttığı bildirilmektedir.
Protein
• Atlara gereğinden fazla protein verilirse fazla olan
protein enerji kaynağı olarak kullanılır. Fazla
proteinden gelen amino asitler karaciğerde
parçalanır ve amonyak üretilir ve üre şeklinde
böbreklerden atılır. Ayrılan karbon iskeleti ATP
üretimi için oksitlenir ya da glikoz ve yağ
sentezinde kullanılır.
• Protein enerji üretiminde yağ ya da nişasta kadar
etkili kullanılmamaktadır.
Protein
• Protein alımıyla birlikte su ihtiyacı
artmaktadır. Kandaki artan üre
konsantrasyonu ile bağırsaklara verilen üre
miktarı artmakta bu ise toksikasyonlara
neden olabilmektedir. İdrarla atılan azot
miktarının artması boksta buharlaşma
yoluyla amonyak artışına ve solunum
problemlerine yol açmaktadır.
Selüloz
• At beslemede bir enerji kaynağı olarak görülür.
Atlar gelişmiş bir kalın bağırsağa sahiptir ve
selülozu fermente edebilecek önemli bir
mikroorganizma popülasyonunu barındırmaktadır.
Yem tüketiminden sonra selülozun fermantasyonu
devam eder ve sonuçta oluşan ürünler gün
boyunca enerji kaynağı olarak kullanılabilir.
• Atların sağlığı ve düzenli bir bağırsak fonksiyonu
için rasyonda yeterli selüloz gereklidir. Kaba yem
rasyona en az canlı ağırlığın % 1'i kadar
katılmalıdır.
Enerji Değerlendirme Sistemleri

• Hayvan beslemede hayvanların enerji


ihtiyaçlarını ve yemlerde bulunan enerji
miktarlarını ifade etmek için birtakım enerji
birimleri kullanılır;
• Ham enerji, SE, ME, NE
Ham Enerji:
(Brüt Enerji, Gros Enerji):
• Yemin bünyesinde bulunan toplam kimyasal
enerjiye verilen isimdir. Yemin Gallenkamp BB
kalorimetresinde oksijen basıncı altında yakılması
ile ortaya çıkan ısının tespit edilmesi ile
belirlenmektedir.
• Ham enerji sindirim ve metabolizma sırasındaki
kayıpları içermediği için hayvan tarafından
değerlendirilen gerçek enerji değildir.
• Yemdeki kimyasal enerji kaynakları olan protein,
karbonhidrat ve yağların ham enerji değerleri
sırasıyla 5.65, 4.15 ve 9.40 kcal/ gr' dır
Sindirilebilir Ham Enerji:
• Ham enerjiden dışkı ile atılan enerjinin
çıkartılması ile elde edilmektedir. Ham
enerjinin yaklaşık %70-90‘ı sindirilmekte;
geriye kalan kısım sindirilmeden
atılmaktadır.
• Sindirilebilir ham enerji atların rasyon
hesaplamasında kullanılabilmektedir
Sindirilebilir Ham Enerji:
• Sindirilebilir ham enerji endojen kayıpların
dahil edilip edilmemesine göre teorik ve
gerçek sindirilebilir enerji olarak ifade
edilebilmektedir. Atlarda rasyonun
bileşimine bağlı olarak değişmekle birlikte
yemle alınan enerjinin yaklaşık % 60‘ı
sindirilmektedir.
Metabolize Olabilir Enerji
• Ham enerjiden dışkı, idrar ve sindirim kanalından
ayrılan yanıcı gazların enerjisinin çıkartılması ile
elde edilen enerjidir.
• Sindirilebilir enerjiden daha sağlıklı bir enerji
sistemidir. Atlarda rasyonun protein içeriğine ve
kalitesine bağlı olarak değişmekle birlikte ham
enerjinin (rasyonla alınan enerji) %2-5 kadarı
idrar ile atılır.
Net Enerji
• Ham enerjiden dışkı, idrar, gaz ve ısı kaybı
enerjisinin çıkarılması ile elde edilir.
• Atlarda besin maddelerin enerji için metabolize
olmaları sırasında ortaya çıkan enerjinin bir kısmı
ısı enerjisi olarak vücuda verilir. Bu ısı artışı en az
yağların ve uçucu yağ asitlerinin metabolizması
sırasında gerçekleşir. Glikoz ve glikojen için orta
derecede, protein ve amino asitlerin enerji için
metabolizmada kullanılmaları sırasında ise en
yüksek düzeydedir.
Net Enerji
• Net enerji gerçekte, enerjinin organizmada
yaşamsal faaliyetler ve verim için kullanılan
kısmıdır. Bundan dolayı en güvenilir enerji
formudur. Ancak pratikte net enerjinin
saptanmasında önemli güçlükler vardır
AYB
• Bunların dışında farklı kategorideki tay ve atların
enerji ihtiyaçları ve tükettikleri yemlerin enerji
içerikleri INRA tarafından geliştirilen At Yem
Birimi (AYB) olarak ifade edilen enerji birimi de
kullanılmaktadır.
• Bir AYB, 1 kg arpanın (doğal halde bulunan)
atlara sağladığı net enerji miktarıdır.
Protein Değerlendirme Sistemleri
• Atlarda proteinler başlıca ince bağırsaklarda sindirilir.
• Atlar amino asit ihtiyacının büyük bir kısmını ince
bağırsaklarda sindirilen proteinlerden sağlarlar.
• Kalın bağırsaklarda özellikle de kolonda mikroorganizma
faaliyetleri sonucunda yüksek biyolojik değerliliğe sahip
mikrobiyel protein sentezlenir. Ancak kalın bağırsaktaki
emilim olayları düşük düzeyde olduğu için burada oluşan
proteinlerin ancak sınırlı bir kısmı atlar tarafından
değerlendirilebilir.

Protein Değerlendirme Sistemleri

• Bundan dolayı yetişkin atlara yemlerle


• birlikte verilecek proteinin kalitesi (protein
kalitesi, proteinlerin içerdiği esansiyel
aminoasitlerin düzeyi ve dengesi ile doğru
orantılıdır) konusunda tam bir mutabakat
yoktur.
Protein Değerlendirme Sistemleri
• Ancak büyümekte olan tayların ve genç atların
rasyonlarında yeterli ve dengeli düzeyde esansiyel
a.a bulunması zorunludur. Zira taylarda hem
esansiyel a.a ihtiyacı daha fazladır hem de kalın
bağırsaklar ve kalın bağırsak mikroflorası tam
olarak gelişmemiştir. Büyümekte olan taylarda
protein kalitesinin önemli olduğu araştırmalarla
açık bir biçimde ortaya konmuştur.
Protein Değerlendirme Sistemleri
• Yetişkin atların protein niteliğinde olmayan azot
kaynaklarını (üre gibi) sınırlı düzeyde
değerlendirebildikleri belirlenmişse de bu
kaynakların, bir monogastrik olan atta
kullanılması doğru değildir ve tehlikeli sonuçlar
doğurabilir.
• At beslemede atların protein ihtiyaçlarını ve
yemlerde bulunan protein miktarlarını ifade etmek
için birtakım birimler kullanılır. Bunlar;HP,SHP
Ham Protein (HP)
• Ham protein, proteinin sindirilme derecesi
hakkında ve azotlu maddenin gerçek protein olup
olmadığı konusunda bilgi vermez. Atlara verilen
yemlerdeki azotlu maddeler çoğunlukla gerçek
protein niteliğinde olduğu için HP'in atlarda
protein birimi olarak kullanılmasında bir sakınca
yoktur. Ancak yem maddelerinin sindirilme
dereceleri (kaba yem konsantre yem) çok farklılık
gösterdiği için atların tam ihtiyacını
karşılamamaktadır.
Sindirilebilir Ham Protein (SHP)

• Yemlerdeki ham proteinin sindirilebilen


kısmını ifade eder. Atlara verilen yem
maddelerinin sindirilme dereceleri farklı
olduğundan SHP, HP'e göre çok daha
sağlıklı bir protein değerlendirme
sistemidir.

You might also like