Professional Documents
Culture Documents
6- Koroner dolaşım ve kalp fizyopatolojisi
6- Koroner dolaşım ve kalp fizyopatolojisi
6- Koroner dolaşım ve kalp fizyopatolojisi
KORONER DOLAŞIM
DOLAŞIM ŞOKU
Sol
koroner
Kalbin büyük kısmı bu damarlar ile beslenir. arter
Sadece endokardın 0.1mm kalınlığındaki Sağ
kas tabakası, kalbin içindeki kan ile koroner
arter
beslenir.
Kalbin yüzeyindeki geniş epikardiyal koroner arterler kasın önemli kısmını beslerler.
İntramüsküler damarlar ile içe penetre olduktan sonra, endokardın hemen
altında subendokardiyal arterler ile bağlantı kurarlar
Koroner kan akımın kontrolü
METABOLİK KONTROL
Besin ve oksijen gereksinimine bağlı olarak vazodilatasyon şekillenir.
Vazodilatatör olarak; adenozin, K iyonu, bradikinin, CO2, H iyonu, nitrik oksit
ve prostaglandinlerdir.
SİNİRSEL KONTROL:
- Parasempatik sinir uçlarından salgılanan asetilkolin koroner damarları
genişleten bir etki oluşturur.
- Sempatik uçlardan salgılanan epinefrin ve norepinefrin, ya
vazokonstriksiyona yada vazodilatasyona neden olur.
- Kan damarı duvarlarında bulunan vazokonstriktör alfa reseptörler
genellikle epikardiyal koroner damarlarda, vazodilatatör beta reseptörler
ise intramüsküler arterlerde daha fazla bulunur.
2- Pulmoner ödem:
Kalp kanı yeteri kadar göndermez ve sistemik dolaşımın tamamı olmak üzere
akciğerlerde kan birikir. Böbreklere kanın ulaşamaması sonucu idrar oluşturulamaz
ve giderek biriken sıvı ve basınç artışı Akciğer ödemine neden olur. Solunum
yetmezliği sonucu hasta ölür.
3- Ventrikül fibrilasyonu:
- İskemik kas dokusundan K iyonu kaybı yani ektrasellüler sıvıda K iyon
birikmesi kalbte genel uyarılabilirliği artırır
- İskemik bölge bir kalp uyarısından sonra repolarize olamaz ve aksiyon
potansiyelinin kalbin negatif bölgelerinde yeniden yayılmasına neden olur.
- İnfarktüs alanı nedeniyle güçlü sempatik refleks gelişir.
2- İlerleyici evre:
Bu evrede tedavi olmazsa şok ölüme kadar giderek ağırlaşır.
2- MSS iskemik yanıtı: Bütün vücutta çok daha güçlü sempatik uyarılma olur.
Arteryel basınç 50mmHg nın altına düşmedikçe aktive olmazlar.
2- Vazomotor yetersizlik:
SONUÇTA:
Karaciğerde metabolik ve detoksifikasyon fonksiyonları azalır.
Akciğerlerde ödem gelişir ve kan yeterince oksijenlenemez
Kalp kasılabilirliği daha da azalır.
7- Şokta asidoz:
Vazomotor aktivitelerinin
azalması
Kapiller Toksinlerin
permeabilitenin serbestlenmesi
artmasi
Damar dilatasyonu
Kan hacminin
Kanın venlerde azalması
göllenmesi
Kanama
Kalp debisi
İlerleyici Transfüzyon
evre
- Hücre dışına çıkan adenozin
ürik asite dönüşür ve ürik asit
artık hücre içine giremez.
Geridönüşümsüz şok
%10 luk bir kayıpta kalp debisi ve arteryel basınç çok fazla etkilenmez
%20 lik bir kayıp sempatik sistemin devreye girmesine neden olur ve kalp
debisi kısmen azalsa da arteryel basınç korunur.
Arteryel
basınç
%35-45 lik bir kan kaybı
hem kalp debisini hemde Kalp debisi ve arteryel
arteryel basıncı sıfıra (normali %’si)
basınç
düşürür. Kalp
debisi
- Aşırı terleme
- Şiddetli diyare veya kusma ile sıvı kaybı
- Nefrotik böbrekten aşırı sıvı kaybı
- Sıvı ve elektrolitlerin yeterli alınmaması
- Böbreküstü bezi korteksinin harabiyeti
Nörojenik şok
Kan hacminde hiçbir kayıp olmaksızın da şok gelişebilir.
Histamin;
1- Yüksek ateş,