Parazitoloji_Sunu-1

You might also like

Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 32

PARAZİTOLOJİ

PARAZİT HASTALIKLARININ ÖNEMİ

• Canlılar bulundukları ortamda canlı ve cansız çevre ile sürekli etkileşim


içindedirler.

• Bu etkileşim yaşam biçimlerine göre doğrudan da olabilmektedir. farklı


canlıların birlikte yaşamları simbiyoz yaşam/beslenme olarak
tanımlanır. Doğrudan etkileşim sonrasında oluşan birlikte yaşam
çeşitlerinden birisi olan parazit yaşamda, canlılardan birisinin diğerine
zarar vermesi söz konusu olduğu için; sağlık ve ekonomik açıdan ön
plana çıkmaktadır.

• Parazit hastalıkları genelde öldürücü olmayan, uzun yıllar devam eden


kronik seyirli hastalıklar olup, yıllar geçtikçe toplumda tahribatı artan,
bireylerde her geçen gün patojen etkileri biriken ve ekonomik olarak
toplumun gelişmesini etkileyen hastalıklardır.
PARAZİT HASTALIKLARININ ÖNEMİ

• Hamilelerde bebek kayıplarına, kısırlıklara, özellikle çocuklarda


bedensel ve zihinsel gelişimi etkilemesi nedeniyle de ölümcül hastalıklar
kadar önemsenmesi gerekir.

• Yirminci yüzyılın başlarında, sadece 3. dünya ülkelerinin problemi


olarak görülen ve çoğu zaman tedavi edilmeden kendiliğinden
iyileşebilen parazit enfeksiyonları, günümüzde dünyanın globalleşmesi
(göçler, seyahatler, savaşlar) ve kanser başta olmak üzere hızlı bir
şekilde artan ve bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklardaki artışa
bağlı olarak ölümcül seyir gösterebilmektedir.

• Bir toplumda sağlıklı bireylerin gelişmesi ve verimliliğin artması için


parazit hastalıkların kontrol altına alınması ve önlenmesi zorunludur.
PARAZİTOLOJİNİN TANIMI
• Parazit (Parasitos) Yunanca bir terimdir.

• Para; yanında, haksız, usulsüz ve sitos; besin, tane anlamında iki


kelimenin bir araya gelmesi sonucu oluşur, besini yanında yahut
yahut besinini haksız veya usulsüz şekilde sağlayan anlamına gelir
anlamındadır.

• Parazitoloji ise parasitos ve loji (bilim) kelimelerinin bir araya


gelmesinden oluşur. Kısaca parazit bilimi anlamındadır.
PARAZİTOLOJİNİN TANIMI

• Parazit: Bütün yaşamı boyunca veya yaşamının bir döneminde,


kendinden büyük bir canlının içinde ya da üzerinde yaşayan, gelişip
çoğalabilen canlıya verilen addır.

• Konak: Parazitin içinde ya da üzerinde yaşadığı canlıya verilen


addır.

• Parazitoloji: Parazit, konak, parazitlik, parazit-konak ilişkisi ve


parazitin yaptığı hastalıkları inceleyen bilim dalına verilen addır.
PARAZİTOLOJİNİN KONUSU

• Parazitolojinin temel konusu, parazitlerdir. Parazitin yapısı, bulunduğu


ortamlar, diğer canlılarla kendinden büyük parazit ve konakla olan
ilişkiler ve yaptıkları hastalıklar, teşhis ve yöntemleri gibi konularla
ilgilenir. Parazitler genel olarak aşağıdaki gibi gruplandırılır.
• Protozoerler (protozoon-tek hücreliler)
• Metazoerler (çok hücreliler)
Helmintler (Helminth)
• Trematodlar (trematoda) o
• Sestodlar (cestoda) o
• Nematodlar (nematoda) o
• Sülükler (annelida )
Eklembacaklılar (arthropoda),
Akarlar (acarina) o
Böcekler (insecta)
PARAZİTOLOJİNİN SINIşANDIRMASI

• Tıbbi parazitoloji: insanda yerleşen parazitler ve bunların insanla


etkileşimini inceleyen bilim dalıdır.

• Tıbbi Parazitoloji içerisinde tek hücreli mikroskobik canlıların yer aldığı


Protozooloji, boyu birkaç milimetreden metrelerce boya varan, farklı
büyüklükte ve çok hücreden oluşan parazit kurtların yer aldığı Helmintoloji
ve kan emerek, çeşitli hastalık etkenlerini taşıyıp bulaştırarak ya da
zehirlenmelere neden olarak çeşitli şekillerde insana zarar veren
eklembacaklıların yer aldığı Arthropodoloji yer almaktadır.

• Veteriner Parazitoloji: Hayvanlarda bulunan parazitlerle ilgilenir.

• Zirai (Tarımsal) Parazitoloji: Bitkilerde bulunan parazitlerle ilgilenir


PARAZİTOLOJİ

PROTOZOOLOJİ

HELMİNTOLOJİ

ARTROPODOLOJİ
PARAZİTOLOJİNİN TARİHİ

• Gözle görülebilen parazitlerin neden oldukları hastalıklar ilk çağlardan beri


insanların dikkatini çekmiş ve doğa bilgileriyle birlikte de gelişmeye
başlamıştır.

• Parazitolojinin tarihi ile ilk bilgilere MÖ 1600’lerde Eber papirüslerinde


bahsedilen insan kurtları ile başlar, Mısır da bulunan mumyalarda, Roma,
Yunan, Pers ve Çin yazılı kaynaklarında MÖ 300’lerde çeşitli parazitler
tanımlanmışlardır.

• İlk kez Hipokrat doğa ve insan ilişkileri ve ateşli hastalıkları tanımlamıştır. Orta
çağda Türk hekimi İbni Sina (981-1037) Nematodlardan Ascaris, Enterobius ve
Ancylostoma’ları tanımlamış, hatta kitabında tedavi şemalarını anlatmıştır.
PARAZİTOLOJİNİN TARİHİ

• Modern tarihte 1379 da Jehan de Brian ın koyunlarda Fasciola hepatica


(karaciğer kelebeği) nın tanımlamasıyla başlamış olmakla birlikte tek
hücreli canlıların tanımlanması Antony Van Leeuwenhoek (1632-1723)
un mikroskobu bulması ve bununla kendi dışkısında tek hücreli bir
parazit olan Giardia lamblia’yı tanımlamasıyla başlar.

• XVIII. yy’da mikroskobun keşfiyle Francesco Redi, Antoni Van


Leeuwenhoek, Carolus Linneaus gibi araştırıcılar parazitolojinin
gelişimine büyük ölçüde katkıda bulunmuşlardır.
PARAZİTOLOJİNİN TARİHİ

• 19.ve 20.yy parazitolojinin en geliştiği dönemler olmuştur.

• Bu dönemde; bulaşıcı hastalıkların pek çoğunun parazitlerden kaynaklandığı


ileri sürülmüş, insan kanında çeşitli kan parazitleri gösterilmeye başlanmıştır.

• Aynı zamanda parazitlerin çoğunun yakın çevredeki canlılardan insana


geçebildiği de gözlenmiştir.

• Bununla beraber parazitleri bir araya toplayan ve bu bakımdan ilk parazitoloji


kitabı olarak değerlendirilen eser "Traité de Parasites" (Parazitlerin
Kitabı=Parazitlerin İncelenmesi) İtalyan bilimci Francesco REDİ (1621-1697)
tarafından neşredilmiştir.

• Araştırıcı 108 parazit türünü tanımlamış ve o zamana kadar bir gelenek halinde
olan Abiyogenez (Kendiliğinden Oluş) teorisini de yaptığı deneylerle
çürütmüştür. Bu bakımlardan bugün için Parazitolojinin Babası olarak
nitelendirilmektedir
PARAZİTOLOJİNİN TARİHİ

• Parazitolojinin ülkemizde gelişimi Osmanlı İmparatorluğu


döneminde Dr. İsmail Hakkı Çelebi ile başlar (1873-1939).

• Dr. İ.H. Çelebi hem tıp hem de veterinerlik alanlarında parazitoloji


konusunda çalışmıştır.

• Dr. Hasan Şükrü Oytun da (1961) modern parazitolojinin


ülkemizdeki kurucusu olarak kabul edilmekte ve Türkiye’de
parazitoloji biliminin önemini kavratan ve bu konuda birçok uzman
yetiştiren bilim insanı Prof. Dr Ekrem Kadri Unat’la birlikte bu
süreç devam etmektedir.
PARAZİTOLOJİNİN TARİHİ

• Tarih boyunca parazitlerle ilgili bitlerin çocukları hastalıklardan ve


sülüklerden koruduğu, kan yapımını artırdığı, tenyaların kilo alınımına
engelleyerek şişmanlığı önlediği gibi birçok yanlış inanışın uzun yıllar
toplumda yer ettiğini görmekteyiz.

• Günümüz modern tıbbında parazitlere karşı tedavi protokolleri


geliştirmekten çok, parazit enfeksiyonlarının oluşumuna engel
olunması yönünde çaba sarf edilmektedir.

• Burada en önemli faktör parazitin tamamen yok edilmesinden çok (bu


imkansız gibidir) enfeksiyon zincirinin belirli noktalarda kırılmasıdır.
Bu sayede insan ve çevre sağlığına zarar veren pek çok kimyasal
yapımı ve gereksiz para harcanması na da engel olunacaktır.
BİRLİKTE YAŞAM ÇEŞİTLİLİĞİ
• Canlıların, canlı ve cansız çevreleri arasındaki ilişkilerini ekoloji
adını verdiğimiz bilim dalı inceler.

• Bir canlının diğer bir canlı üzerinde ya da içinde yaşaması durumu


da ekoloji bilim dalının konuları arasındadır.

• Birbirinden farklı iki canlının ortak yaşaması olayına, simbiyozis


adı verilir. Bu tip ilişkilere ise simbiyotik ilişkiler denir.
BİRLİKTE YAŞAM ÇEŞİTLİLİĞİ

• En önemli simbiyotik ilişkiler şunlardır:

• Sığıntılık (Kommensalizm): Birlikte yaşayan iki canlıdan birinin


diğerinden barınma, beslenme ve korunma gibi konularda yarar
görürken diğer canlının ne yarar ne de zarar görmesidir. Örneğin;
Entamoeba coli insanın kalın bağırsağında, zarar vermeden ve yararı
da olmadan sığıntı olarak yaşamını sürdürür.
BİRLİKTE YAŞAM ÇEŞİTLİLİĞİ
• Yardımlaşma (Mutualizm): Birlikte yaşayan iki canlının mutlaka
birbirine bağlı olarak ve karşılıklı birbirlerine yarar sağlayarak
yaşamasıdır. Örneğin;kirpikliler sığırların işkembesinde karşılıklı
yarar sağlayarak yaşamlarını sürdürür.

• Parazitlik (Parazitizm): Birlikte yaşayan iki canlıdan birinin


diğerine mutlaka bağlı ve o canlının zararına yaşamasıdır. insan
bağırsağında parazitlerin yaşaması buna örnek olarak verilebilir.
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ
KAVRAMLAR
• Konakta yerleşim yerine, süresine ve ihtiyaçlarına göre değişik
şekillerde adlandırılır. Bunlar; Parazitlerin yaptığı hastalıklara
parazitoz(s) denir
• Ektoparazit (dış parazit): Konağın vücudu üzerinde yaşayan
parazitlere verilen addır. Örneğin; bit, pire, sivrisinek ve tatarcık gibi.
Ektoparazitler eklembacaklaılr grubunda yer alırlar ve bunlarla
• oluşan parazitoza enfestasyon denir.

• Endoparazit (iç parazit): Konağın vücudu içinde yaşayan parazitlere


verilen addır. Endoparazitler de doku içi ve hücre içi olarak
ayrılırlar. Örneğin; Hücrelerde; plasmodiumlar ve leischmanialar,
Dokularda; echinococus granulosus, Bağırsaklarda; enterobius
vermicularis gibi. Endoparazitlerle oluşan parazitoza enfeksiyon denir.
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ
KAVRAMLAR
• Zorunlu Parazit: Tüm yaşamlarını parazit olarak tamamlayan
(yumurta veya kist dönemleri hariç) canlılara denir. Örneğin;
plasmodiumlar, entamoeba histolytica gibi.

• İsteğe Bağlı (Fakültatif) Parazit: Ortamına bağlı olarak bazen


özgür bazen parazit olarak yaşayan canlılara verilen addır. Örneğin;
• sularda serbest yaşayan bazı amiplerin, buralarda yüzen kişilerin
göz, burun, ağız mukozalarından girip hastalık oluşturması.
Acanthamoeba türleri gibi. (Ensefalit yapar).
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ
KAVRAMLAR
• Yerleşici Parazit: Yaşam boyu konağın vücudunda kalarak yaşayan
parazite denir. Örneğin;Taenia saginata gibi.

• Geçici Parazit: Zaman zaman konak vücuduna ihtiyacını


karşılamak için gelen parazite denir. Örneğin, sivrisinek, tatarcık
vücuttan kan emmek için vücuda gelir.

• Devamlı (Sürekli) Parazit: Yaşam süresince parazit olarak kalan,


bir ya da birden fazla konakta yaşayan parazitlere verilen addır.
Örneğin, Plasmodiumlar insan ve sivrisinekte yaşam sürdürür.
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ
KAVRAMLAR
• Dönemli (Peryodik) Parazit: Yaşamları süresince özgür ve parazit
yaşamın ard arda devam etmesine denir. Örneğin, sivrisineğin yumurta
ve larva şekilleri su içinde, erişkin şekli dışarıda fakat kan emerek yaşar.
Çengelli solucanların larvaları toprakta serbest olarak yaşarken,
erişkinleri insan bağırsağında parazitlik yapar (imagonal parazitlik)

• Şaşkın Parazit: Normalde yaşaması gereken konaktan, başka bir


konakta yerleşip yaşayan parazite denir. Örneğin; Geviş getiren
hayvanlarda yaşayan Fasicola hepatica‟nın insana geçerek yaşaması gibi.

• Hiperparazit: Parazitin diğer bir parazite yerleşip yaşamasına denir.


Örneğin; sivrisinekler insanın ektoparazitleridir, sivrisineklerin
vücudunda parazitlenen Plazmodium’ lar da insanın başka bir parazitidir.
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ
KAVRAMLAR
• Monoksen (Tek Konaklı) Parazit: Sadece bir tek canlıda veya konakta
yaşamlarını sürdüren parazitlere denir. Örneğin; Ascaris lumbricoides,
Giardia intestinalis ve Trichuris trichiura sadece insanlarda yaşar.

• Heteroksen (Çok Konaklı) Parazit: Birden fazlı canlıda veya konakta


yaşamını sürdüren parazitlere denir. Örneğin; Diphyllobothrium latum
hem insanda hem de balıkta, Taenia saginata ise hem insanda hem de
sığırda yaşar.

• Heteroksen Parazitler, yaşam siklusunda yer alan konakların sayısına


göre; eğer 2 farklı konakta yaşıyorsa diheteroksen (Plasmodium
türlerinin sivrisinek ve insanda parazitlenmesi), daha fazla sayıda ise
Poliheteroksen parazit denir (Balık tenyası Diphylobothrium
türlerinin insan-balık ve yumuşakçalarda yaşaması).
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

• Multiparazitlik (Poliparazitizm): Herhangi bir konağın birden


fazla parazit cins ve türü ile enfekte olması durumudur. Yurdumuzda
özellikle çocuklarda evcil ve besi hayvanlarında sık görülen bir
durumdur. Örneğin ilkokul çağında bir çocuğun ince bağırsağında
Giardia intestinalis (Kamçılı bir hücreli) Ascaris lumbricoides
(Bağırsak solucanı) ve Taenia saginata (Sığır tenyası) bazılarında
ektoparazit olarak saçlarda Pediculus capitis (Baş biti) bulunabilir.
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR
• Yalancı Parazitlik: Bu durum aslında tam parazitlik değildir. Gerçekte
başka canlıların paraziti olabilen Protozoon, Helmint ya da Arthropodların
bazı gelişim dönemleri sırasında çeşitli şekillerde insan vücuduna girmesi
ve çeşitli çıkartılarda görülmesi durumudur. Yanlış tedavi ve önemli
yanılgılara sebep olması açısından dikkat edilmesi gerekli bir konudur.
Örneğin koyun karaciğerinde parazitlenen Fasciola hepatica, enfekte
karaciğer yiyenlerde dışkı ile yumurta atılımı görülür, bunun gerçek
parazitizm olup olmadığını anlamak için hastanın öyküsünün dikkatli bir
şekilde alınması (koyun karaciğeri tüketip tüketmediği sorgulanmalı), bir
hafta süre ile farklı aralıklarla dışkı incelemesi yapılmalıdır. Bu tür
önlemler yanlış tanı ve tedavinin önlenmesi için gereklidir. Aynı şekilde
kontamine besinlerle alınan sinek larvaları da kısa süreli dışkıda bulunarak
yalancı parazitizme neden olabilmektedir.
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR
• İnvazyon: Parazitlerin girdiği yerde yerleşmesi, üremesi ve
dokulara yayılmasına denir.

• İ(e)nfektif: Bulaşıcı anlamındadır.

• Süperenfeksiyon:Bir paraziti taşıyan kimsenin aynı parazitle


dışarıdan tekrar enfekte olmasına denir.

• Otoenfeksiyon: konağın kendisinde bulunan parazitle tekrar tekrar


enfekte olmasına denir.
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ
KAVRAMLAR

• Konakçı (konak): Parazitin yaşamını sürdürdüğü canlıya, konak adı verilir.


Parazitin barınma, besin gibi tüm gereksinimlerini sağladığı ve zarar verdiği,
genellikle ondan daha büyük olan canlılara denir. Heteroksen parazitlerde
konakların parazitin yaşam siklusundaki yeri önemlidir ve buna konak zinciri
adı verilir. Parazitin konağa bağımlılık derecesi de konak özgüllüğünü gösterir.
Bazı parazitler sadece belli konakların belirli bölgelerinde yerleşebilirler.
Örneğin Ascaris lumbricoides’in sadece insanda incebağırsaklarda yaşaması
gibi.
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ
KAVRAMLAR

• Ara Konakçı (Paratenik konak): Parazitin larva ya da eşeysiz


üreyen şeklini barındıran konağa denir.
• Bazı parazitlerin ara dönemlerinin (larval şekilleri) herhangi bir
gelişim göstermeden barınmak ve korunmak amacıyla belirli
konaklarda geçici süre ile yerleşmesidir. Bu sayede parazit hem
dağılımını hem de uygun son konaklar bulunmadığı zaman doğada
yaşamını devam ettirmiş olur. Örneğin köpeklerin bağırsaklarında
yaşayan bazı helmint larvaları insana bulaşabilir, ancak insanda
erişkin hale geçemez.
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ
KAVRAMLAR

• Son (Kesin) Konakçı: Parazitin erişkin ya da eşeyli üreyen şeklini


barındıran konağa denir. Örneğin Toxoplasma gondii doğada tüm
canlılarda parazitlenebildiği halde sadece kedilerde eşeyli olarak
çoğalabildiği için kediler bu parazitin son konağıdır. Bazı
parazitlerin evriminde eşeyli üreme dönemi yoktur (tek hücreli
parazitler), bu nedenle bu tür parazitlere son konak, ara konak
kavramı yerine yaşam sikluslarını geçirdikleri konağa göre
omurgalı ya da omurgasız konak olarak adlandırılırlar.
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ
KAVRAMLAR
• Rezervuar: kaynak

• Rezervuar konak: Hastalık etkenini saklayıp başkalarına ileten


canlıya verilen addır. Konak seçiciliği az olan parazitler pek çok
canlıda yerleşebilme özelliğine sahiptir, bunlardan bazıları ise o
parazitin doğada devamın sağlaması açısından önemlidir ve bunlara
o parazitin rezervuar konakları denir. Örneğin Leishmania’ lar insan
ve pek çok canlıda parazitlenebilmekte, ancak parazitin doğada
dağılımını sağlayan rezervuar konağı köpeklerdir.
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ
KAVRAMLAR
• Larva: Parazitin, henüz erişkin hale gelmemiş şeklidir.

• Trofozoit: Parazitin beslenip çoğalan şeklidir.

• Kist: Parazitin ,dış ortama dayanıklı şeklidir.

• Portör: Kendisi hasta olmadığı halde etkeni, vücudunda kısa ya da


uzun süre taşıyan ve bulaştıran canlıya verilen addır.
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR
• Vektör: Parazitozlu omurgalı bir canlıdan sağlam omurgalıya
hastalık etkenini taşıyan eklembacaklı canlılara denir.
Parazitin yaşam döngüsüne göre iki tip vektör vardır.

• Biyolojik vektör: Parazitin yaşamı ve neslinin devamı için olmazsa


olmaz bir konak durumundadır. Parazit biyolojik vektör vücudunda
bulunduğu sürece 2 yoldan birini izler.

1. Hem başkalaşım geçirir hem de çoğalır (Sıtma parazitleri).

2. Başkalaşım geçirir ama çoğalmaz (Filaria türleri).

• Bazen de enfekte arthropodun yutulması ile pasif geçiş gerçekleşebilir.


Örneğin Hymenolepis nana ile enfekte farelerin yutulması gibi.
PARAZİTOLOJİ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

Biyolojik vektör paraziti omurgalıya şu yollarla ulaştırır:


1. Kan emerken paraziti omurgalı canlı grubuna enjekte etmesi. Örneğin Tatarcıkların
Leishmania bulaştırmaları gibi.
2. Omurgasız canlı kan emerken hortumunda bulunan etkenin (örneğin Wuchereria
bancrofti) omurgalı canlının derisi üzerine gelmesi ve kan emmek için açılan
delikten içeriye girmesi.
3. Vektörün dışkısı ile konak vücudun üzerine bıraktığı parazitin herhangi bir yolla
vücuda girmesi. Örneğin Triatoma türlerinin Trypanosoma cruzii’yi
bulaştırmaları gibi.

• Mekanik vektör: Parazitin yaşamı için mutlak gerekli değildir. Bu tip omurgasız
canlılar sadece tesadüfen ağız parçalarına ve vücut kısımlarına bulaşan parazitleri
kan emdiği sağlam omurgalıya bulaştırır. Bu durum Tabanidler (at sinekleri)’de
görülür. Mekanik vektörlük daha çok tam doymadan kan emmesini kesip ikinci veya
üçüncü konaktan kan emme alışkanlığı olan eklembacaklılarda görülür.

You might also like